Bölüm 9

33 5 15
                                    

-Finnian!!!

Rose yerinden sıçradı. Etrafına bakındığında yetimhanedeki odasında olduğunu gördü. Kabus görmüştü. Hayır, çok gerçekçiydi. Kabus olamayacak kadar gerçekçi...

-Bu neden oluyor? Neyin nesi bu?

Rose dün yaşanan şeyleri hatırlamaya başladı. Finnian'la gezeceği yerleri kağıda yazdığını, vakitleri kısıtlı olacağı için en iyilerini seçtiğini, beraber at arabasında uyumalarını, hana girmelerini, maskeli adamları...

Şimdi her şeyi hatırlıyordu. Hemen odasından fırladı. Aşağıya inerken beraber geçirdikleri zaman gözünün önüne geliyordu.  Koskoca 1 ay boyunca hep beraberlerdi... Finnian şu an neredeydi? İyi miydi? Nasıl oldu da Rose buraya dönmüştü? Rose gözyaşlarını tutamıyordu.

-Bayan Lay! Bayan Lay! Neredesiniz?

Bayan Lay odasının dışına çıktı. Yüzü çok sinirliydi. Rose'a içeri gelmesini söyledi.Rose da içeri girdi.

-Rose. Neden bağırıyorsun?

-Bayan Lay gittiğimiz handa saldırıya uğradık. Finnian'ı alacaklardı. O nerede? Ben nasıl döndüm? Neler oluyor?

-Öncelikle sakin ol. Açıkçası bende bunu merak ediyorum. Kont Phantomhive seni nasıl canlı bıraktı. 

-Kont Phantomhive? Şeker markasının sahibi olan kont mu? O ne alaka?

Bayan Lay, Rose'un önünde birkaç gazete fırlattı. Rose gazeteyi görünce şok oldu. Gazetede Kont Phantomhive'ın gizli bir çocuk kaçakçılığı örgütünü tuzağa düşürdüğü söyleniyordu. Altta Finnian'ın fotoğrafı vardı. Hayır. Ciel Phantomhive'ın fotoğrafıydı.

-B-Bu gerçek olamaz! Bayan Lay bu da ne demek oluyor?!

-Senin Finnian aslında Finnian değilmiş! İçimize giren bir casusmuş! Hepimizi yok etmek isteyen bir casus!!!

Bayan Lay aşırı sinirliydi. Bir hışımla odasından çıktı. Rose de dışarı çıkmak istedi ama elinde gazeteleri tutacak gücü bile bulamıyordu. Sadece inanamıyordu. Finnian bir casus muydu? Neden yalan söylemişti? Bu haberler gerçek miydi? Haberleri tekrar okumaya başladı.

Çocuk kaçakçılığı...Kont Phantomhive...Kahraman... Artık sadece bu kelimeler vardı. Ne kadar inanmak istemese de gerçek buydu. Rose ayağa kalktı. Bayan Lay'ın tüm masasını karıştırmaya başladı. Çocuk kaçakçılığı? Gelen aileler sahte miymiş? O zaman Luca? Ona ne oldu?!! Bir şey bulabilirim umuduyla her yeri karıştırdı. Bir şeyler bulmak için o kadar odaklanmıştı ki Bayan Lay'ın kapıda onu izlediğini fark etmedi.

-Luca muhtemelen artık hayatta değildir. Boşuna bir şey arama. Buradan ve diğer yerlerden giden tüm çocukların sonu aynı. Muhtemelen benim de sonum böyle olacak. Henüz kanıtları olmadığından serbestim. Tsk. Kraliçenin köpeği tepemde.

Bayan Lay koltuğa yığıldı. İç çekip söyleniyordu. Rose donmuştu. Luca'ya öldü mü demişti o? Bu lanet kadın ne söylediğini sanıyordu?

-Bunları...

-Hım?

-Bunları nasıl böyle rahatça söyleyebilirsin seni kuş beyinli!!!

-Ne?! Sen kimle konuştuğunu sanıyorsun?!

-Seninle konuşuyorum! Sen...Sen bir katilsin! Luca'yı benden aldın! Beni sürekli cezalandırdın! Açlıktan uyuyamadığımda bile bana yiyecek bir şey vermedin! Rezil bir karakterin var!

Bayan Lay sinirlenmişti. Ayağa kalktı. Rose irkildi.

-Beni yakalamak için çok yaşlısın!

Rose camdan bahçeye atladı. Duş aldıkları su kuyusunun yanındaki alana girdi. Bayan Lay buraya ıslak ve koktuğu için gelmiyordu.

Minashigo | ♱Kuroshitsuji♱Where stories live. Discover now