2.6

10K 455 26
                                    

Selamlaarrrr!!

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz sevinirim.

Keyifli okumalar<3

Mirza Atasoy

"Sana söyledim değil mi abi? Gitmeyelim önemli bir şey değildir dedim. Al bak geri dönüyoruz, değdi mi yani o kadar yol çektiğimize?"

"Seni alana Allah sabır versin diyorum. Başka da bir şey söylemiyorum."

"Niye sabır veriyormuş?"

"Arabaya bindiğimizde söylenmeye başlamıştın, kaynanalar gibisin aynı."

"Haksız mıyım? Değilim. Sende bu yüzden bir şey demiyorsun zaten."

"Mirza tamam sus artık. Haklısın tamam mı? Yeter ki sus."

Yine babamın oyunlarının birisine gelmiştik, yine o kadar yolu boşuna gidip gelmiştik. Babam her zaman ki gibi bizi bir arada toplamıştı ve o meşhur "Ben ölürsem miraslarım kime kalacak?" konuşmasını yapmıştı.

Ben onun mirası ile ilgilenmiyordum, eskiden nasıl sahip çıkmadıysa öldükten sonra da onun mirasının bana bir yararı olmazdı. Tüm mirası abime verebilirdi bu da umurumda olmazdı.

Isparta'ya girmemize yarım saatlik bir yolumuz kalmıştı, döndüğümde Mila'yla konuşmam gereken bir durum vardı. Komutanım da hastaneden çıkmıştı, en yakın zaman da göreve dönecektik ve belki de bir daha rahatça konuşabileceğimiz bir ortam olmayacaktı. Görevlere başlamadan önce onunla baştan sona konuşmak istiyordum, madem ikimizde seviyorduk uzatmaya gerek yoktu. Yani ben seviyordum ama Mila'yı tam bilmiyordum, seviyordu değil mi? Sevmeyen insan bence gizli numaradan yazmazdı. 

"Ne düşünüyorsun?" 

Mila'yı düşünüyorum abi. Onu ne kadar çok sevdiğimi düşünüyorum.

Ama tabii ki bunu abimin yüzüne söylemedim. Çok dalga geçerdi. Dağda bayır da dolaşıyorsun nasıl aşık oldun diye uğraşır dururdu. Ne yani biz dağlarda geziyoruz diye aşık olamaz mıydık?

"Senin beni ne zaman rahat bırakacağını."

"Çok ayıp ediyorsun kardeşim."

"Hak ediyorsun abi."

"Metehan'ın kardeşinin ismi neydi?"

"Mila."

"Güzel kız." Abi ne diyorsun?

"Öyledir."

"Siz seviyorsunuz birbirinizi. Bak hemen anladım. Abini ne sandın sen?"

İsmini söylerken bile ifademi düz tutmaya çalışmıştım, nasıl anlayabiliyordu şak diye? Belki de tepkimi ölçmek için havadan sıkıyordu ama tutturmuştu. Seviyorduk.

"Bir şey diyemediğine göre gerçekten seviyorsun." Birden keyiflenip kahkahayı bastığında tip tip ona baktım. Ben burada aşkımın acısını çekiyorken onun yanımda keyiflenmesi adil miydi? Abim de bir gün aşık olduğunda anlardı beni ama zannetmiyordum. Onun daha çok aşık olduğu değil, takıldığı kişiler olurdu.

ZİNCİR | TEXTİNGWhere stories live. Discover now