İZ [bxb]

52

1 Ay Sonra

Omzumu kapı eşiğine yaslayıp yatakta sadece boxerı ile uzanan adama baktım. Yaz ayları gelmişti gerçi doğru düzgün bir kış yaşamamıştık ama artık havalar daha sıcaktı bununda etkisi ile karşımdaki yunan tanrısı sevgilim yarı çıplak yatakta yatıyordu.

Terapilerim bitmişti ve artık kendimi oldukça sağlıklı ve o olayları yaşamadan önceki ben gibi hissediyordum. Hâlâ arada gidiyordum ama bu her hafta gitmek yerine iki haftada bire bazen üç haftada bire düşmüştü.

O varlığın ise vücudumda bıraktığı izi bir dövmeye dönüştürmüş ve daha iyi hissetmiştim. Tabi ki şu an bu kadar toparlamamın nedeni yatakta yatan adamdı.

Uzun zamandır bana dokunmamıştı hatta çıktığımız zamandan beri öpüşmekten ileri gitmemişti. İstemediğimi ve kendimi kötü hissettiğimi düşünüyordu fakat onu o kadar çok istiyordum ki o bundan bir haberdi.

Kendimi tam anlamında hazır ve sağlıklı hissetmeden ona karşı o anlamda bir adım atmayı düşünmemiştim ama şimdi tam anlamıyla hazırdım.

Yaslandığım eşikten kendimi çekip kapıyı kapatıp sessizce kitledim. Hiçbir şey yokmuş gibi lambayı söndürüp ledleri açtım.

Bu benim günlük rutinimdi. Yatağın karşısına geçip dikkatini çekmeye çalışacaktım ama denememe gerek kalmadan dikildiğim anda telefondaki gözlerini çekip üzerime sabitlemişti.

"Bir şey mi oldu bebeğim?" Kafamı hayır anlamında sallarken sırtımı ona dönüp tişörtümün eteklerinden tutup yavaş olmaya özen göstererek çıkardım. Elimdeki tişörtü odanın bir köşesine fırlatırken kafamı hafif yana çevirip yan gözle ona baktım.

Telefonunu komidine koymuş ve yatakta dikleşmişti. Gülümsedim.

"Napıyorsun sen öyle bakayım?"

Konuşmadan şortumun lastiklerinden tutup boxerımın üstünde bile dolgunluğu belli olan kalçamı yavaşça açığa çıkarıp şortumuda çıkardım.

Yataktaki hareketlenmeye bakacakken belimin iki tarafına konumlanan eller nedenini belli etti. Belimdeki eller arkamdaki bedenin kucağına oturmama doğru yönlendirirken yavaşça oturdum.

Hızla inip kalkan göğsü sırtımla buluşurken kollarını belime dolamıştı. Sanki kendine hakim olmaya çalışıyor gibiydi. "Kendini rahat bırak sevgilim. Seni istiyorum."

"Emin misin?" Boynumda hissettiğim dudaklar ile başımı geriye atıp ona alan açtım. Bir elim saçlarına giderken altımda sertleşen erkekliğin büyüklüğünün yeni yeni farkına varıyordum.

Boynumdaki öpücükler omzumdan koluma inerken beni ve kendisini ayağa kaldırdı. Beni çevirirken gözlerimiz birleşti.

O anda gözlerim kapanırken dudaklarımız usulca birleşti ve yerlerimizi değiştirdi. Beni hiç öpmediği kadar güzel öpüyordu. Öperken her duyguyu geçiriyordu.

Sırtım yatak çarşafı ile buluştuğunda beni yukarı çekti. Kendisi bacak arama yerleşirken bir bacağımı kaldırmış ve baldırımdan yukarı doğru okşuyordu.

Bir kolum sırtında gezerken diğer elim ensesindeki saçlardaydı. Öpüşmemiz yavaş yavaş hızlanırken altımdaki iç çamaşırını çıkarıp odanın her hangi bir köşesine fırlattı.

Beni öpmeye devam ederken aynı şekilde kendininkinide çıkarıp aletlerimizi birbirine sürttü.

Dudaklarımdan istemsizce çıkan inleme ile gülümsemişti. Ondan etkilenmem çok hoşuna gidiyordu.

Başını tekrar boynuma gömüp bu sefer iz bırakmak ister gibi öptü. İki parmağını dudaklarımda gezdirip ıslatmam için ağızımın içine soktu.

İstediğini yapıp parmaklarını ıslattım. Elini kalçama getirip ıslaklığı deliğimin etrafına sürmesi ile kasıldım.

Parmağının tekini içime gönderirken derim bir nefes aldım. O sırada yolculuğu göğsüme inmişti. Meme ucumu dişlerinin arasına alıp küçük bir ısırıp emerek öpmüştü.

Yolculuğuna devam ederken kasıklarıma inmişti. Parmak sayısı ise ikiye çıkmıştı. Kasıklarıma öpücük kondururken huylanmam hoşuna gitmişti. Aletimin ucuna öpücük kondurup başını emip doğrulmuştu.

Tabi o sırada adını inlemem biraz daha hızlanmasını sağlamıştı. İçimdeki parmaklarım sayısını üçe çıkarıp tekrar inleyecekken dudaklarıma kapanmıştı. Bir süre parmaklarını bekletip alıştığımı düşündüğünde hareket etmeye başlamıştı.

İçimdeki parmakların şiddeti artarken benim dudaklarına doğru inlememde artmıştı. Daha fazla dayanamayarak parmaklarını içimden çıkardı.

İçimdeki boşluk garip hissettirdiğinde avucunu uzattı. "Tükür bebeğim." Dediğini yaptığımda tükürüğümü aletine yedirip sıvazladı.

Deliğimde hissettiğim kalın alet kasılmama neden oldu. "Kendini rahat bırak sevgilim." Bu kelime her zaman bir aktif için demesi kolaydı.

İçime giren alet ile hava kalkan belime bir kolunu dolayıp beni tekrar yatağa sabitledi. "Kökle hepsini."
Bu dediğimle affalayan sevgilim ne dediğimi anlamamıştı.

"Böyle daha çok acıyor. Kökle birden acısın geçer." Dediğimi mantıklı bulmuş olacak ki cümlemi mi bitirir bitirmez aletinin hepsini köklemişti.

Dudaklarımdan çıkan çığlığımsı inleme onun dudaklarıma kapanması ile yarıda kesilmişti. Canım fazlasıyla acımıştı.

Tek gözümden acıdan dolayı akan yaş parmağına değdiğinde bir silkelenme yaşadı sanki. Tam içimden çıkacaktı ki tek bacağımı kalçasına dolayıp onu tekrar içimde tuttum.

"Çıkma birazdan acısı geçicek ve zevk alıcam biliyorsun. Hem seni içimde hissetmek o kadar güzelki imkanım olsa her yerde içimde olmanı sağlardım." Bu söylediklerimin çoğu doğruydu ama yarısıda canımın o kadar acımadığını ve devam etmesini sağlamak için söylemiştim.

Alıştığıma kanaat getirip hareket etmeye başladığında acı çoktan gitmiş yerini inanılmaz bir zevke bırakmıştı.

İçimdeki alet kendine bir ritim tuttururken onun her vuruşunda inlemem ile ritmi değişiyor ve sertleşiyordu.

Tek kolunu tekrar belimin altından geçirirken beni yatakta kaldırıp kucağında zıplamamı sağladı. Ben kucağında zıplarken oda boynumu sömürüyor cildime yeni morluklar bırakıyordu.

Beni dakikalarca farklı pozisyonlarda becerdikten sonra benim onun eline ve onunda içime menilerini akıtmamızla ikimizde rahatlamıştık. Cenk kendini geri çekmeden yorulmuş ve terlemiş bedenini üzerime bakarken ben de kollarımı boynuna doladım.

"Her duşa girdiğimde ya da her gece yatarken bu anı hayal ettiğimden bin kat daha iyiydi Efe." Ona gülerken saçlarına öpücük kondurdum.

Doğrulup aletini içimden çıkardı. Tekrar sertleşmeye başlayan aleti umursamadan yanıma uzanış beni göğsüne çekti.

"Biraz dinlendikten sonra yıkanırız olur mu bebeğim?" Kafamı onu onaylar gibi sallayıp göğsüne bir öpücük kondurup öptüğüm yere elimi koydum.

••••••
Aslında bu yoktu. Gerçekten bu yoktu.