Bölüm 2 | 1996

875 60 17
                                    

Başlangıç Tarihi
27.12.2021

*******

       "Aman tanrım, James, ne yaptın!?!?!" diye bağırdım, çok kızgındım. Gelecek 100 yıl içinde bir yerlerde olabilirdik ve bunların hepsi onun hatasıydı.

       "Bana James dedin??" diye belirtti, bir soru olmamasına rağmen. "Artı olarak, hâlâ üzerimdesin."

       Çabucak indim, saçlarım kadar kızardım. O hâlâ sırıtırken ve arkadaşlarını gözden geçirirken, bir kıkırdamayla geri çekildi.

       "Hey, masanın üstündeki şu şeye bakın." dedi Sirius bizi susturarak. Gelecek Postası masanın üstünde duruyordu.

       Gelecek Postası - 1996

       "Peki, kim gelecekteki çocuklarımızı görmek ister?" dedi Sirius şakayla, Potter'la beşlik çakarlarken.

       "Sirius Orion Black, gözden uzak duruyoruz, beni duyuyor musun?! Eğer yapmazsan cenazene bizzat katılacağım!!!!" dedim annemin sesiyle.

       Black dehşete düşmüştü ve Remus ile Potter'a yardım için bakınıyordu.

       "Az önce benim kızım tarafından eğitildin, Patiayak!" dedi James gülerek. Remus ve ben de birlikte kıkırdadık, ta ki ben onun ne dediğini anlayana kadar.

       "Senin kızın mı Potter? Senin kızın?!?! Hayır bayım, Dev Mürekkep Balığı ile çıkmayı tercih ederim!" diye azarladım. Lupin ve Black daha çok güldüler, şimdi yerde yatıyorlardı.

       "Patiayak! Aylak!" dedi Potter, sesinde biraz incinmeyle.

       "Üzgünüm Çatalak, ama bu cidden gülünçtü!!" dedi Sirius kahkahalarının arasında.

       Bir saatin ardından Sirius ve Remus kendilerini toparlayabildiler ve kalktılar. James, Sirius'un saçlarını karıştırdı ve bu çok, demek istediğim, ÇOK keyfini kaçırdı.

       "SAÇIMA DOKUNMA!!!!" diye çığlık attı Black, sesi muhtemelen tüm ortak salonu uyandıracak kadar çok yüksek ve gürültülü çıktı.

       Hepimiz güldük, merdivenlerden inen ayak sesleriyle kıkırdamalarımız durdu.

       Kuzguni saçlı, yuvarlak gözlüklü ve zümrüt yeşili gözlü bir çocuk ayaklarını sürüyerek erkekler yatakhanesinden aşağı adımladı. Neredeyse onu James'le karıştırıyordum, ela olmayan gözleri hariç, onunkiler yeşildi.

       Potter kendisine benzer göründüğünün farkına varmış olmalıydı, çünkü far görmüş geyik gibi bakıyordu. Black ve Lupin şok içinde gibi görünüyorlardı.

       James'in karbon kopyası konuştu, "Ne bağırıyorsunuz, bildiğiniz üzere bazılarımız uyumaya çalışıyor, bekleyin, siz de kimsiniz?" Sonunda şaşkınlık parıltılarıyla etrafa baktı.

       Anın etkisinden ilk kurtulan ben oldum, "Bunun için üzgünüm, ben Lily Williams, bu James Brown, Daniel Black ve Marcus Lupin." Çocukların mesajımı anlamalarını ve uydurduğum hikayeye devam etmelerini umdum.

       "Biz Ilvermorny'den gelen değişim öğrencileriyiz." diye belirterek devam etti Remus Lupin.

       "Harika! Bir dahaki sefere tüm kuleyi uyandırmamayı deneyebilir misiniz? Ah, bu arada ben Harry, Harry Potter."




A Time Turner Tale - The Marauders ✔️ [Türkçe Çeviri] // TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now