30| Gül kırıldı, kan aktı, dikeni sevene battı

363 34 35
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Tan Taşçı - Yalan

Jeyhun Samedov - Getme

Yıldızlardan Düştük - İzin Var Dudağımda



🥀



"Sen bana sadece ihanet etmedin, sen aldattın da aynı zamanda. Katlettin duygularımı, kirlettin yaşanmışlıkları. Çizmişsin sen benim üzerimi; Ben ise herkesin üstünü, bir tek senin altını çizmiştim oysa ki..."








Yan yana dizilmiş bir şekilde sokağın başındaki kaldırımda Miraç ve Alparslan'ın arasında dikilirken üçümüz de sessizdik. İkindi vaktinin etkisiyle hafif hafif ağarmış bulutlardan yeryüzüne düşen beyaz kar tanelerindeydi, tüm dikkatimiz.

Yılın ilk karı yağıyordu, İstanbul'a. İri kar tanelerinin hafif hafif çatıları beyaza boyamaya başladığı görüntüyü, ufacık bir kar belirtisiyle sokaklara dökülen çocukların heyecanlı cıvıltıları güzelleştiriyordu. Tüm evlerin perdeleri açılmış, çoğu kişi dışarıyı seyrediyordu.

"Neden gelmedi hâlâ bu? Kıçım dondu! Madem gecikecekti, insan bir haber verir." Miraç, dakikalardır beklemenin sıkkınlığıyla konuşurken telefonunu kontrol etti. Ardından daha önce de aradığı ancak telefonunu açmayan Meriç'i tekrar aradı.

Sabah, bu saatte buluşup dünden beri hiç eve gelmeyen Gürkan'ın yanına gideceğimizi konuşmuştuk, telefonda. Ölen çete üyesinin evini kontrol edip geleceğini söylemesinin ardından yedi saat geçmiş, buluşma vakti gelmişti. Ama hâlâ ortalarda yoktu.

"Gitmeden bir tur da bunun için elden geçireceğim onu, hatırlatın bana." dedi, Alparslan ısınmak için hafif hafif sallanırken.

Oysa o, bizimle gelmeyecekti, bu gece yine kafeden iş teklifi gelmişti. Şu sıralar sıkışık olduğumuz için de reddetmemiş, kabul etmişti. Aldığı parayı zaten kendisi için değil, ailemiz için kullanıyordu. Bir miktarını anneme, bir miktarını abime, bir miktarını da Sema'ya göndermeye çalışıyordu. Biz, benim birikimimle idare ediyorduk.

"Gelirse hatırlatırım." dedi, Miraç onaylayarak.

Yine sessizlik oluştu aramızda, daldı bakışlarımız manzaraya. Herkesin aklı bir düşünceye takıldı, benimkisi dünden beri yüzünü göremediğim Gürkan'a...

Gece uyuyup uyuyamadığını, işlerin yoğunluğundan yemek yeme fırsatı bulup bulamadığını merak ediyordum. Hava soğumuştu iyice, kışlık montu da yoktu en son üzerinde. Isınabilmiş miydi gece?

Gözlerim elimdeki, içinde Gürkan'a ait kışlık paltonun bulunduğu karton çantaya kaydı. Yanına giderken götürmeyi unutmamıştım en azından.

İ H T İ Z A RWhere stories live. Discover now