27

709 80 123
                                    

"Alışmışım sana ben

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Alışmışım sana ben.."

****

Kimsesizliği tattınız mı?

Ben 25 senedir tattığım en acı şey olarak bağrımda saklıyordum bunu. Ara sıra silahım olarak kullanıyordum. Acındırıyordum kendimi. Ona buna dil döküyordum ki beni kollarının altına alsınlar diye. Dik durmaktan da ödün vermiyordum, ayaklarına serilmiyordum kimsenin. Bazen de dalgaya vuruyordum bu acınası halimi. Gülüp geçiyordum. Ama biliyordum ki bu his benim en derinime yer edinmişti. Kazılı bir kuyuydu. Almıyordu kimseyi içine. Daima var olacaktı.

Karanlık kuyuda bir adam vardı şimdi. Fakat onu karanlığa mahkum edemezdim.

Odayı inceledim. Camları vardı ama perdeleri kapalı olduğu için kör bir odadan farkı yoktu. Karanlıktı. Odaya kadar eşlik eden kişi duvardan loş ışık yakmıştı. Henüz akşam bile olmamıştı, neydi bu odadaki karanlık?

Karanlık bir tünelde elimde meşale varmış gibi hissetmiştim. Bu loş lambalar sanki ateş gibiydi. Odayı sarı kırmızı bir atmosfer kaplamıştı. Yutkundum. Odanın içine doğru yürürken kapı kapanma sesiyle irkilerek arkama dönmüştüm.

Görevli gitmişti.

Hadi ama böyle sert kapatmasına lüzum yoktu. Zaten karanlıktı oda, korkmuştum!

Her neyse.

Öncelikle hızla yürüyüp kalın perdeleri araladım. Sonra tamamen açtım. İçeri giren aydınlık, karanlığa alışmış gözlerimi kamaştırdı. Birkaç kere kırpıştırıp açtım. Loş lambayı kapattım. Derin bir oh çekip camın yanındaki çift kişilik geniş yatağa sırtüstü attım kendimi. Bu, rahatlatmıştı.

Yatağın rahat olduğunu es geçemezdim. Kendimi yatağa bırakır bırakmaz bedenimdeki tüm ağrılar kendini hissettirerek yatağa döküldüler.

Üstümü değiştirmem gerekiyordu ama kıyafet var mıydı?

Yaramı temizlemem gerekiyordu ama bez var mıydı?

Tüm soruları itip tavanı izleyen gözlerimi kapattım. Belki birkaç dakika uyuyabilirdim. Birkaç saat? Birkaç gün de olabilir tabii.

****

Yüksek bir sesle gözlerimi araladım. Hafiften sıçramıştım da. Kısa süreli bir sesti ama algılayamamıştım. Belki kapıya vurulmuştu. Ellerimi yukarı doğru gerererek esnedim ve doğruldum. Gözlerim camı buldu. Cam boydandı, yeri de göğü de gösteriyordu oturduğum yataktan. Mavinin tonu epey koyulmuştu. Akşamüstüydü.

Çok da uyumamışım canım.

Belimi kaşırken ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalktım. Yatağın karşısındaki duvarda da sedir tarzında bir koltuk vardı. Oda büyük sayılırdı. Göz gezdirip dolaba yaklaştım. Belki birkaç kıyafet geçirebilirdim üstüme.

MUHÂFIZWhere stories live. Discover now