Bölüm 16

849 52 15
                                    

Doruk ve Asiye yarışmadan çıkmış arabayla yolda gidiyorlardı. Asiye telefonu hoparlöre almış Aybike ile konuşuyordu: "Evet Aybike aldım şimdi hoparlöre ne söyleyeceksen söyle bakalım Doruk'a." Aybike: "Öncelikle ikinizi birden tebrik ederim, bakın diğerleri de tebrik ediyor. Şimdi siz kafeye mi geçiyorsunuz? Onu soracaktım." Asiye: "Yoo ben eve gidicem Aybike. Çok yorgunum." Aybike: "Hayır canım öyle bir şey olmayacak. Doruk şimdi beni iyi dinle. Sakın bu kızı eve falan bırakma inat eder şimdi gelmez biliyorum ben onu. Az önce Kadir abimle konuştum hepimizi kafede bekliyor. Kutlama var sizin şerefinize. Biz de zaten şimdi son derse gireceğiz. Orada görüşürüz tamam mı? Bak dediğim gibi doğru kafeye tamam mı?" Doruk önce Asiye'ye bakıp "Tamam Aybike. Burası bende merak etme. Doğruca kafeye geçiyoruz. Hadi görüşürüz." diye kapatmıştı telefonu. Asiye: "Ama ben eve gidip uyuyacaktım ya. Dün gece de heyecandan uyuyamadım zaten." Doruk: "Yarın haftasonu bu gece bol bol uyursun. Hem istersen kafeye gidene kadar uyu. Trafiğe bakılırsa bir saate falan anca varırız." Asiye tebessüm ederek "Bak işte buna hayır demeyeceğim. O zaman ben biraz uyumaya çalışayım." diyerek oturduğu yerde rahat bir pozisyon alarak uyku modunu aldı Asiye. Doruk'un açtığı kısık sesli slow şarkılarla da hemen uykuya dalmıştı zaten.
Doruk yolda ilerlerken arada yanında uyuyan asi kıza bakıyordu. İşte o zaman emin olmuştu duygularından. Asiye'yi çok sevdiğine, hatta bu sevginin yanında çok daha büyük bir şeyin de var olduğuna inanmıştı genç adam. Aşktı onun adı. Hayatında ilk defa kapısını çalan beklenmedik bir misafir. Ama en güzel misafir.

Asiye gene uykusunda uyurken kırmızı ışığa takılmayı fırsat bilen Doruk Asiye'yi izliyordu. Bir anda arkadan gelen sarsıntı ile ne olduğunu anlamadı Doruk. Refleks olarak sağ koluyla Asiye'yi korurken bir yandan da söyleniyordu "Ehliyeti hangi kasaptan aldın da kırmızı ışıkta duran arabaya çarpıyorsun acaba?" Sarsıntıya uyanan Asiye karşısında söylenen Doruk'u ve ona emniyet kemeri olan kolunu gördü. Doruk, Asiye'nin şaşkın bakışlarını görünce "Uyandırdım mı? Pardon. Birisi kırmızıda arkadan çarptı da ben de refleks olarak kolumu uzattım yanii şeyy..." Asiye kendine gelerek "Tamam Doruk anladım. Sorun yok da sen iyi misin?" Doruk: "Bize çarpan arkadaş ile tanışırsam daha iyi olacağım kesin. Hadi bakalım." diyerek bir çırpıda arabadan inmişti Doruk. Asiye de hemen peşinden inmişti. Doruk arabanın arkasına gelerek ona çarpan kişiye "Bana arkadan çarpan arkadaş sen bı gelsene şöyle konuşalım senle bı güzel." Asiye: "Doruk, sakin ol tamam mı?" Doruk: "Denerim ama arkadaş bize arkadan çarptı ya o suçlu ya bı soralım nasıl oldu diye de mi ama?" Onlara çarpan kişi arabadan inerek yanlarına gelmişti. Gözünde siyah güneş gözlüğü, üzerinde siyah pantalon, siyah tişört olan onların yaşında bir erkek vardı karşılarında. Onlara çarpan çocuk: "Geldik yani ne var. Çarptıysam ne olmuş? Arabanın tamponu ezilmiş biraz. Bunu mu dert ettin yani yakışıklı?" Doruk sinirli sinirli "Yakışıklı diyor bı de ya? Oğlum bana ne arabadan ya. İçinde biz (Asiye ile kendini göstererek) vardık. Ya kemerimiz takılı olmasaydı.Ya bı şey olsaydı?" Asiye, Doruk'a bakarak "Tamam Doruk. Sakin ol. Bak bı şeyimiz yok uzatmayalım hadi." Çocuk: "Evet Doruk. Sevgilini dinle sakin ol. Bak al bu kartı buraya faturayı yollarsın hallederler." Doruk: "Ya bı de fatura falan diyor ya. Oğlum sen dua et bugün çok mutluyum. Yoksa ben sana yapacağımı biliyorum ama hadi neyse." Asiye'ye dönerek "Hadi Asiye gidelim. Yoksa bu çocuk benim elimde kalacak." diye arabaya giderken çocuk arkadan bağırıp "Yalnız çocuk değil Kaan." diyerek binmişti arabasına.
Doruk ve Asiye arabaya binmişti. Doruk: "Bı de adım Kaan diyor ya. Valla dayak istiyor. Gidip dövücem ben bunu ya." diye kapıyı açmaya yeltenirken Asiye, Doruk'un kolundan tutmuştu "Sakin ol Doruk. Bak bize bı şey olmadı. Hem güzel bir gün geçiriyoruz. Hadi unutalım şu pisliği. Abimler de bizi bekliyor. Yoksa ben de ona yapacağımı biliyorum ama boşver hadi." diyerek yollarına devam etmişlerdi.

İçimizde SaklıWhere stories live. Discover now