•4•

4.8K 169 1
                                    

Birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. En çok sevdiğiniz insana, herkesten çok sinirlenirsiniz.'

- Sigmund Freud

•••

Geçen bölümden hatırlatma:

"Albayın gözündeki saklı gururu gören bir ben olamazdım değil mi? Yoksa bir ben miydim bilinmez. Ama bu tavrımızdan gurur duyduğunu anlıyordum. Sonuçta askerlerinin cesareti kimi gururlandırmazdı ki?

Kendinden emin bakışlarını bize dikti,"Allah yar ve yardımcınız olsun." diyerek bizi uğurladı. Sırayla helikoptere bindik..."

•••

"Bölgeye yaklaştık."diyen pilotla son hazırlıklarımızı yaptık. Yüzbaşı Kaan'ın,"Paraşütlerinizi hazırlayın." emriyle hepimiz ayaklandık.

Açılan kapıyla hepimizi ormanın üzerine teker teker atladık. Dikkat çekmeyecek tek bölge burasıydı. Diğer bölgelerde dımdızlak kalırdık.

Herkes tamamen toplandığında Kaan Yüzbaşı'nın emrini bekliyorduk. "Tutulduklarını düşündüğümüz birkaç kamp var. Sürekli yerlerini değiştiriyorlar. Ve hepsi bir arada da olmayabilir. Belki ilerleyen aşamalarda ikiye ayrılabiliriz ya da destek ekipte isteyebiliriz."önünde açık olan haritadaki bir noktayı işaret ederek konuştu,"İlk uğrayacağımız kamp burası."

•••

Kampa 200 metre kala Yüzbaşının emriyle durduk. "Yusuf,Alp,Harun ve Ali benimle geliyorsunuz. Diğer kalanlar ise arka taraftan geleceksiniz. Kamp sessiz gözüküyor muhtemelen boş ama tedbiri elden bırakmayalım."demesiyle hepimiz hak verircesine kafa salladık.

"Üsteğmenim emir komuta sende." etrafı incelerken gelen ses kulağıma ulaştı ama diğer üsteğmenin hemen öne atılıp bana yandan bir bakış atmasıyla göz devirdim. Cidden 0-6 yaş grubu... Dışardan bakınca birde koca adam sanırsın. 'Hayır hayır ben olucam' dememi falan mı beklemişti? Fesuphanallah.

"Siz değil üsteğmenim,Umay Üsteğmen'den bahsetmiştim."gözlerim şaşkınlıkla açıldı. İnsan bozmaz bari be Yüzbaşım, çocuk (!) o kadar havalara girmişti.

Boğazımı temizleyip cevap verdim," Emredersiniz Komutanım.".

•••

Arka tarafın tamamen temiz olduğuna kanaat getirince kulaklığı açıp,"Komutanım,temiz." diyerek karışımdan gelecek olan emri bekledim. Çok beklemeden ön tarafa geçmemiz için gelen emirle temkinli adımlarla ilerledik.

Mağaranın girişine geldiğimizde seslerinin içerden gelmesiyle oraya geçtik. Bulundukları odacığı giriş yaptığımızda hepsinin bakışları bana mı dönmüştü ben mi pimpirikleniyordum?

Yüzbaşı elinde tuttuğu küçük bir kağıt parçasını bana uzattı. Elime alıp baktığımda 5 yıl öncesinde,daha dün gibi çekilmişçesine hatırladığım fotoğrafı gördüm. Bu fotoğrafı ilk yemeğe çıktığımızda çekinmiştik. Öyle yemek deyince mum ışığı falan gelmesin aklınıza haa.

Geçmişten kesit:

Üzerimi değiştirdim ve odanın kapısını açtım. Görevden yeni gelmiştik ve tabiri caizse pelte kıvamına gelmiştim. Bir an önce evime gidip kendimi sıcak bir duşun ardından yatağa atmak istiyordum. Ama değmişti bu yorgunluğa çünkü önemli mühimmat depolarından üç tanesini imha etmiştik. Ayrıca bu kadarla da kalmayıp kırmızı listede aranan 2 teröristide elimize geçirmiştik.

Kapıyı açmamla karşıma kapısını kilitleyen kaşlarını her zamanki gibi çatmış bir orman gözlü çıktı. Beni farketmemişti. Sırıtarak kapıya yasladım ve beni ne zaman farkedeceğini merakla beklemeye başladım.

Arkasını döndü ve sonunda beni farketti. Anında kaşları anormal (anormal diyorum çünkü normal hali hep çatık) halini alırken içten bir şekilde gülümseyerek benim yanıma geldi. Bir şey söylemeden yanıma yaklaştı ve koridora kısa bir bakış atıp başını bana doğru eğdi. Tam alnıma küçük bir buse konduracakken arkadan gelen boğaz temizleme sesiyle bildiğiniz adamı duvara doğru fırlattım. Boşluğuna gelmiş olacak ki dengesini zor kurdu ve gelen kişiye baktı. "Komutanım, Vural Yüzbaşı sizi emretti." kafasını sallayarak karşılık veriyor ve ardından bana dönüyor. "Asteğmenim,ben geliyorum. Siz otoparka doğru yürüyün." ciddi ifademi takınarak "Emredersiniz Komutanım." diyorum. Bizde de böyle napalım.

Arkasından bir süre baktıktan sonra yavaş adımlarla otoparka adımlıyorum. Otoparka varınca siyah arabanın yanına varıp sırtımı ona yaslıyorum. Gelmesini sabırla (!) bekliyorum çünkü her an uykusuzluktan ve yorgunluktan şuraya düşebilirim. Şaka şaka o kadar da değil yani. Alışığız sonuçta biz bunlara.

Yaklaşık yarım saatin sonunda eve doğru yola koyulmuştuk. Radyoda Ali Kınık çalarken onun sesine birde benim mide guruldamam eklendi. "Gülme." diyerek uyarmama rağmen gülmeye devam eden yanımdaki orman gözlüye baktım. İyi ki sadece benim yanımda gülüyordu bu adam. Çünkü başkalarıda kalpten gitsin istemezdim.

O'na olan bakışlarımı konuşmaya başlamasıyla bölündü. "Anlaşılan birileri acıkmış,nereye gidelim bakalım." gözümün önünden envai çeşit yemek geçerken en sonunda Adana kebabta karar kıldım. Sevgilisiyle ilk yemeğe kebapçıya gitmeyen de ne bileyim. Gerçi nasıl tanıştığımızı da düşünürsek gayet normaldi.

On dakikalık yolu benim tarif etmemle gelmiş ve kebabplarımızın gelmesini sabırla (!) bekliyorduk.

Benim için asır gibi geçen sürenin sonunda yemeklerimiz gelmişti. Konuşa konuşa yemeklerimizi yerken masaya birinin yaklaşmasıyla o kişiye odaklandık. "Abi bu güzel ablayala bir fotoğrafınızı çekmemi ister misiniz?" Daha 10 yaşlarında bir çocuk elinde tuttuğu makine ile bize bakıyordu.

Küçük restorandan ikimizin elinde de olan fotoğrafla,mutlu bir şekilde çıkmıştık.

•••

Yüzbaşı'nın açıklama bekleyen bakışlarına karşı ne diyeceğimi düşünüyordum. Yarısı yırtılmış fotoğrafı işaret ederek "Bunun burada ne işi var?"

Cevap vermeye hazırlanırken biraz önceki 0-6 yaş grubundaki birey direkt olaya atladı. "Artık bu fotoğrafın burada ne işi varsa, açık değil mi Komutanım?" Yüzbaşı'nın sesini kesmesini isret eden bakışlarıyla nihayet susmuştu. Yüzbaşı tekrar bana dönerek cevap vermemi bekledi.

"Komutanım,esir tutulan askerlerimizden birisi daha önceden tanıdığım. Ondan düşmüş olmalı." Olayla ilgili olur olmadık kişilere açıklama yapmak istemesemde 'Komutanım onlar çıksın ' diyemeyeceğim için mecburen devam ettim. İsim vermek istemiyordum ama akıllarında da soru işareti kalsın istemiyordum. Hele ki biraz önceki pisliğin çamur atma çabasından sonra hiç istemezdim. Görev dönüşü onunla özel olarak ilgilenecektim. Bana yapılan bir şeyi asla unutmazdım. Sadece şu an yeri ve zamanı hiç değildi. Şu an için en önemli gördüğüm kişi inanmıştı ama yine de söyleme gereği duyarak konuştum:

"Onları bulduğumuzda konuyla ilgili Cihan Komutan'ada sorabilirsiniz."

•••

Bölümle ilgili görüş ve önerilerinizi belirtirseniz mutlu olurum.

Gidişatı nasıl buluyorsunuz?

Kitabın büyümesi için panolarınızda paylaşır mısınız lütfen?

Sağlıcakla kalın.🖤

29/06/2022,Çrş

İNTİZAR(VATAN AŞIKLARI)Where stories live. Discover now