Bölüm 30 | Final

158 9 6
                                    

Başlama Tarihi
24.09.2023
01.25

Oy butonuna son kez basalım mı?

*******
       Harry'nin Bakış Açısı

       Annemle babamın Godrics Hollow'daki evimiz dediği eve bakıyordum. James'i ve Albus'u Hogwarts'a gönderdikten sonra Lily ve Ginny evde birlikte vakit geçirdiler; ben de gelip geçmişimi tekrar ziyaret etmeye karar verdim.

       Yıllar önce ailemle tanışıp Sirius ve Remus'u tekrar gördüğüm zaman... Hatırası hâlâ aklımdaydı ve asla kaybolmayacaktı. Hayatın zor zamanlarında bile, hâlâ en iyilerden biriydi.

       Artık otuz yedi yaşındaydım, gıcırtılı siyah kapıyı titreyen ellerimle açtım. Midem hafifledi ve içinde kelebekler uçuştu, midem bulandı.

       Sonunda Sirius, Remus ve ebeveynlerimin ölümüne son noktayı koymaya geldim. En azından artık hepsi bir arada.

       Çocukluğumun geçtiği eve adımımı atarken gıcırdayan kapıyı menteşelerin uzun gıcırtılarıyla açtım.

       Çürük merdivenlerden dikkatli bir şekilde çıktım, aşağıya düşecekleri düşünceleri aklımdan geçiyordu. Fazla düşünmeyi bırak, Harry.

       "Bir şey bulacakmış gibi davranmayı bırak, sadece bitirmek için buradasın." diye mırıldandım kendi kendime, başımı sallayarak.

       Nihayet, bebekken benim de bulunduğum, çerçevelerle kaplı eski çocuk odama ulaştım. Yırtık ve yıpranmış halının üzerinde oyuncak ayılar yatıyordu. Yıkılmış bir ifadeyle odaya baktım, annemin yıllar önceki mücadelesini gösteriyordu.

       Tek bir gözyaşı yanağımdan aşağı düştü. Onları o kadar çok seviyordum ki, neden beni bırakmak zorundalardı? Kendime birlikte ve mutlu olduklarını söyleyip duruyorum ama keşke yanımda olsalardı.

       Bunaldığımı hissederek ellerimin ve dizlerimin üzerine çöktüm ve hırıltılı nefeslerimi dışarı verdim.

       Kendimi toparladıktan sonra karyolamın altındaki ahşap kutuda üzerinde sarmal desenler bulunan bir asa dikkatimi çekti. Üzerinden yırtık krem ​​renkli bir kağıt parçası düştüğünde onu dikkatlice altından çekip aldım.

       Açıp özenle ve titizlikle yazılmış düzgün el yazısını okudum.

       Sevgili Harry,

       Burada oturup sana bu notu yazıyorum, sen kucağımdasın ve James hevesle yanımda mektubu yazmak için sabırsızlanıyor, bunu bulup okuyacağını umuyorum.

       Bunu bulduğunuzda, umarım hâlâ Ginny ile mutlu bir ilişki içindesinizdir (James sizi yakıştırdığını söylüyor ve dürüst olmak gerekirse nasıl yakıştırmasın, ikiniz çok tatlısınız). Ayrıca işiniz yoksa, şimdiden torun sahibi olmayı umuyorum! Umarım istikrarlı bir işin vardır ve Voldemort yenilmiştir, bahse girerim ki sendeki hayatım onu yenecektir (tabii ki arkadaşlarının yardımıyla, onlara iyi dileklerimi ilet). Ben bunu yazarken James arka planda 'tabii ki başardı, o bizim oğlumuz!' diye fısıldıyor. Baban bazen haha... Ve yemin ederim eğer Ron ve Hermione birlikte olmazsa ağlayacağım, çok yakışıyorlar.

       Her neyse sanırım bunu size şahsen söyleyebiliriz, çünkü dört yıllık sıkı çalışmaların ardından James, Sirius, Remus ve ben sana dönmemizin bir yolunu bulduk. Eline aldığını umduğum asa, öbür dünyaya gitmeden hemen önceki zamandan bizi çağıracak, bu da tam olarak ölmediğimiz, teknik olarak hâlâ hayatta olduğumuz anlamına geliyor. Bu bizim hâlâ gerekli fedakarlıkları yapmamızı sağlarken, aynı zamanda yanınızda olmamızı da sağlayacak. Asanın içinde kehribar renkli taştan yapılmış bir griffin kalbi var. James gereksiz ayrıntıya girdiğimi, bu yüzden şimdi durmam gerektiğini söylüyor. Tek söylemen gereken "kimera". Ancak dikkatli ol, tek seferde yedi kişi içi kullanılabilir.

       Seni seviyoruz Harry, yakında görüşürüz.

       Annen ve baban x

       Aman tanrım, ailemi, Sirius'u ve Remus'u geri alabilir miyim? Bir hayal gerçek oluyordu. Şimdiye kadar onlarla geçirmiş olduğumdan daha fazla zaman geçireceğimi düşününce mutluluk gözyaşları yüzümden aşağı süzüldü.

       Kimi seçmeliyim? Kolayca dört kişiyi seçebilirim: Annem, Babam, Sirius ve Remus. Ama beşinci, altıncı ve yedinci... O kadar çok insanı kaybettim ki yapmak istediğim seçimin doğru olup olmadığını bilmiyordum, ta ki bunun insanları etkileyeceğini ve onları ne kadar mutlu edeceğini düşünene kadar. 

       "Kimera." dedim, bana verilen asayı havaya kaldırarak.

       Asa parçalanırken amber kristallerinden oluşan girdaplar etrafımda dönüyordu. Eğer onu kırarsam ne olur? Bir hata yaptığım ve bunun daha fazla gereksiz kalp kırıklığı yaratacağı korkusuyla gözlerimi kapattım.

       Ama boğuk bir ses duyduğumda göz kapaklarımı babama, anneme, Sirius'a, Remus'a, Marlene'e, Fred'e ve Tonks'a açtım.

       "İşe yaradı Patiayak, Aylak, Marlene ve Lily-çiçeğim! İşe yaradı!" Ben az önce önümde meydana gelen olay karşısında donup kalırken Sirius yumruğunu havaya kaldırdı. Babam, Sirius ve Remus  onu onlarca yıldır görmedikleri için ona kocaman sarılırlarken sırıtıyordu. Şey, eğer gerçekten varsa, birbirlerini cennette görmüş olabilirlerdi.

       "Harry!!" diye bağırdılar aynı anda. Bana doğru koşarak yaşlı halime sarıldılar.

       "Anne, baba, Sirius, Remus, Marlene, Fred, Tonks?" diye sordum, otuz yedi yaşındaki yüzümden yaşlar akıyordu artık. Ağlayan yetişkin bir adam olmam umurumda bile değildi, ailem ve arkadaşlarım buradaydılar. George kardeşini geri alacaktı ve Teddy de anne babasını Victorie ile olan düğününe tam zamanında yetiştirecekti.

       "Buradayız, Harry." diye mırıldandı annem kulağıma. "Hiç ayrılmadık."

       "Neler oluyor?!" dedi Tonks, açıkça bu durum karşısında tamamen kafası karışmıştı.

       "Hımm şey..." dedi Remus gergin bir şekilde, başının arkasını ovuşturarak.

       Hepimiz kıkırdadık.

       "Şimdi vaftiz oğlumun hayatına yetişmek için ne yapmam gerekiyor? Hâlâ Ginny ile olsan iyi olur, sizi shipliyorum!" diye bağırdı Sirius ve Fred onaylayarak başını yukarı aşağı salladı.

       Tezahürat ve gülüşleri eşliğinde şiddetle başımı salladım.

       "Evet! Potter'lar ve kızıl saçlıların geleneği devam ediyor!" Annem kafasının üstüne bir tane tokat attı, bu da onun ciyaklamasına neden oldu. Arka planda her zamanki yüksek sesli kıkırdamayı duymadığım için kafamı çevirdim ve yeniden bir araya gelip öpüşen Sirius ve Marlene'i gördüm. Üstüne üstlük, Remus ve Tonks da odanın diğer tarafında aynı şeyi yapıyorlardı!

       "Gözlerim yanıyor!" diye bağırdı babam en yakın arkadaşlarını kızdırmak için.

       Sekizimiz hâlâ harabe halindeki evden çıkarken Tonks ve Marlene, gözlerini babama deviren Sirius ve Remus'u çekiştirdiler. Evime giden yolu, onların ve benim geçmişimle ilgili hikayeleri anlatırken gülerek geçirdik.

       Sanki hiç ayrılmamış gibilerdi.

*******

Kelime Sayısı: 828

Ağlayayım mı şimdi ben ne yapayım... Ay çok duygulandım. Sonunu ben de bilmiyordum, çevirirken okudum bana da sürpriz oldu. 

Zaman yolculuğu konulu olup sonu bu kadar güzel biten başka kitap var mıdır? İlla ki vardır ama bu da çok özel bence. Yazara bu güzel son ve verdiği izin için teşekkür ederim.

@lyssybear8  thanks for allow <333

The Time Turner'da da yaptığım gibi bu kitapta da dikkat ettiyseniz bütün * simgeleri 7 adet. Her satır başında 7 boşluk bıraktım. Bildiğiniz üzere 7 rakamı Harry Potter'daki en büyük şifre ve ben de kitaplarımda kullanmayı seviyorum.

Son kez oy istemeye ve reklam yapmaya geldim. BELOVED kitabıma da bir şans verirseniz çok mutlu olurum. Pek zaman ayıramasam da aşığım şu kitaba!!!!

🎉 You've finished reading A Time Turner Tale - The Marauders ✔️ [Türkçe Çeviri] // TAMAMLANDI 🎉
A Time Turner Tale - The Marauders ✔️ [Türkçe Çeviri] // TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now