Bölüm 9

960 51 7
                                    

Harika, sınıftan öfkeyle çıkıp koridorda ilerlerken Berk'in sesiyle durdu: "N'oldu tatlım? Ne bu sinir? Bak çok sinir yapma sağlığa iyi değil?" Harika: "Ne diyorsun gene Berk ya?" Berk: "Diyorum ki tatlım neden sinirlisin?" Harika: "Bi de soruyor musun cidden ya? Doruk'u görmedin mi nasıl bakıyor o kıza. Hayır bir de şimdi birlikte şarkı yarışmasına falan katılacaklar. Çıldırıcam ya benden sonra onunla olursa bu onlar için hiç iyi olmaz Berk." Berk: "Tamam tatlım. Relax." Harika: "Ne relaxı Berk. Bi şey yapmam lazım. O Asiye denen kızın mutlu olmaması lazım, Doruk'un yanında olmaması lazım. Napsam ya? Tehdit mi etsem yarışmaya katılma diye?" Berk: "Tıhh... Olmaz öyle. Bi fikrim var dinleyecek misin beni?" Harika: "Şu anda 5 yaşındaki kuzenimin fikrini bile kabul edecek derecedeyim. Hadi gel bahçeye de anlat planı." Bahçeye geçip onları kimsenin duymadığından emin olduktan sonra Berk: "Bak tatlım bu tipler böyle tehditten, paradan anlamaz. Onlar için en önemli şey sevdikleri, ailesidir. Onları yaralarsan anca oradan yaralarsın. Biz de öyle yapacaz. Hem şu sınıftakilerle biraz eğlenmiş oluruz tatlım." Harika: "Güzel fikir. Plan ne plan?" Berk: "Şimdi şöyle ki fark ettiysen Asiye'nin salak kuzenin sana ilgisi var. Sürekli gözleri üzerinde." Harika: "Farkındayım ya... Salak çocuk, değişik değişik hareketler yapıyor bir de. Tam mal ya." Berk: "İşte biz bunu kullanacaz tatlım. Şimdi sen okulda bu çocukla iyi geçin tamam mı? Sonra bunu akşam dışarı çağar. Ben de adamları ayarlayayım biz bununla bi sohbet edelim ne dersin. Gerisini de sonra düşünürüz?" Harika: "Ne diyim Berk. Okey yani yapalım. Sen ne dersen o. Şimdilik." diyerek sınıfa doğru ilerlediler ve günün son dersini işleyip herkes evlerine dağıldı.

Erenler kafeye geldiklerinde bugün yanlarında Melisa yoktu o nedenle Doruk'ta. Bahane bulamamıştı Doruk. Kafeden içeri giren çocukları gören Kadir: "Hoş gelmiş benim canlarım. Nasılsınız bakalım?" Aybike: "İyiyiz Kadir abim. Ama en çok Asiye iyi." Kadir: "Neden, n'oldu bitanem?" Oğulcan: "Kuzim yarışmaya katılıyor abi." Kadir: "Ne yarışması Asiye?" Asiye: "Şöyle ki abicim okul her yıl düzenlenen bir yarışmaya katılıyormuş. Bu yıl da solist eksikliği varmış ve acilen bulunması gerekiyormuş. O nedenle de müzik hocası derste bizleri dinledi ve çok beğendi. Beni seçti. Geçen gün gelen Doruk vardı ya onunla birlikte yarışmaya katılacağız." Oğulcan: "Abi sınıfı görmen lazımdı. Kuzim şarkı söylerken herkes ağzı açık dinledi. Şarkı bitince de bir alkış bi kıyamet." Aybike: "Ben bile şaşırdım ilk başta valla. Halbuki Asiye'yi en çok dinleyenlerdenimdir." Asiye: " Tamam, yeter kapatalım bu konuyu. Hadi oturalım." diye masaya yönelirken mutfaktan çıkan Mazlum'u fark eden Ömer: "Mazlum abi, hoşgeldin. Hayırdır bu saatte burdasın. Bı sıkıntı mı var?" Mazlum: "Yok Ömer'im bi sıkıntı ama bı şeyler var." Oğulcan: "Merak etti bu Oğulcan ama hadi anlatın." Kadir: "Oturun çocuklar anlatalım. Çünkü hepimizi ilgilendiriyor." masaya geçip konuşmaya devam eder Kadir "Şöyle ki, geçenlerde Oğulcan bir fikir sunmuştu bana ben de bakarız demiştim ya hani. İşte ben günlerdir o fikir için yani kahve bölümü için ayarlamalar yapıyordum, geçen gün de Mazlum geldi. İşten çıkarmışlar ben de gel benimle çalış dedim olur dedi. Sonra işte ona bu kahve bölümünden bahsettim. O da kendisinin kısa bir süre kahvecide çalıştığını söyledi ben de o zaman kahve bölümünde onun çalışmasını istedim böylelikle kahve bölümü için de eleman bulmuş oldum." Ömer: "Güzel olmuş abi de kahve bölümü için maliyeti nasıl hallettin?" Mazlum: "Şöyle Ömer, abinle bunu konuştuk. Anam memleketteki hayvanları satacaktı. Onun parasını gönderecek bana. Ben de onun parasıyla kahve bölümünü yaptıracağım." Kadir: "İşte bu yüzden de ben Mazlum'a ortaklık teklif ettim o da kabul etti. Karşınızda yeni ortağımız Mazlum oturuyor gençler." diyerek sohbetlerini koyulaştırmışlardı.

İçimizde SaklıWhere stories live. Discover now