dance

1.1K 115 69
                                    

...

Eve gelmiştim. Tüm gün oradan oraya koşturduğum için hiç markete gidesim gelmemişti, çünkü bacaklarım kan ağlıyordu.
Onun yerine evi toparladım ve
Vileda ile temizledim. Şimdi ise kahvem için ocağa koyduğum suyun kaynamasını bekliyordum.

Bir elim belimde bir elim tezgaha yaslanmış uyumamak için büyük bir savaş veriyordum.
Soğuk bir su içsem iyi gelirdi. Üst dolabı açtığımda bardağın yanında geçen gün aldığım jelibonları gördüm.

Aslında hiç yemek yiyesim yoktu. Bu yüzden Jelibon paketini hiç düşünmeden elime aldım. Rastgele büyük bir tabak alıp bütün paketi boşalttım.

Diğer kısma ise dün açtığım yarım kalan cipsleri poşetten çıkarıp koydum. Gayet iyi ve iştah açıcı görünüyordu.

Hızlıca oturma odasına gidip koltuğu biraz arkaya aldım ve sehpatı öne çektim.

Mutfağa geri dönerken biraz önceki halimden eser yoktu. Neşelenmiştim ve düşünmeyi birkez olsun kenara bırakmak istemiştim.

Yıllardır çalışıp geçinmeye çalışıyordum. Daha reşit bile değilken para kazanıp Jeongin'e bakıyordum.
Her gece onu uyuttuktan sonra salonda hem ders çalışıp hem hesap yapmak beni bitiriyordu.

Çok küçük değilmiydim? O kadar sorumluluk fazla değil miydi?
Yıllarca birkez bile dinlenmemiş vücudum mutluluğu hak etmiyormuydu? Asla Jeongin'i suçlamıyordum. O kendini suçlasa ona kızardım.

Tek suçlu annemdi.

Babamın yanına diye gittiği gün başka bir adamla şehir dışına kaçmıştı. Babam annemi çok seviyordu. Dayanamadı gidişine, anneme kör olmuştu aşkından. İşinin adını, araba plakasını, dövmesini hatta şirketinin adı bile annemin adıydı.

Annem ise çok kibirliydi. Babamı hiç dinlemez türlü türlü sebeplerden kavga çıkarırdı.
Onlar istememiş evlenmeyi. Anneannem zorlamış. Babamda evlenmek istemiyormuş. Ama evlendikten sonra aşık olmuş anneme.
Bunları bana hep babannem anlatırdı. O ise annem yüzünden huzurevine gitti. Öleli yaklaşık 4 yıl oluyor.

Babam haberi aldığında kriz geçiriyor gibi hissetmiş. Nefes alamamış ilk dakikalar. Telefonu düşmüş kırılmış..

Haftalarca annemi aradı köşe bucak. Bakmadığı yer kalmamıştı. Bizide çok aksatıyordu. Geceleri aç yatıyorduk. Jeongin'i ben sakinleştirmeye çalışıyordum.

Daha sonra alkole başladı. 1-2 ay sonra ise ölüm haberini aldık. Sarhoşken kaza yapmış. Şirketi battı daha sonra.

Belki Jeongin babamın ölmesine üzülmüştür ama ben babamı o halde gördükten sonra hiç birşey hissedemedim.

Aşk gerçekten yakıyormuydu adamın canını bu kadar?
Geceleri hıçkırıkların bütün odayı sarıyormuydu?
Kalbin kırılınca hissizleşiyormuydun?
Çaresizlik hissini çok fena halde hissediyor muydun?
Hep boşlukta mı kalıyorsun aşık olunca?
Tam mutlu oldum derken hayatını kaydırıyormuydu bu aşk?
Aşık olduğun kişi seni bırakıp gidiyormuydu elini kolunu sallaya?
İhaneti en derinden hissediyormuydun?

Çünkü babam hepsini hissediyordu.
Öldüğü gün üzülmedim.
Hiç üzülmedim.
Bu kadar saf bir sevgiyi kirletmiş olan insanlar yüzünden geceleri ağlıyordu çünkü yaşayınca.
Rahatladı diye düşündüm.
Bütün yük bana kalmıştı.

Ben ise en büyük hayalim olan doktorluğu yapamayacaktım.
Hayatım boyunca kendimi o beyaz önlüğü giymek en büyük hayalimdi çünkü.
Aslında şu an tıp okumak gibi bir şansım olsaydı yine okumazdım.
Hayattaki hevesiniz bir kere alındığında ve sizi kurtaracak biri olmadığında böyle oluyordunuz işte.
Bomboş, hissiz , duygusuz biri olup çıkıyordunuz

CHANEL - MinsungWhere stories live. Discover now