Kadın, karlı dağların manzarasına bakarken elindeki sigarayı ateşledi. Arkasından gelen kokuyla burunun direği sızladı, ciğeri yandı,bir kez daha paramparça oldu...
O'nun kokusuna daha fazla maruz kalmamak için aceleyle bir nefes daha çekti sigarad...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Önceki bölümden hatırlatma:
"-Cidden saçmalıyorsun Cih-
Sözümü bölen dudağımın kenarına belli belirsiz değen dudaklardı.."
•••
Bir anda gelen afallamamdan yararlanarak hızla kendi tarafına geçmiş ve yola koyulmuştuk.
Şimdi ise oturduğum sokağın arka tarafındaki yeni yapılan binanın önünde sesizce arabanın içinde oturuyorduk.
Ne yani birde komşu muyduk? Hah!
Kemerini açtıktan sonra dışarıya çıkıp benim tarafıma yönelmiş ve kapımı açmıştı.
Evine gitmek istemiyordum.
Onunla aynı ortamda olmak istemiyordum.
Kokusunu almak istemiyordum...
-Hadi Umay,neredeyse sabah olmak üzere.
Sessiz kaldım ve kafamı olumsuz anlamdan salladım. Kendi rızamla inmeyeceğimi anlamış olacak ki bir anda kucağına aldı beni. Tam çığlık atacakken bir anda elini ağzıma bastırmasıyla sesim içime kaçmış oldu.
-Neredeyse sabah olacak,insanlar uyuyor sense bağırıyorsun Umay,demesiyle kaşlarımı biraz daha çatmıştım.
Fakat aklıma gelen fikirle bir kaç saniye sonra bağıran oydu.
Can havliyle beni arabaya yaslamış, ayrıca kaçmamam için beni kıskacına almıştı.
-Koparsaydın elimi,derken ki sesi keyifliydi. Hoşuna mı gitmişti cidden?
Verdiği tepkiyle gözlerimi devirirken konuşmaya devam etmişti. Bu geceyi mecburen burada geçirecektim çünkü evde inceleme yapılıyordu,gidecek başka biriside yoktu zaten. Evime en yakın otelde yaklaşık 40 kilometre uzaktaydı ve evime yakın taksi durağı da yoktu. Kendi arabamı da bu yaralarla zaten kullanamazdım... Şansıma tüküreyim...
•••
Eve girdiğimizde etrafı incelemek istememiştim ve direkt bana kalacağım odayı göstermesini istemiştim.
Tarif ettiği odaya girdiğimde kendi odası olduğunu anlamam geç olmadı çünkü buram buram o kokuyordu her yer. Tam arkamı döndüğümde ise karşıma çıkmasıyla bir adım geriye gittim.
-Bir şey mi arıyordun?
Sorusunu duymamazlıktan gelerek ben sorunu yönelttim:
-Bana neden kendi odanı verdin?
-Eve yeni taşındım ve misafir odam yok. Kalabileceğin tek yer burası.
-Sana yolda başka bir yere gidebileceğimi söylemiştim.
