Bölüm 16

33 6 10
                                    

Sonunda o gün gelmişti. Kraliçe ile görüşme günü. Rose bugün için gerçekten çok çalışmıştı, kendini hazır hissediyordu. Ciel ise biraz gergindi. Sebastian kahvaltıyı hazırlamıştı. Oldukça hareketli bir sabahtı. Herkes kendi odasında kahvaltısını edip saraya gitmek için hazırlanmaya başlamıştı.

Ciel: Bugün oldukça tuhaf geçecek gibi hissediyorum.

Sebastian: Aklınıza takılan bir şeyler mi var Boççan?

Finnian: Merak etmeyin küçük bey! Her şey istediğiniz gibi olacak!

Ciel:... Göreceğiz.

O sırada Rose ve Meyrin adeta bir savaşın içindeydi.

-Meyrin-san!! Buna gerek yok!

-Kesinlikle gerek var küçük hanım! Kraliçenin şimdiye kadar gördüğü en şirin küçük hanım siz olacaksınız!

-Ama ben bu takıları istemiyorum! Elbise ve kurdele yeterli...

Meyrin Rose'u duymuyordu bile. Saçlarını güzelce tarayıp yakasına en pahalı broşlardan birini taktı. Rose sadece dışına bakarak çok pahalı olduğunu söyleyebilirdi. Bu tür şeyler onu rahat hissettirmiyordu. Meyrin'i ikna etmek imkansızdı bu nedenle Rose sadece denileni yapıyordu. En sonunda ortaya çok şık ama bir o kadar da naif bir görünüm çıkmıştı.

-Inanılmazsın Meyrin-san! Bu konularda da oldukça yetenekli olduğunu tahmin bile edemezdim.

-Elimden geleni yaptım küçük hanım. Size her şey çok yakışıyor! Maalesef ki burada olmanızın bilinmesi herkes için tehlikeli olduğundan malikane terzisini çağıramadık. Yine de oldukça harika gözüküyorsunuz!

-Teşekkür ederim Meyrin-san! Bu bile oldukça iyi.

-Siz mutluysanız bende mutluyum küçük hanım. Şimdi Sebastian-san'a hazır olduğunuzu söylemeye gidiyorum. Lütfen bekleyin.

-Tabii.

Meyrin odadan çıktıktan sonra Rose kendini sandalyeye bıraktı. Yorulmuştu ama çok heyecanlıydı. Gerginliğin verdiği bir heyecandı bu. Her şey bugün bitecekti.

Herkesin hazırlanması bittikten sonra malikanenin girişinde buluştular.

Ciel: Nerede kaldı? Hazır olduğunu söylemiştin Sebastian.

Sebastian: Meyrin gitmeye hazır olduklarını söylemişti boççan.

Ciel:...

O sırada Rose merdivenlerin üst kısmında duruyordu. Bu şekilde dışarı çıkmak onu utandırıyordu. Tüm gözlerin onun üzerinde olacağı gerçeği onu germişti. Sebastian bunu fark ettiğinden cesaret vermek amaçlı merdivene yöneldi.

-Ah, küçük hanım da hazır olduğuna göre arabaya gidebiliriz.

-??!

Rose hızlıca olduğu yerden fırlayıp merdivenden inmeye başladı. Ciel, Rose'un kendisine özel olmayan elbiselerde bile bu kadar kusursuz görünebileceğini düşünememişti. Kimse düşünememişti. Birkaş gün önceki soluk tenli, zayıf kız şimdi ışıl ışıl parlıyordu. Salonda bir sessizlik oluşmuştu. Rose endişeli bir şekilde Ciel'e baktı.

-Garip mi görünüyorum? Biliyordum bunlar çok abartılı...

-Hayır. Çok güzel görünüyorsun.

-...

Rose kızardı. Ellerini yüzüne götürüp "Teşekkürler." dedi.

Hızlıca at arabasına bindiler. Sebastian ve Ciel yan yana Rose karşı koltukta oturuyordu. Ortam sessizdi. Ciel Rose'u, Rose camdan dışarısını izliyordu. Sebastian da ikisine bakıp sırıtıyordu. Biraz vakit geçtikten sonra Ciel içeride çok dürüst davrandığını fark etti. Bir anda domatese döndü.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 07, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Minashigo | ♱Kuroshitsuji♱Where stories live. Discover now