11.

3.5K 219 83
                                    

"Ahsen, bundan sonraki bütün yaşlarında gerçekten eşin olarak yanında olmama izin verir misin?"

Az önce tutmaya çalıştığım göz yaşlarımı artık tutmam mümkün değildi. Bir elim Kayra'nın elinin içindeyken diğerini ağzıma kapatmıştım. Kalbim güm güm atarken bütün organlarım işlevini yitirmiş gibi hissediyordum.

Kayra halâ benden bir cevap beklerken gözyaşlarımı sildim. Gülümseyerek elimi tutan elini tuttum iki elimle.

"Evet, tabiki. Çok mutlu olurum."

Kutudan çıkardığı tektaşı parmağıma takmasını bekledim. Şu an insan içinde olmak kalkıp doya doya sarılmak istiyordum. Bugüne kadar ettiğim tüm dualar kabul olmuştu. Acaba beni seviyor mu diye şüphe ettiğim her hareketinde aslında beni gerçekten seviyordu!

Kalpleri birbirine ısındıran güzel Allah'ım çok şükür bizi birbirimize nasip etmişti.

Biz gülümseyerek birbirimizi izlerken pastalarımız geldi. Yüzüğe bakmaktan kendimi alamıyordum. O kadar güzeldi ki..

Hesabı ödeyip lokantadan çıkmıştık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hesabı ödeyip lokantadan çıkmıştık. Arabanın yanına gider gitmez kollarımı Kayra'nın beline doladım. Başım göğsüne denk gelirken kalbinin üstüne koydum. O da kollarını bana dolayıp alnıma ufak bir öpücük kondurdu.

"İçerde sarılmamak için çok zor tuttum kendimi." diyerek kıkırdadım.

Bana daha sıkı sarılırken o da güldü.

"Sen bir de bana sor."

Bir türlü bırakamıyordum. Bugüne kadar sarılmak isteyip sarılamadığım her anının acısını çıkartırcasına sarılmak istiyordum. Onun da bırakmak gibi bir düşüncesi yok gibiydi zaten.

Otoparkın ortasında olduğumuzu  fark edip kollarımı gevşeterek geri çekilmeye çalıştım. Benimle beraber Kayra da geri çekilip iki elimi tuttu.

"Keşke daha önce teklif etseymişim. Senin hislerinden emin olamadığım için bekledim bugüne kadar. Ama artık dayanamayınca doğum gününde itiraf etmeye karar verdim seni sevdiğimi."

"Keşke... Ama olsun demek ki böylesi hayırlıymış zaten her gün birlikteydik."

"Evet ama her dakika sana sarılmamak için, kızaran yanaklarını öpmemek için kendimi nasıl tuttuğumu bilsen böyle söylemezdin."

Yanaklarım yine kızarırken bu sefer kaçırmadım gözlerimi. Ağaçlardaki sarı lambalar gözlerine yansırken manzarayı gözlerinde izlemek çok çok daha güzeldi.

Yanağıma kondurulan ufak öpücükle gülümsedemeden edemedim.

"İşte şimdi öptüm kızaran yanaklarını." diyerek güldü.

Arabaya binip eve doğru giderken ya yüzüğümü inceliyordum ya da Kayra'yı. İkisi de yeni kavuştuğum en güzel hediyelerimdi.

Asansörden inip evin önüne geldiğimizde arkamda kalan daireye baktım. Sanki artık orası benim evim değilmiş gibi hissettiriyordu. Önüme dönüp Kayra'nın evine baktığımda ise işte evim gibiydi..

HÜZN-Ü BARAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now