Orhan geldi ve tam ortamıza oturdu. Ben ona şaşkınlıkla bakarken o "konuşmaya devam edin" dedi.

Karal ona bakış atıp bana döndü "ben uyumaya gidiyorum görüşürüz" dedi. Bende "görüşürüz" diye karşılık verdim.

O bizden uzaklaşırken yanımda oturan Orhana kısa bir bakış atıp güneşi izlemeye devam ettim.

Orhanda benimle birlikte güneşin doğuşunu izliyordu.

Orhan "üstümü sen mi örttün" dedi. Ona hiç bakmadan "evet" dedim.

Orhan "teşekkür ederim " ona kısa bir bakış attığımda onun beni izlediğini gördüm.

Ben "önemli değil" dedim.

Ortamı sessizlik kaplarken arkamızdan Umutun sesi geldi "napıyorsunuz burda" diyerek yanımıza geldi ve benim diğer taraftaki yanıma oturdu.

Ben "uyku tutmadı" dedim. Orhan "uykum kaçtı" dedi. Ben "sen niye uyumadın " diye sordum. Umut "benide uyku tutmadı" dedi.

Orhan "seninle sonra konuşucaz" dedi Umuta. Umut anlamayarak "neyi?" Diye sordu.

Orhan "bana bugün attığın mesajları" dedi.

Umut "tamam" dedi ve ortamı bir sessizlik kapladı.

Umut bir anda heyecanla bana dönüp "beni afettinmi" diye sordu. Ben "anlamadım" dedim. Umut "hani dün senden özür dilemiştim beni afettinmi" dedi.

Ben başımla onu onayladım "özür dilenicek pek bir şey yapmadın" dedim. Umut "olsun " dedi. Bende "affettim" dedim. Umut boynuma sarılırken "teşekkür ederim" dedi ben gülümseyerek onun sarılışına karşılık verdim.

Biz birbirimizden ayrıldığımızda Orhana kaçamak bir bakış attım. Orhan bir anda "benim özür dilememe gerek var mı?" Dedi.

Ben "sen biye özür dileyesinki"dedim. Orhan gülümsedi "eğer kalbini kırıcak bir şey yaptıysam söylede özür dilim" dedi.

Belki tepkisizliği biraz kırmıştı ama geçerdi.

Ben "merak etme kırmadın zaten bir şey yapsan bile öbürlerinin yaptığı şeyler arasında kaynar gider " dedim.

Orhan gülümsedi ve önüne döndü. İkiside benimle bi konu hakında konuşmak istemiyordu sonuçta abileriydi.

Ben ayağa kalktım ve ikisine bakıp "ben uyumaya gidiyorum" dedim. İkiside beni başıyla onaylayınca odama çıktım ve kapanmak için az bekleyen gözlerimi kapattım.

--------------

"Uyan uyan uyan uyan" diyerek bir kelimeyi defalarca tekrarlayan Umutun sesiyle uyandım.

"Ne var ya" diye sordum. Umut "kahvaltı hazır gel hadi " dedi. Başımı salladım. O odadan çıkarken bende kıyafetlerimi değiştirip rahat şeyler giydim.

Aşağı kahvaltıya indiğimde bütün akrabaların burda olduğunu gördüm bende yerime otururken. Pars beyle babası konuşuyordu.

Pars beyin babası "biz artık gidelim oğul" dedi. Sema hanım "baba biraz daha kalsaydınız" dedi. Pars bey "evet baba biraz daha kalın" dedi.

Pars beyin babası "yok çocuklar bizimde işlerimiz var" dedi. Pars bey "pekala" dedi.

Sema hanımın babası "bizde bugün gidicez kızım" dedi. Sema hanım "baba bari siz kalın biraz daha" dedi. Sema hanımın babası "artık başka zamana" dedi. Sema hanım "peki baba" dedi

Uraz ve Sinan bana bakıp "gidiyoruz diye bizden kurtulduğunu düşünme kuzen yazın burdayız" dedi. Bende sanki çok üzülmüş gibi yapıp "yaa çok sevinmiştim sizden kurtuluyorum diye" dedim.

Lavinia | Gerçek AilemWhere stories live. Discover now