Neşeyle boynuna sarıldım.
"Evet! Evet! En kocaman seni seviyorum!"

Yanağına dudaklarımı bastırdım sertçe. Gülümsediğinde çok güzel iki çukur oluşuyordu. Bende var mıydı bilmiyordum.

Eğilip o da benim yanağımdan öptü. Sevincim katlanmıştı.

Benimle birlikte Dilek'in yanına oturdu.
"Ne oynuyordunuz?" dedi gülümseyerek.

Ben de kucağından inmiş yanına oturmuştum.

"Evcilik. Ama şimdi saklambaç oynayacağız." dedi Dilek.

Dilek'in dün dişi çıkmıştı bu yüzden ne zaman konuşsa ağzına bakıyordum. Çok ilginç geliyordu. Biraz da korkunç.

Sonra köşede oynayan diğer erkek kuzenlerim saklambaç lafını duyunca yanımıza geldiler. Şimdi kocaman bir ekip olmuştuk. Baran'ın dizinin dibinde oturup abimin oyunun kurallarını anlatmasını dinliyorduk ki Bernas yanıma oturup elini omzuma attı.

"Ben çok iyi bir yer biliyorum!" dedi heyecanla.

Gözlerim parladı. Ona göre uzun olan saçlarımı elimle geriye ittirdim.
"Gerçekten mi?! Hiç bulunamayacak bir yere mi?"

"Hmhm, benimle gel tamam mı?"

"Tamam!"

Abim sayışmayı başlattığında Dilşad ebe olmuştu. 50'ye kadar yavaşça sayacaktı.

Seslice saymaya başladığında hepimiz ayaktaydık.

"Yavaş say be!" diye bağırdı Yaren.

"Biiiiirrrr, ikiiiiiiiiii, üüüüüüüüçç, döööööört!" iyice uzata uzata saydı. "Oldu mu!?" dedi hırsla.

"Çok güzel oldu." dedim ben de.

Şimdi daha iyi saklanacaktık. Baran tam bana dönüp bir şey söyleyecekti ki Bernas elimden tutup hızlıca koşmaya başladı. Sadece bu katta oynayacaktık, başka türlü ebelemek çok zor oluyordu.

Balkonun bir köşesinde yenisi alındığı için eskisini sonradan atmak üzere koyduğumuz dolabın içine girdik Bernas'la. İkimiz de sessizdik ancak çocuk heyecanıyla deli gibi nefes alıyor, en ufak seste mum kesiliyorduk.

"Of çişim geldi." dedim oflayarak.

"Sus! Duyacak!"

"Duymaz ki çişim geldi!"

"Gelmedi gelmedi."

"Yaaa tutamıyorum." deyip oturdum bir anda. Dolap tozlu olduğundan üstüm tozlanmıştı. Normalde temiz kalmaya dikkat ederdim ancak gerçekten saklambaç oynarken hep çişim geliyordu. Hatta ne zaman saklambaç oynayacak olsak önce benim işeyip gelmemi bekliyorlardı.

Epey bir süre geçtiğinde hâlâ kimse buraya yanaşmamıştı bile. Şaşkındım çünkü Baran'la saklanmadığım zamanlar hariç hep ebelenirdim. Baran hep büyük kalçamı bir türlü saklayamadığım için elendiğimi söylüyordu.

"Yeter çıkın artık!" diye bağırış sesi duyduğumuzda birbirimize bakıp kıkırdadık.

Sonra dolabın önünde bir gölge belirdi. Hemen ardından kapı açıldı. Baran karşımızda dikiliyordu. Hem de öfkeyle.

"Çıksanıza size sesleniyoruz." dedi sert bir şekilde.

Mutlulukla dışarı çıktım Bernas'ın elini tutarak. Avluya koştum. Hepsi bizi bekliyordu.

Nazende (bxb)Where stories live. Discover now