17

598 78 76
                                    

Bir insanın kendine verdiği sözler çok önemli, dolayısıyla gerekçesi de kıymetliydi. Fakat hiçbir insanın kendine verdiği sözü tuttuğunu hatta başkalarının tabu olarak gördüğü şeyleri kendine kalkan yaptığını görmemiştim. Bu adam dışımda.. İnsanlığa karşı kurduğum bütün tezlerimi çürütüyor ve beni karşısında lal ediyordu. Beni aşağılamıyordu anlıyordum, sadece beni kendinden uzak tutmaya çalışıyordu. Yine de engel olamıyordum işte. Anlamadığım bir boşluğa bir kaç parça cam kırığı serpiştiriyor ve o boşluğun duvarlarını kesip acıtıyordu Ammar. Yemin ederim ona önem vermek istemiyordum. İstemiyordum ya, tabi istemiyordum işte..

Sağ elini çenesine yaslamış baş parmağı çenesindeyken işaret parmağı dişlerinin arasında, az önce hiddetlenmemiş gibi düşünüyordu. Daha çok, beni yok saymaya çalışıyor gibiydi. Ben ona bu halini ne kadar yakıştırsam da, bu onun serseri bir kalas olmadığı anlamına gelmiyordu. Ciddi anlamda yontulması gerekiyordu, duygular konusunda.

Birden hareketlendi Ammar. Kaşlarım çatılırken elini izledim. İki elini de pantolonun beline koymuştu. Dudaklarım düz bir çizgi halini alırken, az önce bağırmasından dolayı ona ne yaptığını bile soramıyordum. Sol elim yer çekimine yenik düşmüş bir vaziyette salınırken, sağ elim pantolunumun cebini dışardan mıncıklıyordu. Tamam, fazla merak etmiştim ve soramamak sinirimi bozuyordu. Fakat merakım çok uzun sürmedi. Kemerin toka yerini açıp bir an bile durmadan çekip çıkardı belinden. Derince yutkundum. Kaşlarının ortası olabildiğince kırışmış bir halde dizlerini yere yaslarken alt dudağından güç alır gibi dişlerinin arasında sıkıştırmıştı dudağını. Bir elini yere, çukurun kenarına yaslayıp diğer eliyle kemeri aşağı sarkıttı.

Ona dargındım.

Durgun gözlerimle sarkıttığı kemere bakıyordum. Tokalı tarafını aşağı sarkıtmıştı. Biliyordum az önce fazlasıyla sinirlendirmiştim fakat ben huyum gereği inatlaşmak istiyordum. Yani sanırım biraz garip bir insandım. Onu biraz daha sinir etmek bana zevk verecek gibiydi. Ya da tamamen kızgındım ve tepki vermeye çalışıyordum.

Ben, beni pek anlayamadığım zamanlardayım.

"Tut hadi." dedi gayet stabil sesiyle. Alt dudağımın bir kenarını dişlerimin arasına sıkıştırdığımda, bir de sağ omzumu kaldırıp indirmiştim. Şuan kaşlarının hayretle kalktığını hayal edebiliyordum.

"Hafsa yemin ederim çocuk gibisin!" dudaklarımı büzdüm. Yemin etmesine gerek yoktu ki, ben gerçekten çocuk gibiydim. Yaşımın verdiği olgunluğu yakalayamamıştım. Mesela hiçbir erkeğin bana kadın gözüyle bakabileceğini düşünemiyordum. Bakıyorlardı, fakat ben kendimi öyle hissetmiyordum. Öyle hissetmek istesem de, bunu pek başarmış sayılmazdım.

"Ne yapmamı istiyorsun?" En azından yumuşamıştı. Göğsüm bir nefesle şişerken burnumdan titrek bir şekilde verdim nefesi. Ona cevap vermeden, yavaşça iki adımı atarak sarkıttığı kemerin önünde durdum. Ucu göz hizama denk geliyordu.

"Parmağını tokaya geçirip kemeri eline sar." biraz durduktan sonra, ",,kemer kaymasın elinden." diye açıklama yaptı. Susma yemini etmiş gibiydim. Dediğini yaparak sağ elimi, işaret ve orta parmağımı kemerin tokasından geçirip kemeri bir kez sardım elime. Sol elimle de kemeri sıkıca kavradım. Ammar'ın sıkıca tuttuğunu farkettiğimde ayaklarımı çukurun duvarlarına yaslayıp tırmanmaya başladım. Toprak yumuşak olduğu için ayağımdan kayıyordu. Yer çekiminden dolayı zorlanıyordum ama Ammar'ın beni çekmesi işimi ancak kolaylaştırıyordu. İki küçük adım kalmıştı ellerimi betona koyup kendimi çekebilmem için.

Sağ ayağımı tekrar yukarı atacağım an ayağımın altında küçük bir doğal afet oluşmuş ve benim dengemi tamamen kaybetmemi sağlamıştı. Diğer ayağımda hakimiyetini kaybettiğinde bir çığlık koyverdim. Hem korku, hem de acı dolu bir çığlıktı. Ayaklarım aşağı savrulduğu an kemerde asılı olduğum için omuzlarım ve kollarımın birbirinden ayrılacağını zannettim. Bir şey olmasa da kollarım kopmuş gibi acımıştı. Ayaklarımı duvara yasladım tekrar. Ama gücüm tümüyle bitmişti sanki. Yer beni aşağı öyle çekiyordu ki, dayanamıyordum. Direncim düşmüş olmalıydı.

MUHÂFIZWhere stories live. Discover now