14

295 45 32
                                    

"Ekibi benim oluşturmamı mı istiyorsunuz?"

Jae, karşısında duran Jimin'e karşılık başını salladı. "Evet. Çalışanları yeterince tanımışsındır diye düşünüyorum."

Yaklaşık on dakika önce Jae tarafından onun ofisine çağırılmıştı Jimin. Ve öğrenmişti ki, yakında Japonya'da düzenlenecek olan yazılım şirketleri programına kendi şirketlerinden gönderilecek olan ekibi o oluşturacaktı.

Bunu eski şirketinde de yapmıştı ama oradaki insanları iyi tanıyordu. Neyi yapıp yapamayacaklarını, gittikleri yeri nasıl değerlendirecekleri konusunda oturup düşünecek türden insanlar olup olmadıklarını biliyordu. Şimdi ise burada sadece bir aylık bir çalışandı. "Belki de bu görevi geçen sene bu işi üstlenen kişiye vermelisiniz,"  dedi dürüstçe. "Eminim o daha doğru seçimler yapacaktır."

Jae ayağa kalktı ve Jimin'e doğru yürüdü. "Jimin, bu programa ilk defa katılmıyorsun, değil mi?"

Jimin ifadesiz bakışlarını ona yolladı. "Geçen sene eski şirkette ekibi ben oluşturmuştum."

Jae kalçasını masaya yasladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Ve herkes tüm programdan olağanüstü derecede memnun kalmıştı," dedi. Aynı zamanda kaşlarını imayla kaldırdı. "Ekibi oluştururken aynı zamanda hangi sorumlulukları aldığını biliyorum, Jimin. Herkesin sıkıcı ve tatil olarak gördüğü o programı öyle bir hazırlamıştın ki herkesin ilgi odağı oldu. Ve bütün bu işin arkasındaki ismi de herkes merak etti. Dolayısıyla seni ilk önce orada tanımıştım."

Doğruydu. Geçen sene Jimin şirkette gerçekten çok çalışmıştı. Başkan Jeon tarafından ise tüm bu programın yükü ona iteklenmişti. Yine de şikayet etmemiş, insanlar ne kadar gereksiz görse de çok çabalamıştı. Çünkü insanlara göre bu program uğraşılmaya değmeyecek bir programdı. Herkes bu programı bir nevi ara, tatil ya da dinlenme olarak gördüğünden işle alakalı pek bir şey görmek istemiyorlardı ama Jimin tam aksini yaparak, herkesin o programda olmasını sağlamıştı.

"Teşekkür ederim ama-"

"Dilerdim ki bu sene programı biz üstlenelim ama kısmet olmadı maalesef. Ama merak etme, seneye biz üstleniyoruz." Kıkırdadı Jae. Sonra durdu ve masadan uzaklaştı, Jimin'e doğru birkaç adım atmıştı. "Bu sene için ekibi senin oluşturmanı istiyorum. Kimse buna itiraz etmeyecektir, bana güven. Herkes senin nasıl bir çalışan olduğunu biliyor."

Jimin sorumluluk almaktan çekinen biri değildi, aksine yeni şeyler için uğraşmaktan ya da bir şeyler için çabalamaktan hoşlanırdı. Şimdi de buna isteksiz davranıyor olmasının nedeni şu sıralar böylesine yoğun bir tempo için kendini hazır hissetmiyor olması, hem de bir ekip oluşturacak  kadar şirkete ve çalışanlara hakim olmamasıydı.

Yine de Jae onu dinlemedi.

Ne kadar arkadaş olsalar da Jae bir yerde onun patronuydu. Bu yüzden daha fazla karşı çıkmanın doğru olmadığını ve anlamsız olduğunu biliyordu.

Bu yüzden ofisine döndüğünde yaptığı ilk iş çalışma arkadaşlarından şu zamana kadar gözlemlediği insanları araştırmak oldu.

&

"Bu işi neden başkasına yaptırayım ki?" diye sordu Jungkook. Sandalyesinde geriye yaslandı. Doğruca Taehyung'a bakıyordu. "Eminim ekibi oluşturacak kişi sadece samimi olduğu insanları dahil edecektir. Orada eğlenmek için doğru insanları seçecektir, çalışmak için değil."

"Jungkook, anlamadığın şey ne, biliyor musun?" dedi Taehyung dümdüz  bir sesle. Sıkılmıştı artık Jungkook'un bu hallerinden. "Biz sokak arasındaki bir şirket değiliz. Yirmi yıldır sektörde olan ve artık Dünya'ya açılmış, adını duyurmuş bir şirketiz. Personellerimiz de bize yaraşır insanlar. Öyle sokakta bulduğumuz insanları çalıştırmıyoruz. Neyin derdindesin anlayamıyorum."

505 | kookminWhere stories live. Discover now