~ÇATI KATI~

37. BÖLÜM: Şimsek

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Önemli bir not:

Oğlum çok saçma ben hikayeye mevsimleri ekleyip ona göre yazayım dedim, sanıyorum ki Şubat ayına denk gelecek, İzuku'nun All Might'la tanıştığı ay nisanmış. Yani şu an Eylül Ekim de falan olmaları gerekiyormuş. UA sınavı ŞUBATTA OLUYORMUŞ ÇOK SAÇMA.
Neyse ben kafama göre mevsimleri ekliyorum amk boşverin siz hangi ayda olduklarını xosjoxjsoskka
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Shinso: "Çıkıyor musun?"

İzuku: "Hmhm. Ne zaman dönerim bilmiyorum. Haber veririm sana."

Ayakkabılarımı giyerken Shinso da kapının kenarına yaslanmıştı.

Shinso: "Bir şey olursa ararsın."

İzuku: "Ne gibi?" Dedim gülerek.

Shinso: "Ben o çocuğa güvenmiyorum. Sana dokunmaya kalkarsa yumruk at."

İzuku: "Shinso! Ne yapmam gerektiğini bilmiyor muyum ben? Beş yaşında çocuk değilim."

Shinso: "Shhh. Abiye karşı gelinmez."

İzuku: "Niye gelinmesin- Biz aynı yaştayız!"

Shinso: "Banane-!"

Present Mic: "Shinsooo! Küçük brokoliyi rahat bırak da randevusuna gitsin ha?"

İzuku: "Randevu değil Hizashi-san... Neden beni utandırmayı bırakıp Shinso'ya başlamıyorsun?"

Present Mic: "Hm? Shinso? Ahhh Şu şimşek çocuktan bahsediyorsun!"

Shinso: "...Bana sakın Denki'den bahsediyorum deme İzuku."

İzuku: "Şimşek McQueen." Birkaç saniye suratıma baktı.

İzuku: "Hmhm. Seni arabayla shipliyoruz Shinso- başka kimden bahsediyor olabiliriz? Şimşekli başka kimi tanıyorsun?!"

Shinso: "Daha kaç defa beni Pikachu ile shiplemeyin dedim-!" Sinirli bir şekilde konuşmaya başlamıştı ki Hizashi-san araya girdi.

Present Mic: "İzuku sen geç kalmadan git istersen canım hadi görüşürüz iyi eğlencelerrrr!"

Beni dışarı ittirip kapıyı suratıma kapatması ile derin bir nefes verdim.

İzuku: " 3...2...1-"

Present Mic: "İşte telefonunnn!" Kapıyı açıp elime telefonumu tutturdu. Sonra kapıyı geri kapattı.

İzuku: "..."

Kapı tekrar açıldı. Bu sefer Shinso suratıma şapkamı fırlatıp kapıyı geri kapattı.

Ben nasıl bir evde yaşıyorum ya?

İç geçirip şapkayı kafama geçirdim. Hava soğuk olduğu için üstümde kalın bir hırka ve kalın pantalon vardı. Tatlı, uzun olmayan botlar giymiştim. Soğuk hissini çok sevdiğim için mont giyme gereği duymamıştım, hasta olabilirdim belki ama cidden kafamı dağıtmak konusunda soğuk çok işe yarıyordu. Yerleri bembeyaz kar kaplamıştı ve çok güzel bir görüntü vardı.

Merkeze doğru yürümeye başladım.

Dün Aizawa-san'a Overhaul ile ilgili olan gelişmelerden bahsetmiştim. Tabii Hawks'ın gizli görevini belli etmemek için farklı bir hikâye uydurmam gerekmişti ama başarmıştım. Bunun çok fazla gelişmeye yol açacağını bildiği için zor da olsa ikna etmiştim. Zaten Hawks ile temasta olacağım için daha güvenliydi.