37.Bölüm

1.8K 101 72
                                    

Saat BAYAĞI bir geç, yazdıklarım bir anlam ifade etmiyorsa kb :'/

***

"Yastıklar ve battaniyeler dolabın en üst rafında. Çarşaf ve yastık kılıfları da çekmecenin en alt gözünde." Harry korkutucu derecede düz bir ses tonuyla konuştuktan sonra kendini çift kişilik yatağına, örtüleri açmadan yüz üstü attığında, ne yapacağımı bilemez halde odanın ortasında kalakaldım. Aşağıdaki sorunla gerçekten ben mi ilgilenecektim? Hani cidden, eski sevgilisiyle uğraşma işini benim üstüme mi yıkıyordu?

"Onu eve kabul etmek zorunda değilsin Harry. Eğer kendini ona karşı borçlu falan hissediyorsan..." Gürültüyle nefes verip çekmecenin önünde çömeldim ve birkaç çeşit nevresim arasından elime gelen ilkini çıkardım.

"Sağ taraftaki sert yastığı verirsen iyi olur. Emma alçak yastıkta yatamaz. Kıyafetlerimden de birkaç tane ayarlarsan-"

"Harry. Bu kadar düşünceli olma. Lütfen." Sertçe sözünü kestim. Beni hiç düşünmeden tersleyebilirken eski sevgilisinin alçak yastıkta uyuyup uyuyamamasını umursamasına gerçekten içerliyordum. "Burada kalmasına izin verdiğin için oturup şükretmeli. Sen neleri düşünüyorsun!"

"Sarah, aramızda olan biteni bilmiyorsun."

"Seni aldattığını biliyorum Harry. Hislerinle oynadığını biliyorum. Seni aptal yerine koyduğunu biliyorum." Söylediği yastığı dolaptan hışımla çekip yere attım. Hemen yanından bir tane de pike bulup onu da yastığın yanına ekledim. O kadını deli gibi kıskanıyordum. Harry'yi kendisine böyle aşık edebildiği, ardından onun kalbini kırdığı için, birlikte geçirdiğimiz sakin, huzurlu ve samimi anı bir anda mahvettiği için ondan nefret ediyordum.

"Sarah. Sadece... Söylediklerimi ona ver, olur mu?" Sesi o kadar kırgın ve üzgün çıkıyordu ki bir an, söylediklerimle hata yapıp yapmadığımı düşünmek zorunda kaldım. Ama yaptığım bir hataydıysa bile pişman değildim. Eğer bunları ona birinin düzenli olarak hatırlatması gerekiyorsa bunu seve seve yapabilirdim.

Harry başka ses çıkarmadan elini yanağının altına yerleştirip bana arkasını döndüğünde öfkeyle soluyarak çıkardığım eşyaları yerden kucaklayıp aldım. Ne düşündüğünü, beyninin şu an nasıl işlediğini anlayamıyordum ve bu beni delirtiyordu.

Kucağımdakileri yatağın ayakucuna koyup gönülsüzce bir tişört ve bir eşofman altı seçtikten sonra her şeyi bir araya getirip kendimi odasından dışarı attım. Onunla ne yapacağımı bilmiyordum.

"Teşekkür ederim." Merdivenden inip salona adımımı attığım an, bu kadar yakından gelmesini beklemediğimden Emma'nın sesiyle irkildim. Bu eve tekrar kabul edilmesinin şaşırtıcı bir durum olduğunu bildiğinin farkındaydım ama hazır Harry ortalıkta yokken gerçek yüzünü gösterebilirdi değil mi? Neden hala nazik davranmakla meşguldü?

"Benden biraz uzaklaşırsan memnun olacağım. Beni ürkütüyorsun." Gözlerimi devirerek kucağımdakileri tekli koltuğun üstüne bıraktım. Böyle çirkeflik ettiğim için derinlerde bir yerlerde kötü hissediyordum ama daha az umursayamazdım. Emma, gözlerinin kaçırarak birkaç adım gerilediğinde onu baştan aşağı inceledim.

"Kaç yaşındasın?" Benden kesinlikle büyük duruyordu. Harry bu kadını nerden bulmuştu?

"Yirmi altı." Bir süre durakladıktan sonra tuhaf bir şekilde çekici olan kahverengi gözlerini benimkilere dikti. Vay canına, cidden büyüktü. Üstelik kendisine artistlik yapmama falan da izin de veriyordu? Yani şimdilik. "Onun sevgilisi misin?"

"Sayende, değilim." Huysuz huysuz homurdandım ve o hala ayaktayken ikili koltuğa oturdum. Madem işler benim istediğim gibi gitmiyordu, ben de içinde bulunduğum durumdan en iyi şekilde yararlanmaya bakacaktım. O yüzden hiç düşünmeden, aklıma gelen ilk soruyu yumurtladım.

Free • (Harry Styles)On viuen les histories. Descobreix ara