Sevgilimyazarım *Yarı Texting* #F#

21

"Beren, çay içer misin?"

Yekta hocam. Canım hocam. Bize çay ısmarlayan hocam. Düşündüm de geçen sene ne güzeldi be!

"Olur hocam." diyerek yanına gittim. Mustafa ve Barlas da oradaydı. Harika ikili!

"Gelen gideni aratıyor mu?" dedi hoca. Fizikçiden bahsediyordu. Mustafa'ya dönüp "Sen geçen sene yoktun dimi. Bunlar buraya temel attı. Üç senedir buradalar." dedi.

"Fizikçi gitmeseydi iyiydi hocam." dedim. Hoca çayı önüme koyduğunda hemen iki şeker atıp karıştırdım.

"Çamlığa geliyor musun Bernuş?" dedi Yekta hocam.

"Hayır." dedim.

"Allah'ın malı! Geliyorsun. Gelmezsen köfte yok." dedi hoca. Barlas da hemen atladı. "Gelir gelir."

"Zincirin kopsun." dedi Yekta hoca. Hemen ardından boynumda hissettiğim hareketle kolyeme baktım. Daha yeni aldığım zincirim kopmuştu.

"Hocam nasıl beddua ettiniz siz ya! Zincirim koptu."

Barlas ve Mustafa gülerken elime zincirimi aldım. Yekta hoca da gülüp "Sağlamını alsaydın. Bir bedduaya bile dayanamadı." dedi. Hocanın dediğiyle Mustafa ve Barlas daha da güldü.

"Bunun gözü nazarı kıskanması da var değil mi ama?" dedi Mustafa. Kıskanç!

"Bu daha yeniydi ya! Hem hediyeydi." dediğimde "Yenisini alsın alan kişi." dedi Mustafa. Sinirle ona baktığımda telefonumu alıp Mustafa'yı aradım. Yeğenim olan Mustafa tabi ki!

"Mustafa! Zincirim koptu." dediğimde o da güldü.

"Ya daha ilk günden nasıl becerdin?"

"Sus da gel bak şuna. Eğer yapamazsan senin zincirini alırım."

"Geliyorum on dakikaya." deyip telefonu kapattı.

Yekta hocaya döndüğümde "Aradı sevgilisini hemen. Kız tabi. İki ağlar bir zırlar. İstediğini yaptırır." dedi.

"Ne alakası var hocam?" dediğimde Mustafa'nın kıskançlık damarının attığını hissettim. Hissetmem normal çünkü sinirlenmişti. Çok belliydi.

"Çok alakası var! Geliyor mu o mal?"

"Geliyor tabi."

"Ben olsam gelmezdim. Kendin yap ne var ki şunda?" deyip eliyle zinciri itti. Mustafa zincire göz ucuyla bakıp telefonuna baktı. Çok telefon oynuyordu.