11

318 46 43
                                    

bir önceki bölümü okumayı unutmayın!!

-

Bir sonraki hafta Jimin yeni iş yerinin önünde duruyordu.

Yeni ortamlara girmekten ya da yeni insanlarla tanışmaktan çekinen biri olmamıştı hiçbir zaman. Zaten endişesi de bu yüzden değildi.

Eski işini özlemekten endişeleniyordu.

Oradaki arkadaşlarını, stajyerlerini, anılarını özleyeceğini biliyordu. Aynı şeyleri burada da yaşamak isteyecekti ama olmayacaktı işte. Yeni yerler, yeni insanlar farklı şeyleri de beraberinde getirirdi. Geçmiş geçmişte kalırdı, ne kadar yakın olursa olsun.

Eski şirketin hemen altında metro istasyonu vardı. Jimin bir araba alana kadar orada çok sürünmüştü mesela. İş çıkış saati olduğunda aşırı kalabalık olurdu. Ayrıca hemen karşıda Jimin'in atıştırmalıklarını ve içeceklerini çok sevdiği bir kafe vardı. Sabahları ve öğle aralarında çok dolu olurdu ama Jimin oraya çok yakın olduğu için her zaman kendine bir yer bulurdu.

Jungkook gelmiş ve tüm düzeninin içine etmişti.

Ama hata ondaydı. Ne diye kabul etmişti ki asistanlık teklifini? İzin günlerinde ve iş çıkış saatlerinde gevşeklik olması tüm katlandığı şeylere karşılık gelebiliyor muydu? Jungkook'un söylediği hiçbir kırıcı söze bedel olamazdı izin günleri.

Geçmişi boş vermeye çalıştı ve geçen gün teslim aldığı kişisel kartını turnikeye okutup içeri geçti. Eski şirketine kıyasla pek bir fark yoktu. Ama etrafta dolaşan insanlar, lobide oturanlar tamamen farklı kişilerdi. Yine de kendinden emin tavrından ödün vermedi ve lobide duran bir kadın bir erkeğe doğru yürüdü. Aslında onlarla tanışmıştı ama şimdi kendisine verilen ofisin nerede olduğunu öğrenmesi gerekiyordu. Eşyalarını henüz getirmemişti.

''Günaydın,'' dedi. İkisi de samimi bir şekilde gülümseyip kendisine döndü. ''Günaydın.''

''Ofisimin nerede olduğunu bugün öğrenmeliydim,'' diye söze başladı. Erkek olan başını salladı ve hemen önündeki bilgisayardan bir şeylere bakmaya başladı. Kadın ise ''Umarım ilk günün istediğin gibi geçer,'' dedi. ''Öğle arasında departmanındaki çoğu kişiyle tanışmış olursun. Yeni çalışanlarla tanışmayı çok severiz.''

Erkek çalışan kendisine dönüp konuştuğunda cümlelerini yuttu Jimin. ''Şu an için ofisinin kapısında 505 yazıyor ama Bay Dong'a ulaşırsan hemen isimliğini hazırlayıp takar. Ofisini de çalışan kartınla kilitleyebilirsin.''

''Teşekkür ederim,'' dedi Jimin ve eğildi. Gitmeden önce kadın çalışana döndü ve ''Ben de tanışmak için sabırsızlanıyorum.'' dedi.

&

Departmanındaki insanlarla tanışmış ve henüz tam olarak çalışma programlarına uyum sağlayamamış olsa da onlara bugünlük yardımcı olmuştu. Sadece bugünlük eski şirketinde olduğu gibi burada çalışamamıştı, insanlar ilk gününden çok yorulmaması gerektiğini söylemişti. Yine de yanlarına gidiyor ve onlarla birlikte yazılan programlara bakıyordu. Çok yardımı dokunmuştu, ufak hataları görmüş ve bazen kolay yolu anlatmıştı.

Öğle arasında ise gerçekten de departmanındaki herkesle tanışmış sayılırdı Jimin. Hepsi iyi insanlara benziyordu ve hiçbiri kendisine ters bir davranışta bulunmamıştı. Bundan memnundu.

Sonrasında çıkış saatine kadar stajyerlerin yanına gitti ve onlara eğitmenlik yapan kişinin yerini aldı. Stajyerlerin hepsiyle tanıştıktan sonra onlara birtakım programlar yazmalarını söyledi ve bazı kısayollar öğretti.

Böylelikle şirketteki ilk gününü bitirmesine yarım saat kalmıştı.

Ofisine çıktı ve dağılan masasını topladı biraz.

505 | kookminNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ