Sevgilimyazarım *Yarı Texting* #F#

47

"Anlamadım? Ne demek git?"

"Git demek git demek Mustafa! Ben mi öğreteyim?" dedikten sonra dinlemeden Batu'nun yanına doğru adımladım.

"Batu?" dediğimde başını diğer tarafa çevirdi. Bir erkek kardeşim yoktu ama Batu az da olsa kardeşim gibiydi. Şu an ağlamasını benden gizliyordu.

"Şarkı dinleyelim mi?" diye sordum. Kafa dağıtırdı belki. Ama Batu böyle dağıtamazdı. "Oyun oynayalım mı ya? Açık bir internet kafe var mıdır acaba?"

"Var," dedi kısık sesle. "Biraz uzak ama."

"Bir şey olmaz oğlum. Gideriz oynarız yarım saat sonra geliriz."

"Yok."

Elinde yassı bir taş vardı ve sürekli çeviriyordu. Taşı hızla denize attı. Ayağa kalkıp "Hadi düğüne gidelim." dedi. Üzerini çırpıp bana baktı.

"Otur ya. Nereye gidiyorsun hemen?"

"Annem merak eder. Sonra kızar."

"Konuşurum ben ablamla. Merak etme."

"Kızarsa seninle konuşmam bak."

"Tamam oğlum ya. Otur artık."

Cıklayıp eline bir taş aldı. Bel hizasından denize fırlattı. İki kez sektiğinde ben de elime taş aldım. Ayağa kalkıp attığımda hiç sekmemişti. Batu kahkaha atmaya başladığında "Gülme." dedim.

"Of vallaha yeter! Kalk gidelim."

"Aman!" deyip ilerlemeye başladım. Hemen yanıma gelip bana ayak uydurdu. "Seninkinin ne işi var burada?"

"Ne?" deyip karşıya baktım. Mustafa oradaydı. Gitmemiş ve beklemişti. "Sen nereden biliyorsun?"

"Bilirim ben."

"İyi." dedim. Üç adım daha attığımda "Kafanı boşaltmak istediğinde bana söylemen yeter. Konuşmak istediğinde, canın sıkıldığında ya da sadece susmak istediğinde... Beni ara."

"Tamam." dedi sadece. Mustafa'nın yanına ulaştığımızda ben durdum ama Batu devam etti.

"Niye bekledin?" diyerek bir adım attım. Yürümeye başladığımızda gözlerim Batu'daydı. Nolur nolmaz şimdi. Gece gece kaza bela olmasın.

"Öylesine." dedi.

"Öylesine." dedim.

Yan yana yürüyorduk ama aramızda boşluk vardı. Gözlerim Batu'dayken karşıdan gelen arabanın farları gözümü aldı. "Batu kenara geç." diye bağırdım. Yolun ortasından gidiyordu velet.

"Tamam teyze." diye bağırdı son heceyi uzatarak. Derin bir nefes alıp "Sinir şey." dedim. Mustafa hiçbir şey demiyordu. Bir kelime bile etmiyordu. Ona saniyelik baktım ve önüme döndüm. Elleri cebinde ilerliyordu.

Sonumuz hayır olsun. Ne diyeyim?

***

Arkadaşlar bir grup kurmak istiyorum. Telegramdan olabileceğini düşündük. Numara gizleme özelliği var, herkes rahat eder. Sizin düşünceleriniz önerileriniz nedir?