Bölüm 55

162 7 3
                                    

Burak hocanın girmesiyle birlikte oluşan gergin ortamı böle kişi Ömer oldu. Ömer: "Hocam, iyi misiniz?" Burak Hoca: "İyiyim Ömer. Neden sordun?" Oğulcan: "Neden olacak hocam, öyle bir geldiniz ki bir şey oldu zannettik. Yüzünüze de bakınca..." Burak Hoca: "Ne var ki yüzümde?" Aybike, aynayı göstererek "İsterseniz bir de siz bakın kendinize hocam?" Burak hoca aynaya dönüp kendine baktığında "Çocuklar bu ne hal? Bana ne olmuş?" Süsen: "Biz de onu soruyoruz hocam? Size ne oldu da bu hale geldiniz?" Burak hoca üzerini başını düzeltip yüzündeki lekeleri temizlerken "Apartmanda tadilat vardı onların yanından geçerken oldu herhalde. Bir de bizim o tarafta da hava esiyordu. O yüzden oldu herhalde." Burak üzerini başını toparlayıp bizimkilerin yanına geçti. "Oldu mu çocuklar böyle?" Oğulcan: "Oldunuz hocam oldunuz. Biraz daha uğraşırsanız benden bile yakışıklı olursunuz valla!" diyerek güldüler. Burak Hoca: "Her şey hazır de mi gençler? Sizlere güveniyorum." Melisa: "Merak etmeyin hocam. Her şey hazır. Artık giriş alanına geçerek misafirler ile ilgilenip etkinliğe başlayabiliriz." Burak hoca: "Bu yaptığınız etkinlik çok güzel gençler biliyorsunuz de mi? Bu etkinliği birçok önemli kesimlere iletmeye çalıştım. Sonucunu da ileteceğim ayrıyeten. Ama şunu da söyleyeyim bu etkinliği okul içi faaliyeti olarak eğitim hayatınıza da etkileyeceğim. Bu etkinliğin yürütücü olarak öğrenci kısmında sizlerin adları yer alacak. Yani CV'nizde de yer verebilirsiniz buna. Haberiniz olsun." Asiye: "Sağ olun hocam." Doruk: "O zaman haydi millet. Misafirler bizi bekler de mi?" diyerek giriş salonuna gitmek için kulisten çıktılar.

Bizimkiler giriş salonuna vardıklarında misafirle çoktan toplanmışlardı. Burak Hoca kürsü konulmuş hafif yüksek yere giderken bizimkiler de misafirlerin arasına karışmış onlara "Hoş geldiniz" diyorlardı. Burak Hoca, mikrofonu kontrol ederek konuşmaya başladı. "Merhabalar. Hepiniz Atakul kolejimize hoş geldiniz. Okul sahibimiz sayın Akif Atakul bu konuşmayı bugün benim yapmamı uygun buldu. O nedenle şimdilik ben devam edeceğim. Bugün burada Atakul Koleji olarak, siz değerli misafirlerimizin huzurunda çok değerli öğrencilerimizin organize ettiği bir etkinliği gerçekleştirmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Bir öğretmen olarak şunu belirtmek isterim ki bu yapılan etkinliğin tüm planı, hazırlık aşaması, tüm ayrıntıları bu etkinlikleri planlayan öğrenciler tarafından hazırlanmıştır. Bizlerin öğretmenler ve okul olarak yaptığımız tek şey arka plandaki evrak işlerini düzenlemektir. Bu yüzdendir ki hem etkinliğin kapsamış olduğu konu nedeniyle hem de öğrencilerimizin böyle bir etkinlik düzenlemiş olması nedeniyle çok mutlu ve gururluyum. Hmm.. Neyse lafı çok uzatmayayım. Bu etkinliğimizin amacı kapsamında bugün bir tiyatro oyunumuz, bir kokteyli resim sergimiz ve bir de okulumuz müzik grubu olan aynı zamanda da bu etkinliği düzenleyen öğrencilerimizin yer aldığı Grup Munis'in bir konseri olacaktır. Sizlerin önünde sahneye çıkan, perde önünde ve arkasındaki tüm öğrencilerimiz bu etkinliği tüm detayları ile planlamış bulunmaktadırlar. Onlar çok emek verdiler, umarım sizler de çok seversiniz. Hepinize iyi günler ve iyi eğlenceler dilerim. Herhangi bir sorun olduğunda bana ya da göğsünde fidan arması olan öğrencilerimize sorabilirsiniz. Hepimiz sizlere yardımcı olmak için elimizden geleni yapmak istemekteyiz. İlk etkinliğimiz tiyatro oyunumuzdur. 15 dakika sonra tiyatro salonunda başlayacaktır. Bilginize. İyi günler." diyerek kürsüden ayrılarak gelen misafirler ile ilgilenerek onları tiyatro salonuna aldı.

Tiyatro salonunda neredeyse boş koltuk kalmamıştı. Perde aralığından gelenleri gözleyen Aybike, kulise gelerek diğerlerine de bu haberi verdi. "Boş koltuk sayısı iki elin parmakları kadar. Her yer dolu anlayacağınız." Berk: "Hazır mıyız? Heyecan var mı heyecan?" Oğulcan: "Valla benim kalbim her yerimde atıyor şu anda." Ömer: "O zaman kendine çeki düzen ver de sahneye çık kuzen." Oğulcan: "Neden ki?" Doruk: "Neden olacak Ogi, öncü bir konuşma yapmak için. Günün anlam ve önemine vurgu yapmak için." Oğulcan: "Olmaz! Ben yapamam. Başkası yapsın. Asiye var, sen varsın, Ömer var, sizler varsınız. Biriniz çıksın konuşsun işte. Ama ben çıkmayayım. Hem ben beceremem ki! Elime yüzüme bulaştırırım." Asiye: "Bak kuzen; ben ve Doruk zaten konser öncesinde Grup Munis adına konuşma yapacağız. Aynı şekilde serginin başında da sergi işleri ile uğraşan grubu temsilen Melisa mini bir konuşma yapacak. Tiyatro ekibini temsilen de sen konuşma yapacaksın. Haydi toparla kendini de çık şu sahneye." Oğulcan: "Olmaz kuzen! Yapamam ben, utanırım tek başıma." Berk: "Peki kayınço şöyle yapsak. Biz Aybike'mle birlikte sahneye çıksak senin yanında. Sana destek olsak. Ama konuşmayı sen yapman şartıyla. (Diğerlerine göz kırparak, Oğulcan'a destek vermeye devam etti Berk.)" Aybike: "Eğer bir yerde takılırsan ya sıkıldığını fark edersem sana söz ben devralıp toparlayacağım. Kardeş sözü." Berk: "Kardeş sözü." diye yineledi. Oğulcan ise kafasıyla onayladı. Süsen: "Bu konuyu da hallettiğimize göre sizleri sahneye alalım bakalım. Eren kardeşler ve onların iç güveyisi damadı Berk Bey." diyerek gülümseler eşliğinde sahneye uğurladılar gençleri, bizimkiler.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Aug 21, 2023 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

İçimizde SaklıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt