346 Numaralı odayı gördüğümde koşarak odanın kapısını açıp içeriye girdim ve oldukça çökmüş, kollarında serum ile yatan abimi gördüm. Beni gördüğünde kendini düzeltmek için ayağa kalkmaya çalıştığında yanına gidip ona yardım ettim. Sadece yüzüme tebessümle bakarken ben yine dayanamayıp ağlamaya başladığımda odaya 2 kişi daha girdi. Selin ve Mirza.

"Hayatım iyi misin?" Selin abimin yanına kadar gelip kafasını o yana bu yana hareket ettirirken ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Selin salak mısın? Hasta adamla ne diye oynuyorsun?

"Harikayım." Abim, Selin'in ellerini yüzünden çekip avucunun içine aldığında Selin hoşnutsuz bir ifadeyle etrafa bakındı. Ne aradığını anlamıyordum ama gözleriyle her yeri talan ettikten sonra en son bana baktı ve gözlerini devirdiğinde aradığını bulamadığını anlamıştım.

"Kıyafetlerin nerede senin?" İşte çıkardı ağzındaki baklayı... Sırası mı yani Selin?

"Bilmiyorum."

"Ne demek bilmiyorsun?"

"Ben ameliyata alındım ya Selin, acaba orada çıkarılmış olabilir mi? Ben yaralandım farkındaysan. Ölüm mücadelesi verirken kıyafetlerimin nerede olduğunu mu sorsaydım?"

"Hı tamam, geçmiş olsun." Sabır çekerek kendimi koltuğa bıraktım, bu kız hemen odadan çıkmazsa ben birazdan saçlarından tutarak odadan atacaktım.

"Üniforman ameliyathane de mi şimdi?" Bende ipler koptu arkadaşlar. Abim sertçe Selin'in elini bıraktığında Selin şaşırarak abime döndü; "Ne oluyor Metehan?" Abimin konuşmasına ve daha fazla yorulmasına izin vermeden Selin'in karşısına geçip ben söylemek istediklerimi tek tek sıraladım.

"Benim abim ameliyattan çıktı! Karnında vuruldu, idrak edebiliyor musun? O salak kafan bunu anlayabiliyor mu? Ölüyordu lan benim abim! Sen hala üniforma derdindesin!" Mirza kollarımdan tutup beni çektiğinde sertçe ellerini itekledim. "Tutmasana beni!"

"Anladın mı abimin ne yaşadığını? Algıladı mı o beynin!"

"Metehan kardeşin bana bağırıyor farkındaysan, bir şey demeyecek misin?" Abim onu yanıtsız bıraktığında sinirlendiğini ellerini yumruk yapmasından anlayabilmiştim ya da bu durumu kendine yedirememişti.

"Yazıklar olsun sana, sevgime." Kapıdan ağlayarak çıkarken kimse engellemedi onu, oh olmuştu çok da güzel yapmıştım. Abim ameliyattayken, aklında olan sevdiği adam değildi sadece üzerindeki üniformasıydı.

"Telefonunu ve çantasını unutmuş komutanım." Masanın üzerinde duran pembe küçük çanta, onun yanında ise açık şekilde duran telefonu gördüm. Kesin şu an tuvalette saçını başını düzeltip tekrar gelecekti yoksa hayatta telefonunu burada unutmazdı.

"Birazdan almak için gelir." Abimin yorgun çıkan sesiyle yatağını uyuma pozisyonuna getirmiştim, gözünü kaosla açmıştı bugün. Koltuğa otururken birinin telefonuna mesaj sesi gelmişti, bana gelmemişti benimki böyle neşeli sesler çıkarmıyordu, Mirza'nın telefonun sesi de böyle değildi, abimin telefonu nerede bilmiyorduk. Geriye tek Selin'in telefonu kalırken içimdeki meraka engel olamadım ve telefonun başına ilerledim, ne kadar ondan nefret etsem de bu yaptığımın oldukça yanlış bir hareket olduğunu biliyordum ama kendimi durduramadım.

"Bakma Mila." Abimin uyaran sesini boşverip telefona iyice yaklaştım.

Gördüğüm mesaj bildirimi beni daha da sinirlendirirken böyle bir şeyi nasıl yaptığına anlam veremiyordum, gerçi neden anlam veremiyordum ki? O böyle birisi değil miydi zaten? Üniforma sevdalısı, sevgi nedir bilmeyen birisi.

Mesaj 2. Komutan Sevgilim adlı birisinden gelmişti. Mesaj da da 2. Komutan Sevgilim dediği kişi onu yanına çağırıyordu. Bu demek oluyordu ki abimi aldatıyordu. Bu demek oluyordu ki diğer komutan sevgilisini de aldatıyordu.

Anlık gelen sinir yüzünden gülümseyerek abime döndüm, bu gerçeği ondan saklayamazdım, bu kızın artık onu kullandığını bilmesi gerekiyordu, Selin'in gerçek yüzünü öğrenmesi gerekiyordu.

"Selin'le ayrıldınız mı?" Abim yüzüme boş boş bakıp "Anlamadım?" dedi. Sorumu tekrarladığım sırada odanın kapısı açılmıştı, iyi adam lafın üstüne gelir demektim ama bunda iyinin i'si ile gezmezdi.

"Ne boş laflar konuşuyorsun sen yine? Beni darp etmediğin yetmedi birde sevgilimle aramızı mı bozmaya çalışıyorsun? Metehan görsene artık şu kardeşinin yaptığı şeyleri!"

"Ben bozuyorum yani sizin aranızı öyle mi?"

"Evet."

"Telefonu alıp gelen mesajına bakar mısın?" Yüzünde korumaya çalıştığı yüz ifadesiyle telefonunu masadan alıp gelen mesajına baktığında yüzü düştü. İşte şimdi yüz ifadesi hiç de sakin gözükmüyordu, aksine oldukça endişeliydi. Bu durumun içinden nasıl kurtulacaktı acaba?

"Kimden gelmiş?" Abim yattığı yerden kalkamaya çalışırken bu defa da ona Mirza yardımcı olmuştu.

"Hiç." Çok açıklayıcı oldu bu Selin.

"Bakabilir miyim o zaman?"

"Hiç dedim ya işte Metehan! Ne gerek var bakmana?" Telefonunu aceleyle çantasının içine attığında gitmeye hazırlanıyordu, ondan önce davranarak odanın kapısını kapattım ve önüne geçtim. Selin söylememekte ısrar ettiği için el mecbur abime gerçeği ben anlatacaktım. Yakalanmıştı işte daha neyi inkar etmeye uğraşıyordu? Abimin anlamayacak kadar salak olduğunu falan düşünüyordu herhalde.

"2. Komutan sevgilinin kim olduğunu sen açıklamak ister misin yoksa ben devam edeyim mi?"

 Komutan sevgilinin kim olduğunu sen açıklamak ister misin yoksa ben devam edeyim mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Instagram: azraaxsea

Bölüm geleceği zaman Instagram'dan duyuru yapıyorum.

Bir sonra ki bölümde görüşürüzz🦊

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin