3

369 46 60
                                    

İlerleyen saatler pek de Jimin'in istediği gibi geçmedi.

Jungkook geldiğinde Jimin ondan doğum günü partisi bitene kadar uzak durmayı düşündü, Taehyung'un doğum gününü kutlar, hediyesini verir ve pasta yiyerek Hanwool ile birlikte otururdu.

Belirli bir yere kadar her şey güzel gitti.

Jungkook, arkadaşlarının hepsiyle selamlaştı ve sonra Namjoon'un yanına oturdu. Jimin'in ona arada sırada bakmasına karşılık o neredeyse hiç bakmamıştı. Onlar Jimin'in dinlemediği bir konuşma içerisindeydiler, Jimin ise Hanwool ile takılıyordu.

''Taehyung geliyor!'' Genç çalışanlardan biri mekanın kapısını kapatırken içeriden pastayı getirmek için koştu. ''Arabadan indi!'' Mutfaktaki pastayı alıp Jin'in eline tutuşturdu, elindeki çakmakla da pastanın mumlarını yakmaya başladı. Bu sırada herkes oturduğu yerden kalktı ve etrafı çok da aydınlatmayan ışıklandırmalar söndürüldü.

Mekanın kapısı açıldı ve daha Taehyung içeri giremeden onun homurdanmasını duyuldu. ''Jin yine faturanı ödemedin mi? Bu ışıklar neden kapalı?''

O sırada Jin kimsenin göremeyeceğini bilmesine rağmen gözlerini devirdi ve arkadaşlarına kendini savunmak adına, ''Sadece bir kere ödemedim.'' dedi. ''Abartıyor.''

Taehyung'un içeri girmesiyle hepsi bir ağızdan doğum günü şarkısı söylemeye başladı ama o kadar karışık olmuştu ki, herkes şarkının farklı bir yerinden söylemeye başlamıştı ama kimse bunu umursamadı. Yoongi bir opera sanatçısını aratmayacak şekilde herkes söylemeyi bitirmesine rağmen devam ederken Jimin susması için ona tekme attı. Işıklar yandığında Taehyung şok olmuş bir şekilde -gerçekten şok olmuştu- kapıda durdu ve arkadaşlarına baktı.

''Bugün benim doğum günüm mü?''

O kadar ciddi bir ifadeyle sormuştu ki Jin gülümseyerek Taehyung'a yaklaşırken, ''Biriniz tarihe baksın,'' dedi. ''O kadar ciddi sordu ki bugün onun doğum günü olmadığından şüphelenmeye başladım.''

Ve Yoongi telefonunun ekranından tarihe baktı. ''Bugün 30 Aralık,'' dedi telefonunu cebine atarken. ''Eğer hepimiz aklımızı kaçırmadıysak bugün onun doğum günü.''

''Ya da,'' Jin artık keyifle sırıtmaya başlamıştı. Taehyung şimdi pastanın önüne kadar gelmişti ve dilek tutup mumları üflemek üzereydi. ''Kim Seok Jin sınırları zorlayarak gerçek bir sürpriz parti hazırlamayı başardı.''

Karşılık olarak Hoseok konuştu: ''Aklımızı kaçırmamız daha olasıymış gibi geldi bana.''

Ve Jin ona dik dik baktı.

Hepsi Taehyung'un etrafını sardı ve dilek tutup mumları üflemesini izlediler. Sonunda hepsi alkışlamaya başladı ve Taehyung kocaman gülümserken Jimin ona bir doğum günü gözlüğü taktı. Ardından pastanın üzerindeki çileklerden alıp -pastası mutlaka çilekli olurdu- Taehyung'a uzattı. Taehyung çileği yedi ve bu sırada herkes pastaya yapıştı.

Sonrası karışıktı, pasta dilimlenmesine rağmen kimse tabağına almadı ve birlikte yediler. Sıra doğum günü hediyelerini vermeye geldiğinde neredeyse hepsi sarhoştu, Jimin hediyesini bulmaya çalışırken kör olduğunu sanmıştı.

''Kim Taehyung!'' diye bağırdı hediyesini bulduğunda. Hediye paketini kucakladı ve arkasını dönüp oturan Taehyung'a koştu. ''Bu senin için!''

Taehyung onun koşuşuna kahkaha attı ve oturması için ona yer açtı, Jungkook'la yan yana oturuyordu ve biraz kenara çekilince Jimin için bıraktığı boşluk ikisinin arası oldu. Jimin o an düşünmedi, aklı bulanıktı ve yorgundu. O an tüm parti boyunca uzak durmak istediği kişi çok umurunda değildi bu yüzden oraya oturdu ve Taehyung'a hediyesini verdi.

505 | kookminOnde histórias criam vida. Descubra agora