33

197 23 17
                                    


1 Yıl Sonra

Meriçle sevdiklerimizle birlikte bir parti yapıp ardından en sade şekilde nikah kıymış ve tamamen Paris'e taşınmıştık. Evlenme aşamamız o kadar hızlı geçmiştiki kendimi çok strese sokmuştum ve yeterince yorulmuştum.
Meriç abisinin buradaki şirketiyle ve ressamlığıyla ilgilenirken bende Frekans:136 'ya devam ediyordum..

Frakans:136 benim hayallerimdi ve bana Meriç'i getirdi. Benim için iş değil bir parçamdı artık. Hepte öyleydi..

"Aşkım bu nasıl olmuş?"

Meriçle her sabah olan rutin tartışmamız başlamak üzeriydi.

"Süslenip gitmene ne gerek var?"

Meriç sırıtıp elinde getirdiği kravatları bana doğru uzattı.

"Yapmayacağımı bildiğin halde mi?"

Meriç'i olduğu gibi seviyordum. Evet bakım güzeldi ama Meriç sadece bana güzel olmalıydı herkese değil.

"Karıcığım bir kerede yapsan olmaz mı ? Bak önemli bir toplantı var bugün. Bu işi halletmezsem abim Beyle aralar bozulur biliyorsun."

Sinirle çaydanlığı masaya bırakıp elindeki en beğenmediğim ama yinede Meriç'e çok yakışan kravatı seçip eline verdim.

"Çok sağ ol ya makbule geçti."

Kahvaltımızı sessiz sedasız yapıp mide bulantısıyla masadan koşup lavobaya girdim. Meriç korkuyla kapımda beklerken yediğim her şeyi yine çıkardığım içinde bana sinirleniyordu. Bu aralar o kadar zayıflamıştım ki ne yersem çıkarıyordum.

"İyiyim tamam."

Kapıyı açıp Meriç'in endişeli gözlerine baktım.

"Randevun bugündü değil mi?"

Başımı aşağı yukarı sallayıp Meriç'in elini tuttum.

"Korkma bir şeyim yok. Sen toplantınla ilgilen ben sana haber veririm."

Sıkı sıkı sarılıp Meriç'i yolcu ettim. Ardından masayı toparlayıp hastaneye yetişmek için hızlıca hazırlandım. Daha önce kan vermiştim bugünde sonuçlarımı almaya gidiyordum. Üstelik bugün Meriç'in doğum günüydü geri eve gelip hazırlık yapmam gerekiyordu.

Hazırlanıp hemen arabama binip müziğin son sesini açtım. Şarkı dinlemeyi dinletmeyi her zaman çok sevecektim..

Paris o kadar güzeldiki kendimi çok huzurlu rahat ve sakin hissediyordum. Sadece Meriç'i biraz daha fazla özlüyordum..

Hastaneye giriş yapıp saatime baktım randevu saatime beş dakika kalmıştı. Hızlı adımlarla doktorun kapısında buldum kendimi. Tam o sırada kapı açıldı ve doktor gülen yüzüyle beni odasına davet etti. Doktor türkçeyi çok az biliyordu benim fransızcayı az buçuk bilmem gibi ama anlaşabiliyorduk.

"Sezen Hanım hoş geldiniz. Size güzel haberlerim var."

Yanlış mı söyledi acaba diye gülümsedim. Hastaneye gelmemin ne gibi güzel haberi olabilirdi ki?

"Şitare Hanım emin miyiz güzel haber olduğuna?"

Tatlı bir gülümsemeyle telefonundan söyleyeceği kelimenin çevirisine bakıp bana döndü.

"İlk önce şunu sormalıyım. Kaç haftadır regl olmuyorsunuz acaba ?"

Aklıma gelen şeyle elim karnıma gitti. Bu olamazdı değil mi?

"Üç haftadır olmuyorum.. ama hava değişikliğinden veya stersten diye düşünüyordum ben. Çünkü çok yoğun çalışıyorum ve evimizi değiştirdik."

FREKANS : 136Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ