"Güzelim ne oyunu, ayıp. İftira atma bize." Kaşlarımı 'öyle mi' dercesine çattım. Omuz silkti.

"Neyse akşam ona da sorarım hesabını. Ben hamile bir kadınım bir kere,beni sinirlendirmeyin." Cihan elindeki yastığı kenara bıraktı ve gelip başımı avuçlarının arasına aldı. Önce alnımı,sonra yanaklarımı ve en sonda burnumu öptü. "Yerim ben o hamile kadını. Ama biraz daha burda durursan kontrol bugünde kalır." derken bakışlarıyla yatağı işaret etmişti.. Yaptığı imayla hızlıca kollarından çıktım. Boğazımı temizledim.

"Ay neyse ben bir elimi yüzümü yıkayıp geleyim, sende hazırlan. Birde seni bekleyemem." Dedikten sonra ne dediğimi anladım. Yerimde öylece kaldım.Aptal. Adam zaten hazırdı. Hazır olmayan bendim.

Acaba bebeğime benden besin giderken zeka falanda mı gidiyordu yoksa bu adam tüm ayarlarımı bozduğu için mi böyleydim bilemedim. İkinci ihtimal daha yatkın geldi.

"Ben hazırlanıyorum,hadi." derken sesi gayet eğlenceliydi. Hızla ebeveyn banyosuna girdim.  Elimi kalbime koyup birkaç saniye tanıdım kendime. Sonrasında iyi hissedince elimi yüzümü yıkadım, ihtiyaçlarımı hallettim ve en sonunda dişlerimi fırçalayıp çıktım. Bu aşama tahmini olarak 10 dakikamı almıştı.

Odaya tekrar girdiğimde boş olduğunu gördüm. Salon tarafından sesi geliyordu, muhtemelen telefon görüşmesi yapıyordu.

Onu daha fazla bekletmemek adına dolabıma yöneldim.

Elbise giyemeyeceğim için elim ilk olarak puantiyeli gömleğime gitti. Pantolan giyesim de yoktu. Eteklerim arasından bakındım. Ve içinde en rahat gözüken beli lastikli kahve tonlarındaki eteğimi aldım.

Üzerimi giydiğimde geceden hafif nemli olan saçlarımı taradım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üzerimi giydiğimde geceden hafif nemli olan saçlarımı taradım. Hafif dağınık bir topuz yaparken yandaki perçemlerimin özgür kalmasına izin verdim.

Hiç makyaj yapasım olmadığı için dudaklarıma sadece şeffaf  dudak balmını uygulayıp makyaj masasının önünden kalktım. Odaya göz attığımda bir şey olmadığından emin oldum ve sadece telefonumu elime alıp çıkarken aklıma gelenle konsolun üzerindeki yüzüğü parmağıma geçirdim. İşte şimdi tamdım. Bende diyorum bir şey unuttum ama ne.

Cihan kolidorda duvara yaslanmış bir şekilde telefonla ilgileniyordu. Adım seslerimi farketmiş olacak ki başını telefondan kaldırdı, ekranı kapattı ve arka cebine attı. Kıvrılmış dudakları ve parıltı bakışlarıyla beni inceliyordu. Bakışları tüm vücudumu süzdükten sonra son olarak karnımda oyalandı.

Adımlarım yanına ulaştığında ellerini göbeğime koydu, okşadı bir güzel. Önümde hafifçe eğildi ve dudakları karnımı buldu. Arasını biraz açtıktan sonra dudaklarını araladı.

"Bak babacığım, lütfen kız ol olur mu? Lütfen. Sen kız olursan inan baba çok ama çok mutlu olur. Olur mu bebeğim? Sana renkli renkli kıyafetler,bebekler, ayakkabılar,tokalar alırım." şaka gibi çocuğumuzu ikna etmeye çalışıyordu. Bu hallerine karşı başımı yukarı kaldırdım ve kahkaha atmamak için dudaklarımı ısırdım. Ama geç kalmıştım. Huysuz bakışları anında beni buldu.

İNTİZAR(VATAN AŞIKLARI)Where stories live. Discover now