10.

3.3K 230 100
                                    

Kayra beni seviyor muydu?

Şu andan itibaren tek amacım bu sorunun cevabını bulmak olmalıydı. Kendimi çıkmaz sokağa sokmak istemiyordum. Aslında o sokağa çoktan girmiştim. Sonunu hiç düşünmeden hemde.. Ama en azından zamanında geri dönebilirdim.

Geri dönmeyi ise hiç istemiyordum. Bu sokağın sonu çıkmaz olmasın, denize çıksın istiyordum.

Sevseydi beni ne olurdu sanki! Ben sevdim işte oda sevsindi.

Çaktırmadan Kayra'yı incelemeye çalıştım. Kahverengi gözleri boncuk boncuk bakıyordu. Televizyona bile böyle güzel bakan biri sevdiğine daha da güzel bakardı. Bana nasıl bakıyordu acaba? Hiç dikkat etmemiştim.

Kumral dalgalı saçlarının bir tutamı daima alnındaydı. Sabah yataktan çıkar çıkmaz ki halini görmemiş olsam her gün saçını o şekle sokmak için saatlerce uğraştığına yemin edebilrdim. Ama kendisi yapmıyordu saçları gerçekten öyleydi. Saçları ne çok kısa ne de uzundu. Tam olması gerektiği gibiydi.

Gözlerini çevreleyen kirpikleri bile çok güzeldi. Şu an neden birden bire Kayra'yı övme seansına geçmiştim bilmiyorum. O fark etmeden gözlerimi çekip televizyona baktım.

"Bitti sanırım?"

Bana mı diyordu? Yoksa izlediği haberle ilgili mi konuşuyordu? Televizyonu kapatıp bana döndü. Sanırım bana diyordu.

"Ne bitti?"

"Beni incelemen."

Ay fark etmişti! Rezillik paçalarımdan akıyordu şu an resmen!

"Seni incelemiyordum gözüm dalmış."

"Öyle diyorsan öyle olsun bakalım."

Hiç inanmadığı belliydi. Gülmemek için kendini tuttuğunu fark etmiştim. Soğuk nevale Kayra artık bayağı bayağı gülebiliyordu.

Onu inandırmak için kendimi savunmaya geçecekken kapının çalmasıyla Kayra ayağa kalktı. Bende arkasından kalkıp oturma odasının kapısına yaklaştım.

"Merhaba Kayra."

Bu kız sesi de kimdi?

"Merhaba Nazlı hanım?"

Kayra'nın soru sorarcasına çıkan sesinden onunda bu kızın gelmesine şaşırdığı anlaşılıyordu.

"Ya biliyorsundur biz annemlerle birkaç aydır memleketteydik de bugün döndük. Evde de eksik bir şeyler vardı. Bende sende var mı diye sorayım dedim. Markete giderdim de öğlen ya belki namaza gitmişlerdir kapalıdır."

Sesinden bile gıcık bir kız olduğu belliydi. Daha kızı tanımadan çoktan gıcık olmuştum bile.

Madem aylardır yoksunuz madem bir sürü bir şey eksik markete gitsene evladım! Market mi burası Allah Allah! Ayrıca öğlen olunca namaza gitmek için marketleri kapatmıyorlar! O sadece cuma namazında oluyor ki bugün SALI!

"Ne lazımdı size?"

"Yaa şey ben aslında içeri gelip kendim alayım sen yorulma hiç?"

Heh tabi! Oldu canım, gelin yemeği bizde yapın hatta! Çıldırmış yav bu kız bu kadar düşürmez insan kendini! Bir de Kayra siz diye hitap ederken; o sen diye hitap edip duruyordu sinir şey!

Bu teklifin Kayra'nın hiç hoşuna gitmediğine adım gibi emindim. Dinli imanlı müslüman bir çocuktu beni Kayra'm. Ama bu teklifi reddedemeyecek kadar da iyi niyetliydi. O yüzden olaya el atmam gerektiğine karar verdim.

"Aa Kayracığım misafirimiz mi var?"

Aniden kapının önüne atlayıp yapmacık bir gülümsemeyle baktım kızın suratına. Maşallah gelirken boya badanasını yapmayı ihmal etmemişti.

HÜZN-Ü BARAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin