Mutfakta çorba yaparken, kafamdaki Mirzayla olan romantik dansımız abimin seslenmesiyle sonlandı, oysa ki Mirza kulağıma ne kadar güzel olduğumu fısıldıyordu!
''1 saattir, bir çorbayı beceremedin, çocuk bizi beklemekten kök saldı.''
''Abi neden romantik dansımızı bölüyorsun ya!''
''Yine ne saçmalıyorsun kızım?''
''Sen seslenmeden önce Mirza tam da benim ne kadar beğendiğini söylüyordu.''
Abim ağzının içinde mırıldanarak salona doğru giderken arkasını döndü ''5 dakika içinde hazır ol.'' dedikten sonra salona geçti.
Arkasından ''Ben senin emir verdiğin askerlere benzemem!'' diye bağırırken içimden umarım kalkıp da beni kovalamaz diye geçirdim. Abim cevap vermediğine göre dediklerime aldırmamıştı. Daha fazla oyalanmadan çorbanın baharatlarını ekleyerek son defa karıştırdım ve odama hazırlanmaya çıktım.
Dolabımı karıştırırken aklımda gelinlikle gitmek vardı ama kendimi frenlemek zorunda kaldım. Biraz düşündükten sonra, deniz yeşili cropumu ve siyah eşofmanımı alarak üzerime geçirdim ve saçlarımı topladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hazırlandıktan sonra çantamı aldım, mutfağı geçip çorbayı paketledim ve salona geçtim. Abim gergin bir şekilde telefonda konuşuyordu, gergindi çünkü salonun ortasında adımlıyordu.
"10 dakikaya geliyorum. Evet o da geliyor... Yoldan dönemeyiz lan saçmalama! Hayır çorbayı hazır almadık.. evet kendisi yaptı. Ulan nasıl bir adamsın sen!?" Bir süre karşı tarafı dinledi. "Kapat lan kapat geliyorum yanına."
Abimin yanına ilerleyip başımla telefonu işaret ettim, Mirza'yla konuşmuştu ve bilmem gerekiyordu.
"Ne diyordu?"
"Gelmeyin ben hallediyorum diyor. Hallettiği de yataktan düşen pikeyi tekrar üstüne örtmek."
"Beni mi sordu?"
"Tek misin dedi sadece, hemen kafanda kurmaya başlama."
"Resmen gelin de nikah kıyalım demiş!"
"Abartma."
"Sana ne be? Sen ne anlarsın aşktan." Abimi salonda bırakıp kapıya doğru ilerledim ve siyah ayakkabılarımı çıkarıp giydim, abime hâlâ söylenmeye devam ediyordum. "Sen git sevgiline üniformanı çek at."
"Biz de böyle anlaşıyoruz belki. En azından platonik değilim." Abimin suratına boş boş bakarken o sırıtmaya başlamıştı bile.
"Bende platonik değilim." Tamam, biraz olabilirdim ama onun da lafı mı olurdu canım?
