11

224 27 16
                                    

Mustafa'dan...

>>26 Mayıs 2022<<

"Mustafa, hadi babana yardıma git."

Annemin sesiyle koltuktan kalktım. İkindi vaktiydi ve ben çok yorgundum. Babam ne güzel traktörle yapılacak tüm işleri yapıyordu. Bana ne gerek vardı?

Evden çıkıp motoruma bindim. Hastayım motoruma. Ne emekler verdim bebeğime.

Elimin altındaki gaz kolunu çevirdiğimde çıkan sesle tozu dumana katıp ilerledim. Ah be, sesine yandığım ne de güzel gidiyordu...

Tarlaya gittiğimde babamın tarlayı sürdüğünü gördüm. Damlama çekme işi vardı. Ablam da buradaydı. Onlara yardım etmeye başladım. Bir saat sonunda dağın eteğindeki ağacın dibine oturduk. Güzel iş çıkarmıştık ama hiç mi hiç sevmiyordum.

Karşı tarlada babamın kuzenini gördüm. Kuzenini ve kızlarını... Fasulye dikiyorlardı. Kızı Beren ve Berna.

Beren ne kadar iyi, anlaşılır bir kızsa Berna o kadar anlaşılamaz bir kızdı. Sözünü esirgemezdi. Beren ise sessizdi, nazik ve kibardı. Her gördüğüne hal hatır sorardı. Köyde Beren'i ve Hande'yi çok överlerdi. İkisi de babamın kuzenlerinin kızlarıydı.

Beren bir süre sonra bağdaş kurup oturdu. Su içiyordu. Fark ettim de... Güzel kızdı. Hem kendi hem kalbi güzeldi. Gülerek Berna'ya bir şey attı. Toprak ya da taştı. Berna da ona attı. Daha çok atmıştı ama o.

[İstisnasız doğrudur bu. Kardeşimle kavga ederiz. Ben ona minnacık bir taş atarım. O ise benim beş on katımı atar.]

Berna çığlık atıp bağırmaya başladı. Ne cıngar çıkaran bir kızdı bu ya!? Biz duymuştuk. "AAA! ANNE! ŞU KIZINA BİR ŞEY SÖYLE!"

Kızların kavgasını hiç anlamadım, anlamayacağım. Durduk yerde kavga çıkarıyorlar.

Beren'e bakmaya devam ettim. Gülüyordu, güzel gülüyordu. Ablamın kolunu omzuma atmasıyla bakışımı ona çevirdim. Bana bakıp sırıtıyordu. Sessizce "Yarım saattir kızı dikizliyorsun." dedi.

"Yok artık abla."

"Var artık. Allah var güzel kız." deyip göz kırptı. Soğutmazdan su doldurup bana verdi. "İç iç, sevgilisi vardır onun. Bırakırlar mı hiç?" dedi. Elinden alıp Beren'e baktım. Ne alakaydı şimdi?

Suyu içtim. Ondan dolayı değil, hava sıcaktı. Çok sıcaktı. Ablama bardağı verdiğimde sırıtıyordu. Tekrar Beren'e baktım. Bitirmiş gidiyorlardı artık. Derin bir nefes aldım. Kapmışlardır bu kızı.

>>Şimdi<<

Oturduğu apartmanın oraya gelmiştim. Yolda duruyordum. Biraz geride olduğumdan fark etmezdi. Gitmeden yetişmiştim işte. Görmüştüm onu.

Arabanın yanına elinde çantasıyla bekliyordu. Etrafına bakıyordu, iddiaya girerim beni arıyordu. Babası daha olmadığından ıslık çaldım. Bakışları beni bulmuştu sonunda. Kahve gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Gülümseyip el salladım.

Birden başını arkaya çevirdiğinde Mustafa amcayı gördüm. Evet, babasının adı Mustafa'ydı. Üstüne üstlük Beren'in annesinin babasının ismi de Mustafa'ydı.

[Bu doğru. Babamın ismi ve anne tarafından dedemin ismi aynı. Bunu söylemekte sakınca duymuyorum, ikisinin ismi de Mustafa. Hahdhdhhd]

Çantasını arabaya koyarken gizliden bana baktı. Korkuyordu belli ki. Ne yalan söyleyeyim ben de korkuyordum. Babası biraz sinirli bir adamdı. Biraz değil bayağı sinirli bir adamdı.

Derin bir nefes aldım.

Mustafa amca arabayı çalıştırmıştı ve gitmişlerdi. Görmüştüm en azından Beren'i. Motorumu çalıştırdım. Gitme vaktiydi.

Sevgilimyazarım *Yarı Texting* #F#Kde žijí příběhy. Začni objevovat