İZ [bxb]

14

Medya Efe'nin giydiği tişört
——-

Gözlerimi araladığım da başım Arasın omzu ve boynu arasındaki boşluktaydı. Boynumun altından geçirdiği koluyla beni sarmıştı. O kadar huzurlu uyumuştum ki. Anlaşılan ne zaman onunla uyusam bu kadar huzurlu uyanacaktım.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde düzenli alıp verdiği nefesiyle uyuyor olduğu belli oluyordu. Onu uyandırmamaya özen gösterip kolları arasından sıyrıldım.

Etrafa biraz göz gezdirdiğimde oda dün geceden dolayı darmadağınıktı. Odanın her köşesine saçılmış kıyafetler, yatağın yanındaki şarap ve kadehler  gecenin ne kadar uzun olduğunu yeterince gösteriyordu.

Vücudumu gerip ayağı kalktım yatakta uyuyan sevgilime bakıp gülümsedim. Bu kadar imkansız gibi gelmesi normal miydi? Açıkçası bir fikrim yok, artık her şeyi düşünmek yerine akışına bırakmaya karar vermiştim.

Kollarının boş kaldığını hissetmiş gibi huzursuz olup pozisyonunu değiştirerek uyumaya devam etti.

Evde yiyecek hazırlayacak bir şey var mıydı bilmediğimden dolayı mutfağa ilerleyip dolaba baktım ama çok bir şey yoktu. Bu yüzden dışarı çıkıp almak ve almamak arasında kaldım.

Bu sefer adımlarımı dün gece güzel vakit geçirdiğimiz balkona çevirdim. Akşam manzarası nasıl güzelse sabahta bir o kadar güzeldi bence. Gece sadece ışıkların güzelliğini izliyordunuz sabah ise ne kadar bir beton şehir olduğunu görüyorsunuz. Düzenli düzensin binalar, bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar ve trafik. Böyle anlatıldığında ne kadar kötü gelse de izlemesi çok güzel oluyordu bana göre.

Ne kadar sıcak olsa da üst katlarda olduğumuzdan dolayı balkon esiyordu ve üşümüştüm. Tam içeri geçeceğim anda omuzlarımdan bedenime sarılan battaniye ile gülümsedim sizde tahmin ediyorsunuzdur kim olduğunu.  ''Günaydın'' dedim bedenimi ona yaslayarak.

Kollarını bedenime sarıp boynuma bir öpücük kondurdu. ''Günaydın bebeğim ne yapıyorsun burada.''

''Kahvaltı hazırlayacaktım ama çok bir şey yoktu gidip almayı düşündüm bende ama sonra vazgeçtim ve kendimi burada buldum. Şehri ve insanları izliyordum.'' 

''Üzerine bir şey almayı unutmuşsun gelmesem donacaksın burada.'' Gülüp kollarının arasında ona doğru döndüm.

''Ama bak donmadım sağ olsun yardım sever biri beni sardı hemen.''

Alınlarımız birleştiğinde oluşan o enerjiyi, çekimi biliyor musunuz? Tam olarak o oluşuyor şuan. Dudaklarıma küçük bir buse kondurup içeri çekti beni.

''İstersen kahvaltıyı eve söyleyelim ya da dışarıda bir yerde yiyebiliriz tamamen sana bırakıyorum.''

"Sanırım dışarıda yesek daha iyi olur ama bana kıyafet lazım biliyorsun."

Bıyık altından gülerek beni içeri doğru çekti. Üzerimdeki battaniyeyi balkonda bırakıp beni peşinden çekmesine izin verdim.

"Birkaç kıyafet burada var ama sana bol olma ihtimalleride var ama yinede senin üzerinde güzel duracaklarına eminim."

Allahım şu an gerçekten yıllarca cringe bulduğum şey başıma geliyor olamaz değil mi? Lütfen lütfen... Sanırım geldi bile.

"Bunlar benim istediğini giyebilirsin bebeğim."

Beni odada yalnız bırakıp ayrılırken düşündüm. İlk olarak tamam bu çok cringe bir olay değil hatta şu an tatlı bile gelmiş olabilir ama siz siz olun büyük lokma yiyin ama büyük laf etmeyin. Asla sevgilimin kıyafetini giymem diyerek etrafta gezinirken şu an hangisini giyeceğimi seçiyorum.

Beyaz ya da kremsi tişörtü elime aldım dikey şekilde hoş duran çizgi gibi şeyler vardı ve kaslı birinin üzerinde kaslarını ortaya çıkaracak bir tişörte benziyordu.

Kendime haksızlık etmeyeyim belki bende de belli edebilirdi emin değilim çok olmasada benimde bir kaslı vücudum var sonuç olarak. (Unuttum inşallah efeye kaslı demişimdir.)

Gece fırlattığım pantolonu üzerime geçirip tişörtüde giydim. O sırada belinde havluyla gelen Aras oldukça azdırıcı ve dikkat dağıtıcı gözüküyordu.

Vücudunda duran su damlaları tek elinde saçlarını kuruladığı havlu ve o çarpık gülümsemesi ve bana doğru adımlaması bende bir yerleri hareketlendirmişti.

"Sanırım ben kahvaltımı buldum." Diyerek ben de ona karşı adımlarımı attım.

Dudaklarını dudaklarıma bastırıp tutkulu bir şekilde öptüm onu. Kollarını belime dolayıp aynı şekilde karşılık verdi bana. Ellerim kaslı vücudunda gezinirken ulaştığım havluyu tutup üzerinden attım.

Oda beni bir çırpıda soyduktan sonra kucağına alıp yatakta üzerime gelicek şekilde yatırdı beni.

Selam selam selam

Yazma perilerim geldi onlar gitmeden diğer bölüme geçiyorum.. Görüyorum hâlâ bunu ve diğer kitaplarımı okuyanlar var size çok teşekkür ederim