18.Bölüm

135 37 29
                                    

( Selamünaleyküm canlarım ilk önce nasılsınız , neler yapıyorsunuz diye başlıyım sonra da bana "neden bu bölümü attın hani uzun bir ara diyordun" diyeceksiniz biliyorum ama bir okurum mesajı üzerine bir bölüm daha  paylaşmak istedim açıkçası ilham da geldi ve hiç tereddüt etmeden yazdım hatta yazdığım bölümlerden en hoşuma gidenlerden bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Hamdolsun Rabbime bana yazmayı nasip ettiği için.
Neyse çok konuştum ben en iyisi sizi bölüm ile baş başa bırakayım. Rabbime emanetsiniz İnşallah 🥰🤗)

Bu bölümü HeciGaara adlı okuyucuma ithaf ediyorum ♥️♥️

Ders beden ve ben eşofmanın üstüne tuniğimi giymiş bir şekilde tüm sınıf ile birlikte  sınıfa oturuyoruz
Ders beden olduğu halde neden mi sınıfta oturuyoruz ?
Çünkü dışarıda feci şekilde yağmur yağıyor . Herkes beden dersinde yağmur yağdığı için saydırırken ben Rabbime rahmetini üzerimizden eksik etmediği için içimden şükrediyordum.
O son mesajlaşmamızdan sonra Yiğit’ten uzak durma kararı almıştım ve bunda bu defa gerçekten de kararlıydım.

Şu an  ise dersin hocası Berat hoca ise durmadan birilerine bulaşıyor şaka yapıyordu .
İsminin Berat olduğuna bakmayın din ile pek haşırneşir olduğunu görmedim ama gene de suizanda bulunmak istemiyorum.
Genç biri olması onu öğrenciler ile daha da samimi kılıyordu.

Başımı gömdüğüm kitaptan kaldırdığımda karşımda bana bakan bir çift göz ile karşılaştım
Selim’in bakışları ile karşılaşınca hemen başımı tekrar indirdim.

Saate bakınca dersin bitmesine hala 20 dk olduğunu görünce ofladım bu ders bitmek bilmiyor normalde dışarıda olsak nasıl da hemen çabuk geçerdi.

Bunları düşünerek sıkılmaktansa en azından Berat hocayı dinleyeyim dedim.
Kızlar ve erkeklerin kahkahaları yükselirken neler konuştuklarını  merak ettim , oturduğum sıradan çıkıp onlara yaklaşınca Berat Hoca’nın benim söylemeye dahi utandığınım sözlerini duydum:
— Arkadaşlar aslında size bişey söyleyeyim mi ben peygamberim  ama sakın hemen öyle “Haşa” ve ya  “Estağfirullah” falan demeyin  şöyle düşünün bundan bilmem kaç yüzyıl önce bir adam çıkmış ve “ben peygamberim” demiş  ve sonuç herkes bunu kabul etti ve ona saygı duyuyor ve eğer doğrusunu söylemek isterseniz bende Peygamberim o zaman.Hem benim ondan neyim eksik ki
deyip gülmeye başlayınca şaşkınlık ve hayal kırıklığının verdiği etki ile birden söze girdim
Neden mi hayal kırıklığı yaşadım çünkü insanın dini bu şekilde alaya almasından ve yaptığı yanlışa doğru gözü ile bakmasından :

— Hocam siz ne dediğinizin farkında mısınız söylediğiniz sözlerin olur yanı var mı Allah aşkına?
Berat Hoca herkesin içinden beni bulup bana bakması ile :
— Niye ne varmış ki söylediklerimde  ben olanı söylüyorum yalan ya da yanlış bir şey değil
— Size saygısızlık etmek istemiyorum hem büyüğüm hem de hocamsınız ama söylediklerinizin hiç bir doğruluk payı yok
— Öyle mi Hafsa peki dinleyelim seni. Yoksa sana avukat hanım mı demeliyim sonuçta hiç tanımadığı bir adamı onun sadece bir sözüne inanıp sevip sayan ve hayatındaki odak noktalardan birisine koyduğun gibi avukatlığını da yapman  sana bu tabiri yakıştırmama sebep oluyor

— Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz ama öncelikle amacım saygısızlık değil sizin doğru bildiğiniz yanlışları söylememdir onun için başka bir fikre kapılmayın lütfen

— Tamam buyur bakalım dinliyorum seni Avukat hanım

— Herşeden önce sizin o adam dediğiniz bizim Peygamberimiz olarak kabul ettiğimiz  kişi şanı , soyu çok ama çok şerefli bir aileden geliyor bununla birlikte terbiyesi, güzel ahlakı, kimse ile alay etmemesi , yalan söylememesi, dolandırıcılık ve hırsızlık yapmaması yani herkes tarafından güvenilir biri olarak tanınıp ona Muhammedül Emin  lakabını alması ile herkesin güvenini kazandığını gösterir.
Bunlar gibi sayamayacağım bir sürü özelliği ile herkesin gönlünde taht kurmuş yardıma ihtiyacı olanlar ve zulme uğrayanlar için dahi bir dernek kurup o zamanda zulmü yayan zenginlere kafa tutmuştur . Yani peygamberlik sadece öyle birisine verilmeli ki herkes onu örnek alsın.
Bana sorarsanız bence de en güzel örnek Hz  Muhammed ( sav) dir. 
Gelelim diğer konuya Allah bu dünyayı yaratmış ve biz insanları da boşuna yaratmayıp bu dünyaya bir amaç uğruna getirmiş ama biz bu amacın ne olduğunu nasıl anlayacaz ya da o amaç uğruna neler yapacağız ve bütün bunlar sonucunda bir son  , kazananlara ödül ve kaybedenlere ceza var mı anlamamız için bize Kuran-ı Kerim i yollamış ama biz bunu birisi aracılığıyla yollamış nasıl ki devlet öğrencilere ders anlatmak için bize kitap gönderiyor ve sadece kitap ile anlayamayacağımızı bildikleri için bide siz öğretmenleri bizlere gönderiyorlar  ya işte Allah’ın biz insanlara peygamberler yollamasının nedeni de budur .
Bize gönderdiği kitabı açıklayan ve seçtiği kişileri de insanlar arasından bizlere en güzel ve en iyi örnek insanlar içinden seçmesi de Peygamberliğin ilk adımıdır.

Tevafuk Where stories live. Discover now