5.Bölüm

235 50 22
                                    

Hayatım boyunca kendimi hiç bu kadar yanlız hissetmemiştim meğersem benim Rabbimden başka kimsem yokmuş bunu bu gün bir kez daha anladım. Bir anne kızına nasıl böyle bir şey yakıştırabiliyor hala aklım almıyor.
Neredeyse iki saattir odamda oturup ağlıyorum annem kaç defa ablamı kapıya gönderdiğini bilmiyorum artık ama o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşadım ki ablama dahi tek bir kelime edemiyordum. Ben ağlamaktan yorulunca ve hıçkırıklarımın sesi de bitince odaya sessizlik hakim olmuştu ve o sessizliği bozan bir bildirim sesi ile birden yerimden sıçradım. Telefona baktım mesaj yabancı bir numaradan gelmişti mesajı açtım ki

05****4510:Selam vermek sünnet,almak ise farzdır Hafsa hanım

o an aklıma Yiğit geldi. Doğru ya bırak numarasını kaydetmeyi yolladığı Selamünaleyküm mesajına dahi cevap verememiştim. Burnunu çekerek mesaja cevap yazdım

Siz: Aleykümselam, kusura bakma lütfen bazı tatsız olaylar yaşandı mesaja cevap veremedim

diye mesaj yolladm sonra da telefonu masaya geri bıraktım tam ağlamaya geri döndüğümde , bı dakika ne demiştim ben bazı tatsız olaylar mı ? Ne diyorum ben ya hemen mesajı silmek için telefona atılacakken telefona gelen bildirim ile telefon ekranı parladı. Hayır lütfen mesajı yazan o olmasın. Telefonu hızla açıp baktığımda masajın hala telefonunu kaydetmediğim Yiğit ten geldiğini de anlamış oldum. Bir insan nasıl bu kadar dengesiz olabilir anlamıyorum,her işinde de mi sakarlık olur ya
Mesaja cevap vermek yerine ilk önce zaman kazanmak için numarasını yavaş yavaş kaydettim sonra da mesajların olduğu kısma girdim

Yiğit:Hayırdır inşallah ne oldu?

Off ben ne diyecem bu çocuğa şimdi, yalan söyleyemezdim dini hassasiyetleri olan birisine de yakışmazdı ki hiç bir müslümanın yalan söylememesi gerekiyordu bunun hakkıda kaç tane hadis okumuştum. Ne diyebilirim ne diyebilirim derken aklıma ilk gelen iki kelimeyle bir cümle kurdum

Siz:Boş ver

wooow ne kadar da yaratıcı dimi. Gerçekten bazen kendimi öldüresim geliyor.
Cevap vermesi çok uzun sürmedi ama merakını da gizlememişti:

Yiğit:Hafsa Allah korusun birisine birşey mi oldu yoksa

Annemin olayından o kadar yorulmuştum ki birisine de anlatma ve içimi rahatlatma ihtiyacı da duyduğumdan da bende fazla uzatmadım:
Siz:Konu annem, sağlığı iyi çok şükür ama bana güvenmiyor üstelik bunu açıkça da belli ediyor

diye yazınca ve mesajımın mavi tik olduğunu beni beklediğini açıkça belli ederek mesajıma yanıt yazdı:

Yiğit:: Bana ne olduğunu anlatacak mısın?

Siz :Kendini birşey sanan akıllının biri şaka olsun diye mi yoksa başka bir niyetim ile mi bilmem ama cebime bir kağıt koymuş ve kağıtta hoş şeyler yazmıyordu,
Annem de bunu görünce delirdi, beni çağırdı ve ' biz seni okula gönderiyoruz diyoruz sen napıyorsun' orada diye hesap sordu bende ' birisi bana bulaşıyor odur kesin' dememe rağmen ' o çocuk neden birden bile sana bulaşsın sen de birşey yapmışsındır 'diye diye kendi düşüncelesini savundu
Olan bu benim üzüldüğüm nokta ise bana nasıl böyle bir şey yakıştırdığıydı

diyerek mesajı gönderdim, ama bu anlatım rahatlamama sebebiyet de vermişti, gerçekten bazen bu gibi durumlarda karşıdaki kişinin ısrarcı olması da iyi oluyor ama her zaman değil tabiki , karşıdaki insanın sinirli bir yapıya sahip olup olmaması da çok önemli bir etkendir . Birden elimdeki telefondan bildirim sesi gelince irkildim :

Yiğit:Annenin seni tanımaması gerçekten çok üzücü bir durum ama annendir unutma sakinliğini sen koru kim bilir belki sinirli anına da denk gelmiş olabilir ve en önemlisi de üzme kendini

Söyledikeri herşeyi bilmeme rağmen o bana söyleyince birden sinirimin geçtiğini de rahatladığımı da fark ettim, sonra telefona tekrar dönerek:

Siz:Teşekkür ederim anlatmak iyi geldi gerçekten Allah razı olsun inşallah

Yiğit :Cümlemizden İnşallah , sen en zaman anlatmak istersen ben dinlemeye hazırım
Siz:☺️

göndererek konuyu kapattım. Kendi kendime düşünürken annemin beni aşağı çağırmadan az önceki düşüncelerim gene aklıma birikmişti, acaba o kişi Yiğit miydi? diye düşünürken onu bi denemem lazımdı ben de mesaj yazmaya tekrar geri döndüm:

Siz: Yiğit, senin namazların ve okuldaki bunca kişiye sohbetlerin ve onlara iman aşılamaya çalışmanın sebebi cennette gidebilme arzusu mu yoksa cehenneme gitme korkusu mu?

diye sorunca Yiğit' ten aldığın cevap ile hem doğru cevabı söylediğinin hem aradığım kişinin o olduğunu anlamıştım bana verdiği cevap ise:

Yiğit : İkisi de değil Allah'ın rızasına ulaşma arzusu ve onun rızasının dışında yaşama korkusu

hey Allahım bu ne güzel bir yürekti böyle , işte ben o ara anlamıştım benim Rabbime aşık olmam için gereken basamak oydu...

Tevafuk Where stories live. Discover now