A Time Turner Tale - The Marauders ✔️ [Türkçe Çeviri] // TAMAMLANDI

Bölüm 1 | Zamanda Yolculuk

Başlangıç Tarihi
27.12.2021

*******
Lily

Köşeyi döndüm, sonraki dersime geri dönerken her zamanki süpürge dolabına girmeye çalıştım. Görüyorsunuz ya, ders programına sığmayacak kadar çok ders alan nadir insanlardan biriyim, bu yüzden Profesör McGonagall (ya da çapulcuların ona seslendiği gibi, Minnie) bana altın bir zaman döndürücü verdi. Geçen haftalarda her şey gerçekten iyi gitmişti, ta ki şimdiye kadar.

"Hey, Evans!" İnledim, bu sesi her şeyden iyi tanıyordum.

"Ne istiyorsun Potter?" Yüzümü ona çevirdim. Remus ve Black de oradalardı.

"Sadece benim güzel zambak çiçeğim nasıl, merak ettim." Bir elinde kitapları tutup diğer eliyle saçlarını karıştırırken göz kırptı. Bunu yapmasından nefret ediyorum, midemde kelebeklerin uçmasına ve dizlerimin zayıf düşmesine neden oluyor. 'Ondan hoşlanıyorsun.' dedi iç sesim. 'Hayır hoşlanmıyorum!!' Tekrar düşündüm. Ondan hoşlanmıyordum, yoksa hoşlanıyor muydum?

"Neden umursuyorsun ki? Sen sadece kibirli bir adisin!!" Acı bir şekilde bağırdım. Gözleri acıyla parladı ve kaşları çatıldı, bir anlığına az kalsın kötü hissedecektim ve özür dileyecektim, ama sonra yakışıklı yüzünde 'Potter gülümsemesi' yeniden ortaya çıktı. 'Lily, az önce bunu düşünmedin!' diye azarladım kendimi.

Birçok kız ilgisini çekmek için onun dizlerine düşerdi ama ben değil. Bu yüzden James Potter, Sirius Black, Remus Lupin ve Peter Pettigrew ya da onların kendilerine seslendikleri gibi Çapulcular'ın 'okulu yönettikleri' söyleniyor. Şakacı birinci sınıflar, Slytherinler ve tabii ki eski en yakın arkadaşım Severus. Dürüst olmak gerekirse, Snape'in kötü birisi olduğunu fark etmemde yardımcı olduğu için Potter'a minnettar olmama rağmen, bunu asla itiraf etmem. Bu kafasını olduğundan daha fazla şişirirdi.

(Not: Lily'nin Severus hakkındaki yorumu için üzgünüm. Severus çok da sevdiğim bir karakter değil ama Lily'nin gerçek düşüncelerinin böyle olmadığına eminim. Orijinalde böyle yazdığı için aynı şekilde çevirmek zorunda kaldım, kusura bakmayın.)

"Sadece iyi olup olmadığını sordum!" diye belirtti, ellerini saçlarının arasından geçirirken, bu kuzguni saçlarının yüzüne düşmesine sebep oldu.

Bir anlığına James'in ela gözlerinin içine baktım, orada kayboldum. 'Bekle, az önce ona sadece James mi dedim?!'

Onun arkasından kıkırdamalar duydum. Black ve Lupin gülüyorlardı. Kızardım ve ayaklarıma baktım, sonra onları öldürebilecek bir bakış atmak için tekrar yüz yüze geldim.

"Hey Lil's, bu ne?" Remus nazikçe sorarak garip sessizliği bozdu. Çapulcular arasında düzgün durabilen tek kişiydi.

Panikledim ve zaman döndürücüyü hızlı bir şekilde avuç içime saklamaya çalıştım. Düşüncelerimin arasındayken Black arkama kaymış olmalı çünkü sıkı sıkı tuttuğum kolye hızlıca elimden alındı.

"Black, onu geri ver hemen!" Yavaşça yaklaşarak çığlık attım, onu düşürmediğinden emin olmaya çalışarak.

"Hey Patiayak, bakmama izin ver." dedi Potter şaka yaparcasına. Sirius onu Potter'ın eline attı.

"Daha önce hiç böyle bir kolye görmemiştim... Bunu nereden aldın?" diye sordu James, zaman döndürücüyü havada daha ve daha da fazla yükseğe kaldırırken. Zümrüt yeşili gözlerim nesneyi korkuyla sanki yere düşecekmiş gibi takip ediyordu.

"Senin işin değil Potter." diye huysuzca belirttim. Kolyeye ulaşmaya çalıştım, ama sakarlığıma lanet olsun, takıldım ve James'in tepesine doğru düştüm. Zaman döndürücü soğuk mermere doğru düşerken ve kırılırken tamamen korku içerisinde onu izledim. Altın kum, kasırga gibi dördümüzün etrafında döndü.

"JAMES POTTER!!!" yüksek sesle çığlık attım.

*******

Kitabın yazarının hesabı => lyssybear8

21 Temmuz 2022 tarihinde yayımlıyorum bu bölümü, çeviriye başladığım ilk günden bu yana neredeyse 7 ay olmuş.

Aslında bu kitabı çevirmeye ilk çeviri kitabımdan da önce başlamıştım yazar izin verirse hemen yayımlarım diye ama yazar uzun süre cevap yazmayınca ben de çeviriyi 4. bölümde bırakıp taslaklarda tutmuştum.

Dün yazar izin verdi ve ben bir Yağmur klasiği yaparak YİNE okumadığım bir kitabı çevirmeye başlıyorum 😎

Ama bu sizi korkutmasın, kitap cidden güzel görünüyor. Bir şans vererek ilk bölüme tıkladıysanız devam etmenizi de tavsiye ederim.

Sonraki kitaplarımda okuduktan sonra çeviri izni almam dileğiyle...

Bindik bi alamete, gidiyoz gıyametee