39: NİL NEHRİNİN KIYISINDA

137 17 0
                                    



Merhaba, bu bölümün bir kısmını depremden önce yazdım ve artık bitirip paylaşmak istedim. Bölüm bu kadar kısa olmayacaktı ama elimden çıksın istedim, huzursuzlandım. Umarım hepiniz iyisinizdir. Asıl hemen paylaşmak istememin sebebi de aslında başka, bu notu görmeniz çok önemli. 


Eğitim hayatında yatılı geçmişi olan ve yazdığı hikayede Ahenk'i Darüşşafaka'da okuyan bir öğrenci olarak yazmış biri olarak demek istediğim şeyler var. Deprem nedeniyle aksayan eğitim hayatından hepimiz haberdarız. Sizden ricam, Darüşşafaka'nın sınavına annesi veya babasını kaybetmiş depremzede tanıdıklarınızı yönlendirmeniz. Eğitim hayatındaki en ufak ihtimal bile değerlendirilmeli. Lütfen paylaşın, duyurun. Zor süreçlerde sağlıklı eğitimin önemi yadsınamaz özellikle çocukken. Ben tüm hesaplarımda paylaştım ama burada da bir kişi bile görürse diye bölüm başına koymak istedim. Kardeşleriniz, komşularınız, akrabalarınız kim varsa, lütfen herkese duyurun. 21 MAYIS SINAV TARİHİ!  Darüşşafaka'daki 8 yıllık tam burslu, yatılı eğitim depremzedeler için mümkün kılınıyor. Lütfen duyurun.


Bağış yapmak da mümkün ama bu sizin kendi insiyatifinize kalmış tabii ki.




39: NİL NEHRİNİN KIYISINDA


El Gibi, Sezen Aksu

My Ship Isn't Pretty,  Kings of Convenience


Bir suyun derinliğinden hiç korkmadım ama kendi içimde düştüğüm kuyunun derinliği beni hep korkuttu çünkü onu ben yarattım. Zihnim o kuyuyu açandı, beni oraya düşürendi, beni oradan kurtarandı. Belki de en çok yorulan ben değil zihnimdi ve bir gün pes edecekti.

O zamana kadar sıkıştığımız bu düzenin içinde, yapmam gerekenleri ve yapmamız diretilenleri yerine getirmeliydim.

Mısır'dan uçakla Kahire Havaalanında indiğimiz an, pasaport kontrolünde kimliklerimiz açığa çıkmasın diye rüşvet verilerek kontrol edilen adamın susturulduğunu bize anlık bakışından anlamıştım. Yüzünde manidar bir gülümsemeyle pasaportlarımıza bakmış ve damgayı bastıktan sonra geçmemize izin vermişti.

Buraya indiğimiz an, ilk defa Mısır'a geldiğim için belki ya da çok yalnız hissettiğim için içimden ağlamak gelmişti. Neden ağlamak istediğimi bilmeden ağlamak istiyordum. Elimde valizimle hiç bilmediğim bir ülkede, hiç bilmediğim bir kıtadaydım.

Mısır bu hikayenin neresindeydi bilmiyordum ama şimdi, beşimiz birden buradaydık, birimiz ölmüştü ve hala yedincimiz kim bilmiyorduk.

''Hiç kadın yok mu burada?''

Mira'nın sorusuyla etrafa baktım.

Bizim gibi yabancı olduğu belli olan kadınlar dışında tek tük kadın vardı, onlar da eşlerinin yanından ayrılmamak üzere, cansız bir figürmüş gibi duruyorlardı.

''Buranın bazı kurallarını bilmemiz gerekiyor,'' dedi Yakut çağırdığımız ubere bindiğimizde.

''Sen daha önce buraya gelmiş miydin?'' dedim ona bakarken.

SEFİR YAKASIWhere stories live. Discover now