15.

2.7K 183 26
                                    

Furkan beni arabaya bindirip kendisi de yanıma otururken arabayı çalıştırmak için torpido gözüne bıraktığı silahı hiç beklemediği bir anda elime aldım.

Polisler geldiğinden beri elimdeki ipleri açmak için uğraşıyordum ve sonunda başarmıştım. Silahı ona doğrultup indim arabadan.

"Seninle hiçbir yere gelmiyorum!"

Korkulu gözlerle bana bakmaya başlayıp ellerini kaldırdı.

"Ahsen tamam sakin ol. İndir o silahı hadi."

Korkak anında yelkenleri suya indirmişti. Şimdi onu bırakırsam kaçıp gidecekti.

"İn arabadan Furkan!"

Benim arabadan elimde silahla indiğimi gören Kayra koşarak yanıma geliyordu. Diğer polislerde hemen Furkan'ın etrafını sararken elimdeki silahı yere attım. Ateş etmek zorunda kalacağım diye çok korkmuştum.

Kayra hızla kollarını belime dolayıp beni havaya kaldırırken bende boynuna sarıldım.

"Seni ne kadar özledim bir bilsen... seni bulamadığım her dakika kalbimi yerinden söküp elime veriyorlardı sanki. Sensiz nefes alamadım Ahsen."

Başını boynuma yaslayıp derin bir nefes aldı. Kollarımı ondan ayırıp ayaklarımı yere indirdim. Yüzünü ellerimin arasına alıp doya doya bakmayı özlediğim kahvelerine daldım.

Sevinç, hüzün, özlem.. tüm duyguları bir arada yaşarken gözümden gelen yaşlara engel olamadım. Kayra bir eliyle göz yaşlarımı sildikten sonra tekrar sarıldı bana.

Furkan'ı kelepçeleyip arabaya bindiren polisler yanımıza gelmişlerdi.

"Geçmiş olsun Ahsen hanım. İfade vermek için karakola gelmeniz gerekiyor ama isterseniz Ankara'daki şubeye de verebilirsiniz ifadenizi ordan işleme alırız. Kayra görüşürüz kardeşim, dikkat et kendine"

"Çok sağol Said. Elinden geleni yaptın Allah razı olsun."

"Senden de kardeşim."

Polis, Kayra ile tokalaşıp gitmişti. Onlar arabalara doğru giderken Kayra da elimden tutup kendi arabasına yönlendirdi beni. Arabaya binip yola çıkarken bir an olsun elimi bırakmıyordu.

"Kayra?"

"Söyle güzelim?"

"Ben özür dilerim sana yaşattıklarım için."

Arabayı kenara çekip koltukta bana döndü.

"Ahsen asıl ben özür dilerim. Seni koruyamadım. Benim yüzüm-"

"Hayır Kayra saçmalama senin yüzünden falan olmadı!"

Elini yanağıma koyup okşamaya başladı.

"Artık bunların hiçbir önemi yok. Seni buldum ya.. O şerefsiz senin başına silah dayadığı an canımdan can gitti Ahsen. Gözlerindeki denizde boğulacağım sandım. Sensizlik canımı o kadar yaktı ki ben yaşarken öldüm sandım."

Kollarını tekrar bana dolayıp sıkıca sarıldı.

"Yorgunsundur sen arkaya uzan Ankara'ya kadar dinlen biraz."

Yanağıma bir öpücük bırakıp emniyet kemerini açtı. Bagajdan çıkardığı yastık ve pikeyle arka koltuğa yatak serdi. Ben arka koltuğa geçip başımı yastığa koyarken alnımı öpüp geri çekildi.

O kadar yorgundum ki midem kıpır kıpır olup kalbim hayranlıkla Kayra'ya erirken ben sadece parlayan gözlerle onu izlemekle yetiniyordum.

Ön koltuğa geçip arabayı çalıştırdı ve tekrar yola çıktık.

HÜZN-Ü BARAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now