0.7

25.2K 949 90
                                    

Selamlarr<3

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz çok sevinirim.

Keyifli okumalar.

Uyanmam gerekiyordu, telefonumun alarmı 10 dakika arayla sürekli çalıp duruyordu ama kendimi uykunun kollarından çekemiyordum.

Alarmı tekrar kapatıp yastığı ters çevirip tekrar yattım. Yastığın soğuk tarafı. Alarmı yeni kapatmış olmama rağmen telefonum tekrar çalmaya başladığında kafamı yastıktan kaldırıp telefonu elime aldım. Alarm değil bir telefon aramasıydı. Mirza'dan gelen arama.

Yatakta oturur hale geldiğimde gözlerimi kırpıştırdım birkaç saniye, rüyada olabilirdim. Ellerimle gözlerimi ovuşturduğumda hâlâ ekranda Mirza arıyor... yazısı vardı. Boğazımı temizleyerek, daha fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Mila?" Allah'ım sabah sabah ayrı bir düşmelik oluyordu bu adam!

"Efendim?"

"Uyandırdım mı?" Uyandırmıştı ama bilmesine de gerek yoktu.

"Yok, alarmım çalıyordu zaten." Yalan değildi, alarmın sürekli çalıp uykumdan bölüyordu zaten.

"Anladım." Sanki görebilecekmiş gibi kafamı salladığımda ikimizde sessiz kaldık.

"Ee?" Niye aradığını söylememişti. Ay yoksa benim sesimi duymak için mi aramıştı sabahın köründe!

"Ne ee?"

"Neden aramıştın, bir şey olmadı di mi?"

"Ha şey... Şey ya, off. Unuttum ben onu sen telefonu açınca." Kendimi yatağa atıp kıkırdadığımda o hâlâ telefonda kendisine söyleniyordu.

"Ben seni meşgul etmeyeyim daha fazla, hatırlayınca arasam sorun olmaz değil mi?"

"Olmaz olmaz. Hatırlayınca ara sen beni. Dikkat edin kendinize görüşürüz." Kapatırken ağzının içinde bir şeyler söyledi ama tam duyamadım.

"Görüşürüz." Telefonu kapatıp yatağa rastgele şekilde fırlattım.

Mirza'm beni aramıştı, üstelik cazibeme kapılıp ne söyleyeceğini unutmuştu. Tamam biliyorum. Abarttım yine, ama biraz öyle olmuştu.

Sonunda yataktan kalktığımda banyoya gidip yüzümü yıkadım ve dağılan saçlarımı tekrar toplayıp mutfağa geçtim.
Çayın altını yaktığımda dolaptan kahvaltılık malzemeler çıkarıp masaya dizdim. Dolaptan çıkardığım 2 yumurtayı kırıp tavaya döktüğümde çayın altını kapattım ve yumurta da pişince masaya ilerledim. Tam kahvaltıya başlayacakken içeri abim girdi. Ne işi vardı? İşe gitmemiş miydi?

"Abi?" Kafamı hayırdır der gibi salladığımda o hâlâ esniyordu.

"Ne var?"

"Neden işe gitmedin?" Kendisine bardak alıp masaya oturduğunda ona da çay koydum.

"İzinliyiz bugün."

"Mirza da mı?" Bana cevap vermeden sadece kafasını salladı ve kahvaltısını yapmaya devam etti.

Kahvaltımızı yaparken hiç konuşmamıştık abim de dün gece eve geç gelmişti, yorgunluğu hâlâ geçmemiş gibi gözüküyordu.

Ortamın sessizliğini telefonuma gelen bildirim sesi bozmuştu ama abim bunu bile duymamıştı.

Telefonumu çıkarıp gelen mesaja baktım. Mesaj Mirza'dan gelmişti ama neden şimdi böyle bir soru sormuştu?

Mirza: Çay sever misin?

ZİNCİR | TEXTİNGNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ