34

42 3 0
                                    

Kerim abi ilk önce uzun uzun benim yüzüme baktı sonra Meriç'e dönüp onay bekledi ve sonra bana sıkı sıkı sarılıp kucağına alarak etrafında dönderdi. Evin içinde resmen bayram havası vardı Nazlı abla ilk başta ağlarken şimdi kahkahalarla gülüyordu. Demir ilk başta duygulanmış sonrasında isim derdine düşmüştü. Berkte ilk duyduğu andan itibaren dibime girmiş asla ayrılmıyordu. Ayağa kalkarken bile dikkat etmem gerektiğinden bahsedip duruyordu. Anlayacağınız Meriç'ten daha tedirgindi. Yemekten sonra dinlenmek için Meriçle odamıza çıkmıştık. Şimdiyse balkonda sarılarak gökyüzünü izliyorduk.

"Baba olmak çok tuhaf biliyor musun Sezen? Mesela artık sadece seni değil, seninle birlikte birini daha düşünmem gerekiyor. Hala idrak edemiyorum mesela şaka gibi geliyor bana."

Benim içinde öyleydi. Ben daha iki sene öncesine kadar çocuk istemiyordum mesela. Hatta ben isteyerek de hamile kalmamıştım. Meriçte bende beklemiyorduk böyle bir şeyi. Ama şu an ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Hissettiğim tek şey artık Meriçle gerçekten bir bağımız olmasıydı. Ve ben bu bağa sıkı sıkı sarılıyordum..

"Sezen sen hazır mısın anne olmaya?"

Sorduğu soruyla kaşlarımı çatıp Meriçten ayrıldım ve gözlerine baktım. Kuşku vardı ve bana güvenmiyor gibiydi.

"Yani yanlış anlama ben sana güveniyorum mükemmel bir anne olursun.. ama istemiyordun ya bende o yüzden bebek konusunda seni hiç zorlamamak için konuyu açmıyordum. Bir anda böyle bir şey.."

Sorguluyordu beni. Sanırım ne kadar mutlu ve umutlu olduğumu ilk defa görmüyordu.

"Meriç zaten isteyerek yapmadık.. hazır değilim elbette. Ama üzülmüyorum mesela.. umutluyum içimde tarifsiz bir umut var. Sanki bu bebek bana iyi gelecekmiş gibi hissediyorum Meriç anladın mı?"

Meriç elini karnıma götürüp bir süre öylece kaldı.

"Bebeğimiz bize zaten umutla gelecek Sezen. O gelene kadar biz anne nasıl olunur, baba nasıl olunur, aile nasıl olunur bunları öğreneceğiz.. o bu dünyaya gözlerini açtığında biz dünyanın en iyi anne ve babası olacağız. Allah bize tutunacak bir dal uzattı. O dala sıkı sıkı tutunacağız."

Kolunu belime dolayıp bana sıkı sıkı sarılırken bir yandan da kokumu içine çekiyordu.

"Abi ayrıl abi ayrıl.. bebek var karnında ya o ne biçim sarılma şekli anasını satayım çekil ya."

Berk'in bağırışıyla ikimizde irkilerek birbirimizden ayrılırken Berk yanıma gelip kolumdan tuttugu gibi beni sandalyeye oturttu.

"Sen ne diye ayaktasın acaba? Sen hamilesin güzel kardeşim bilmem farkında mısın?"

Demir gülerek bizi izlerken Berk ayakkabılarımı çıkarıp spor ayakkabısı giydirmeye başladı.

"Sen yemek yedin yağlı yağlı yürüyüş yaptın mı? Yoook yapar mıyız ya niye yapalım yeğenim sağlıksız gelişsin ne olacak değil mi? Sen rahat ol senin arkanda amcan var aslan yeğenim."

Berk beni nazikçe kolumdan tutup merdivenleri indirmeye başladı. Demirle Meriçte sorgulamadan peşimizden geliyorlardı.

"Berk rahat bırak oğlum ne yürüyüşü?"

Demir Berk'i çekiştiriyor ama Berk asla dinlemiyordu. Meriç uykudan uyanmış gibi başını iki yana sallayıp beni arkasına doğru çekti.

"Berk başlatma sağlığına çok biliyorsun anasını satayım. Bebek daha yeni Sezen'in bol bol dinlenmesi gerek."

Berkle Meric arasında tartışma çıkınca gülerek aralarına girdim.

"Tamam tamaaamm. Sakin olun.. çok yedirdiniz yemeği midem şişti. Biraz yürüyelim biz Berkle geliriz yarım saate."

FREKANS : 136Where stories live. Discover now