32

152 21 4
                                    

Kızlarla yere serdiğimiz savanın üstüne oturmuş çekirdek çitliyorduk. Aldığımız kolaları da kendi bardaklarımıza koymuş içiyorduk.

"Mutlu! Ergen gibi sırıtma!"

Mutlu elini he he der gibi sallayıp ayağa kalktı. Bardağını da almıştı. Koridordaki şarz yerine gidiyordu. Telefonum çaldığında ekrana baktım. Kahve gözlüm...

Gülümseyip ayağa kalktım. Bardağımı alıp "E bana da müsaade." deyip kapıdan dışarı kendimi attım. Telefonu aceleyle açıp "Alo?" dedim.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?" derken çoktan koridordaki koltuklara gelmiştim. Mutlu da buradaydı. Onun karşısındaki koltuğa oturdum.

"İyiyim."

"İyi." dediğimde Mutlu'nun bakışları bana döndü. İşaret parmağını kaldırıp sallamaya başladı. Ses çıkarmadan "Sen var ya sen." dedi. Dudaklarını okumuş olabilirim. Her arkadaş yapar bunu. Sırıttım ve omzumu kaldırıp indirim.

"E napıyorsun?" dedim. Kalbimin atış hızı 200 falandı galiba. Dışarı çıkacaktı birazdan.

"Yatıyorum. Çok yorgunum."

"Neden?"

"Ders çalıştım bu saate kadar."

"Çalışma ya! Bi sal kitabı."

"Sınavdan çıkalım hepsini salacağım. Hatta yakacağım."

"Herkesin hayali." dediğimde Mutlu'nun öksürük sesini duydum. Ona baktığımda elini sallıyordu. Manası ise 'Hey yavrum hey'di. Net!

Koridorun sonundan bir ses duyduğumda "Bir dakika. Mutlu sen de duydun mu?" dedim.

"Mutlu kim?" diyen Mustafa ile beraber Mutlu "Duydum." dedi. "O neydi ki?" dediğimde Mustafa "Ne neydi Beren? Noluyor?" dedi.

"Bilmiyorum." diyen Mutlu ise ayağa kalktı. Ben de kalktım. Telefondan ise tekrar Mustafa'nın sesini duydum. "Beren! Sana diyorum cevap verir misin?"

"Koridordan ses geldi. Ona bakıyoruz."

Işıkların birde kapanmasıyla bir çığlık attık. Karanlık koridorda tek başımıza kalmıştık.

"Beren! İyi misin?"

"İyiyim Mustafa." dediğimde Mutlu da telefonundaki sevgilisine iyi olduğunu söylüyordu. Elimi uzatıp bileğini tuttum. Korkuyordum.

"Ne oldu?" diye soran Mustafa'ya karşılık "Elektrik gitti galiba. Ama jeneratör var. Birazdan gelir." dedim.

"Umarım." diye fısıldadı Mutlu.

Koridorda ilerlemeye başladığımızda ışıklar geri gelmişti. "Telefonu sakın kapatma Beren." dedi Mustafa. Sevilmek ve böylesine önemsenmek gerçekten çok güzelmiş. Gülümseyerek "Tamam." dedim.

Koridordaki dönemeçte karşımıza aniden çıkan kızlar ve onların "Bö!" diye bağırmasıyla kocaman bir çığlık daha attık. Telefonu kulağımdan çekmiştim. Baş parmağımla damağımı yukarı itip "Ödümüzü kopardınız!" dedim bir tık yüksek sesle.

"Belki belli. Abartmayın."

Kızın dediğiyle arkamı dönüp koltukların oraya gittim. Telefonu kulağıma götürüp "Mustafa?" dedim.

"Sonunda! Korkuttun beni Beren. Sana bir şey oldu sandım."

Sevgilimyazarım *Yarı Texting* #F#Where stories live. Discover now