25

365 112 1K
                                    

Merhabaa biz geldiiik nasılsınız bakalım canlarım, ben çok yorgunumm bir türlü bitmiyor telaşlarım maalesef

Neyysee geleliim kitabımıza sizce bu bölüm neler olacak?

Sezen Meriç'in onu öpmesinden sonra bir kriz geçirir mi dersiniz mehvlepöelpöle

Kerim Nazlı'ya kendini affettirebilecek mi?

Nazlı Kerim'i affedecek mi?

Ve Berk Arslaan..

Hepsinin cevabını şimdi öğreneceğiiizzz hadi geçelim bölüme..

Başlama saatiniz?

Bir tane mor kalp 💜

Bir tane de mavi kalp 💙

Sınır : 1000 Yorum dolarsa haftaya pazar bölüm sizlerle

Hatırlatma...

Derin bir nefes alıp kendimi hızla geri çektim. Meriç bir uykudan uyanmış gibi gözlerini kırpıştırıp geriye doğru adımladı ve yere bıraktı kendini.

"Meriç.. of Meriç.."

Resmen yere uzanmıştı. Ve hala kalkmıyordu.. yanına gidip elini tuttum ve kendime doğru çekmeye başladım- mıştım ki beni bir anda kendine çekip dudaklarını dudaklarımla buluşturdu..

Kendimi geri çekip Meriç'in yüzüne tokat attım. Meriç her ne kadar şok olsada gülümsüyordu. Ayağa kalkıp tek bir cevap bile vermeden aşağı indim. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki kendimi merdivene bırakıp bir kaç dakika sakinleşmeye çalıştım. Meriç'in ayak seslerini duyar duymaz anahtarla kapıyı açıp kapıyı hızla kapattım.

Haysiyetsiz Meriç!

Utanmadan, sormadan öptü beni..
Salak Sezen ne diye gidiyorsun ki yanına?

Mutfağa gidip soğuk suyu büyük bardağıma doldurdum ve iki dikişte bitirdim. Elimi kalbime götürdüğüm an geri çektim. Bu kadar hızlı atmamalıydı, bu kadar ritim değiştirmemeliydi..

Beni kendine bu kadar aşık edemezdi,  kalbimin ritmi bu kadar değişmemeliydi..

Odama hızlı adımlarla girip hemen şortlu takımımı giyindim. Saçlarımı da topuz yapıp kendimi direk balkona attım.

Yine mi?

O da balkondaydı..

Işığımı açmadığım için o benim balkonda olduğumu bilmiyordu. Bunu fırsat bilip hemen sandalyeme oturdum. Keşke evlerimiz karşılıklı olsaydı ve onu canlı canlı görebilseydim..

Sezen kendine gel!

Gölgesinden hiçbir şey anlamıyor olmak canımı sıkıyordu fazlasıyla..
Kendimi daha fazla tutumayıp anlık vermiş olduğum bir kararla terasa çıktım.. kapıyı kilitledim ve tüm sosyal medya araçlarımdan bir saat sonra yayında olduğumu bildirip telefonu masaya bıraktım.

Mutfak tarafına girip kendime hemen bir kahve yaptım ve masama geçip tüm ayarlamaları yapmaya başladım. Bir ara o kadar sıcaklamıştım ki bütün pencereleri açıp işime öyle devam etmiştim. İşimi seviyordum ve tüm şansımı meslek hayatımda harcamıştım sanırım..

Saatime baktığımda sadece yirmi dakika sonra yayında olmanın heyecanını hissederek titredim. Aslına bakılırsa benim yapmış olduğum şey iş değildi, meslek değildi. Para kazandırıyordu evet ama buna da kendime bakmak için ihtiyacım vardı. Ben sadece hayalim olan şeyi yaparak kendime imkan sunmuştum.

FREKANS : 136Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin