"Tamam." dedim heyecanla.

Bu iş şimdiden beni deli gibi heyecanlandırıyordu.

Güldü.
"Bak şey yap mesela.... Nasıl desem... Klişe olacak ama durduk yere sevdiği şeyleri pişir mesela, seveceği şeyleri al. Bunları verirken de cilveli ol biraz." Durdu. Elindeki kahveyi kaldırdı ve bana uzattı.

Rol yaptığımızı anladığım için hemen ayak uydurup bardağı aldım.

"Ay dur şimdi sana cilve yapacağım ama Serhat görse ikimizi de vurur." dedi gülerek. "Sakın etkilenme gebertirim!" diye ekledi sertçe.

Kahkaha attım. Deliydi bu kadın.
"Tamam tamam cilveli bir insan olduğumu düşünüyorum zaten. Orasını halledebilirim. Sonra ne olacak?"

"Sonra abi lafını hafiften kesmeye başla. Ama çok çaktırma. Mesajlarda birkaç kez deme önce. Yüzyüze de nadiren unutmuş gibi yap. Eğer ters davranırsa paçayı kurtarmaya çok çalışma. Sessiz kal."

"Çok riskli."

"E oynamaktan korkuyorsan hiç girmeyelim?"

"Tamam! Şimdi sonrasında ne olacak?"

"Oraya biraz bunların sonucuna göre baksak iyi olur aslında. Sen yarın ona bir şey al veya yap. Hafif cilveli davran. Mümkünse ikinizin olduğu bir ortamda ver."

Öğretmen edasıyla yapacaklarımı tane tane anlattığında başımı salladım. Yapacaktım. Bu kadar sene beklemiştim de bir yararını görmemiştim. Şimdi kaybedecek bir şeyim yoktu. Ailemin bana asla sırt çevirmeyeceğini biliyordum. Abimden şüpheliydim ama sevdiğim adamı sonsuza kadar kaybetmek mi yoksa abimle uzun süreli bir küslük mü diye sorsanız kesinlikle tercihim abimden yana olurdu.

Bir şeyler artık benim lehimde ilerlesin istiyordum. Benim istediğim gibi olsun istiyordum. Benimle olsun istiyordum.

Öğrendiklerimden sonra Esra yenge Serhat Abi'yle oturacağı için çok uzatmadan odama geri döndüm. Bir sürü teşekkür cümlesini peş peşe sıralamıştım. Ona gerçekten gözümü açtığı için minnettardım.

Odama girdiğimde herhangi bir şey almaktansa ona bir şeyler pişirmemin onu daha çok mutlu edeceğini bildiğimden hiç hediye bakmadım. Belki tarçınlı kurabiye belki ıslak kek... İkisini de seviyordu.

Yarın her şeyin benim için farklı olacağını bilerek gözlerimi kapamaya çalıştım.

————

Kahvaltıdan sonra onlar işe giderken Baran'ı masadan gözlerimi çekmeden süzmüştüm uzun uzun. Yine siyah bir gömlek ve siyah kumaş pantolon vardı üzerinde. Saçları düzgündü ve kemikli yüzü her zamanki gibi aşırı hoş duruyordu.

Kahvaltıdan kalkıp Rojin'le beraber oturup oyun oynadım, Songüller'le sohbet etmeye çalıştım. Aslında ıslak keki önceden yapacaktım ancak bu konakta dolaba koyduğumu tekrar bulmam imkansız gibi bir şeydi. En iyisi gelmesine yakın yapmaktı. Anneme uyduracağım bahaneyi çoktan düşünmüştüm bile. Abimin canı istemişti ben de kıramamıştım.

Gün geçmek bilmese bile sonunda gelmelerine yaklaşan saatle ayağa kalktım. Koşar adım mutfağa girdim. Sanırım biraz yanlış bir saat seçmiştim çünkü konaktaki mutfak görevlileri iş başındaydı yemek saati geldiğinden.

"Ne istedin kuzum?" dedi Nejla Abla.

"Islak kek yapacağım Abla."

Nazende (bxb)Where stories live. Discover now