İZ [bxb]

16

Arabayı otopark kontrolünden geçirip garaja park etti. Arabadan inip avm'nin içine doğru geçtik birlikte.

Nereden bakmaya başlayacağımı bilmiyordum. İlk hangi odadan başlasam onu bile bilmiyordum.

"Nereden başlıyoruz?"

Arasın sorusuyla ona döndüm.

"Hangi odadan başlayacağımı bile bilmiyorum sence nereden başlayalım?"

Biraz düşünür gibi yapıp korkuluklara yaslandı. Etraftan geçen genç kızlar falan baktığında sinir olsam da sakin kaldım. Belki de bana bakıyorlardır bilemeyiz bana bakmıyorlarsa da Aras benimdi.

"Buldum! Bence yatak odasından başlayalım en çok vakit geçireceğimiz yer orası özenli olmalı." Aras'ın işi gücü oynaştaydı şu an ama bu tepkisine kayıtsız kalamayıp güldüm. Başımı tamam anlamında sallayarak onu takip etmeye koyuldum.

Eşya bakmaya aslında sabah karar vermiştim çünkü babam sabah para yollamıştı hesabıma eğer biraz daha yollamasaydı tuttuğum evin yerinde yatacaktım. Buna Aras'ın izin vermeyeceğini biliyordum ama onunda yardım etmesini kabul etmeyeceğimin gerçeği vardı.

Girdiğimiz mağazada etrafa bakındığımda yatakların olduğu kısma doğru ilerledik. Ben adımlarımı yavaşlatıp tek kişilik yataklara bakarken ne olduğunu anlamadığım şekilde bileğimden çekilmem ile çift kişilik olan yatakların olduğu kısma sürüklenmiştim. Bakışlarımı bana bakan gözlere çevirdiğimde kızgın bakışlarla karşılaşmıştım.

Bize doğru gelen görevli yaklaşmadan kulağıma doğru eğilip utanacağım sözleri sarf etmiş oldu.

"Neden tek kişilik bakıyorsun biz iki kişiyiz ben geldiğimde nerede yatacağım ya da biz nerede sevişeceğiz? Tamam ben seninle her yerde sevişirim ama yatak bir noktadan sonra şart aşkım."

Başta sert çıkan sesi sonlara doğru arsız bir hal alıp göz kırpmıştı. Tam ona doğru cevap vereceğim sırada yanımıza gelen görevliyle dudaklarımdan çıkacak olan kelimeleri geri yutmuş oldum. Benim yerime görevliyle konuşup istediğimiz daha doğrusu istediği yatağı tarif edip göstermesini istemişti.

O görevliyle giderken ben onları arkadan takip ediyordum arkasını dönüp arsız şekilde sırıtmasıyla yeni geçen utanmam hiç bitmesine fırsat verilmeden tekrar baş göstermişti ve bu hiç hoş değildi şu an hayır yani birden ne oldu bu çocuğa da böyle arsızlaştı bilmiyorum.

En sonunda bir yatakta zar zor karar verip kasaya geçmiştik. Tabi ki kasaya gitmeden önce Arasın ben ödeyeceğim inadıyla karşı karşıya kalmıştım ama en sonunda savaşı ben kazanmıştım buna biraz bozulmuştu fakat ne kadar birlikte olsakta orası benim evimdi evet çoğunlukla beraber vakit geçirecektik ama masrafları bana ait olmalıydı.

Notlara kaydettiğim ev adresini mağazaya verip ödemeyi yaparak ayrıldık mağazadan. Eğer tüm alışveriş boyunca Aras ödemeye kalkarsa onunla işim vardı hem de fazlasıyla.

**

Günün geri kalanı tam da dediğim gibi olmuştu beraber beğenmiştik ama anlamadığım bir şekilde benden önce kasaya gidip ödemeye kalkmıştı ama bunu yapacağını tahmin ettiğim için her seferinde ona engel olmuştum. Bu yüzden bana şu an oldukça bozulmuş ve sinirli adımlarla beni beklemeden arabaya doğru yürüyordu. "Aras lütfen beni bir bekler misin?" Bu ona kaçıncı seslenişimdi ama beyefendi asla duymuyordu daha doğrusu beni siklemeden gidiyordu.

Sürücü koltuğuna oturmuş direkt karşıya bakıyordu gözleri hala alev kırmızısı gibiydi ama bunda bu kadar sinirlenecek ne vardı anlamıyorum? Hayatımda o yokken de ben bu parayı bu taşınma için harcayacaktım değişen bir şey olmayacaktı.

Ben de kendi kapımı açıp yerime kurulduğumda bedenimi ondan tarafa doğru çevirdim. "Aras lütfen yapma böyle." Hiçbir cevap vermeyip sadece derin nefes almakla yetinmişti. Gerçekten bana beni sevdiğini söyleyeli daha 24 saat olmadan trip çekiyordum şu an bu tripler bu kadar hızlı başlamamalıydı.

"Bozuldum Efe anla beni işte amına koyayım." Derin bir nefes alıp etrafa baktım araba zaten otoparkın en ucunda ve biraz karanlık kısmındaydı kolay kolay görülmeyeceğimi düşünerek oturduğum yerden kalkıp kucağına yerleştim. O ne yaptığımı ilk başta çözemese de daha sonra benim rahat etmem için koltuğunu biraz daha geriye alıp kucağına daha da yerleşmemi sağladı.

''Aşkım anlıyorum seni gerçekten ama sende beni anla. Ben zaten bu parayı ev için kullanacaktım hem benden çıkan bir şey yok ki girip çıkan babama oldu.'' Yumuşak olduğunu düşündüğüm bakışlarımla ona bakarken onunda bakışları yumuşamıştı. Ellerini belime dolayıp iyice bastırdı beni kendine. Bu hareketine gülüp ellerimi yanaklarına koydum.

Yeni yeni uzayan sakalarında ellerimi gezdirip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bu anı beklermiş gibi dudaklarımı hemen kabul edip öpmeye başladı. En başta masum başlayan öpüşmemiz ilerledikçe vahşileşmiş ve başka bir boyut almıştı.

Dudaklarımı aralayıp dilinin geçişine izin verdim elleri belimden kalçalarıma indiğinde dudaklarının arasına boğuk bir inleme bıraktım. Kontrol ondan tamamen çıkmıştı fakat benden de çıkmasına ramak kala alt dudağını dişlerimin arasına alıp çekerek ayırdım ondan. Alınımı alnına dayayıp nefeslerimizi düzene girmesini bekledik bir müddet. Elleri hala kalçamda olması ve altımda deli gibi hissettiğim sertlik ile her an tekrar bir kıvılcımın çıkabileceğinin habercisiydi. "Aşkım eğer biraz daha devam edersek otoparkın içinde hem kameralara hem insanlara karşı muhteşem bir film sergileyeceğiz gitsek iyi olur."

"Haklısın yavrum." Dudaklarıma son kez bir öpücük kondurup beni kendi koltuğuma oturttu. Hala nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu aklım almıyordu ama bu hoşuma gitmişti.

Arabayı çalıştırırken elimi tutup öptü. Elimi bırakmadan arabayı sürerken bu hareketi hoşuma gitmişti.

Herkes yoruma bir nazar boncuğu bıraksın hemen şu an durmadan yazasım geliyor hem buna hem (taslakta olan) kitaplarıma... Maşallah

oy verip yorum yaparsanız sevinirimm