27| Zaferin Acı Gözyaşları

360 32 49
                                    

 Cem Çınar - DüşürmeMelike Şahin - Kara orman

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

 
Cem Çınar - Düşürme
Melike Şahin - Kara orman

🥀

Oturduğum sandalyede ellinci dakikamı doldurmak üzereydim. Bakışlarım dalgın, zihnim yorgundu. Sokağın ortasında yığılan kanlı bedeni, bıkmadan usanmadan sürekli gözlerimin önüne getiren zihnim ruhumu acıtıyordu.

Başımı kaldırıp etrafımdaki polislere baktım. Saat gecenin ikisiydi ve biz karakoldaydık. Ambulansta iki kez hayata döndürülen Tamer, hastaneye sevk edilir edilmez ameliyata alınmıştı. Gürkan, olay yerine bir ekip göndermesinin ardından hastaneye soruşturma için gelen ekiplerle de karakola getirilmiştik. Yaklaşık iki saattir karakoldaydım ancak Gürkan’ı bu süreçte bir kez olsun görmemiştim. Onun da ifadesini alacaklardı en son. Ancak o ifadesini vermesinin ardından muhtemelen olayı takipte kalıyordu.

Bense, Derman’ın çalışma masasının önündeki sandalyede otururken birilerinin gelmesini bekliyor, üç buçuk saat önce yaşanan silahlı saldırı sonrası ayaklanan karakolda gidip gelen ekipleri ve işleri yoğunlaşan polis memurlarını izliyordum.

Derman yerinde yoktu, sürekli bana sataşan çenesi düşük Kemal’de öyle. Her ikisi de bu olayı takipte kalacak polis ekiplerinin içerisindeydi.

İlk kez Kemal’in çenesine razı olacak bir andaydım. Birileri aklımı meşgul etsin istedim; aksi takdirde ben aklımı kaybedecektim.

Bu gece Tamer Karadağlı, tıpkı abisi gibi susturulmak üzere vurulmuştu. Ölüm-kalım mücadelesi veriyordu, belki de çoktan bu mücadele de kaybetmişti.

En son ameliyata alınmıştı, hastanede bir buçuk saate yakın kalmıştık. Gürkan, ameliyat için uygun kan grubuna sahip olduğundan kan verdikten sonra karakola getirilmiştik. Bu yüzden yaşayıp yaşamadığından, yaşıyorsa da durumundan haberim yoktu.

Dakikalar altmışınca dakikaya doğru uzanarak bir saatlik zaman dilimine dönüşürken, karakolun iki kanatlı otomatik kapısından içeri olay yerinden gelen ekiple birlikte Gökhan Savcının girmesiyle gözlerim hızla girişe kaydı. Ekipmanları ve üniformalarıyla heybetli duran on iki kişilik polis ekibinin en önünde, başı çeken takım elbiseli Gökhan Savcının gözleri dokuzuncu saniyede gözlerimi buldu.

Olaya atanan savcı, Gökhan Safkan olmalıydı.

Derman ve Kemal’in de bulunduğu ekip üst kata çıkmak üzere merdivenlere yönelirken Gökhan Savcının adımları bana yöneldi. Oturduğum yerden yavaşça ayağa kalktım. Yanıma vardığında elindeki iş çantasını sandalyenin üzerine dayayarak elindeki yükü hafifletti ve tam karşımda durdu.

“Gürkan ifadeleriniz alındığından beri gelmedi mi yanına?” diye sorduğunda, olay yerinde benim de olduğumdan haberdar olduğunu anladım.

Başımı gelmediğini belirterek salladığımda gözleri asıl sorgunun şimdi başlayacağını hissettirdi. Gökhan Savcı, kafasında bazı şeyleri netleştirmek istiyordu. Gürkan, kimseye adam akıllı bir şey anlatmadığı için bazı soruların cevabını benden alacaktı.

İ H T İ Z A RWhere stories live. Discover now