9.

2.9K 203 35
                                    

Furkan ismini görmemle içimde kabaran öfkeye engel olamadım.

"Ne yapıyor ya bu adam salak mı?!"

Kayra sabır çekerken gittikçe daha da sinirlendiğini görebiliyordum.

Elindeki kartı yere fırlatıp telefonunu çıkardı.

"Hemen benim eve olay yeri inceleme ekibi gönderin! ... Yok bir şey gelince anlatırım. ... Tamam bekliyoruz çabuk olun Mustafa!"

Mustafa dediği nikah şahidimiz olan arkadaşıydı sanırım.

"Ahsen sen al şu anahtarı benim eve geç ben halledeceğim burayı!"

"İfade vermem gerekmiyor mu?"

"Off! Evet gerekiyor."

Elimdeki gelinliği kutuya geri bırakırken notu aldım yerden. Yazı Furkan'ın yazısıydı. Ama neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştım. Bu bir tehdit falan mıydı? Kendisi niye getirmemişti ki? Tabiki kendisinin getirmesini istemiyorum ama ters bir şeyler olduğu kesindi.

Olay yeri inceleme ekipleri gelir gelmez her yerden parmak izi örneği aldılar. Ben ifade verirken Kayra ile Mustafa da kendi aralarında konuşuyorlardı.

Memurun bana yönelttiği soruyla önüme döndüm. Kayra ve Mustafa da yanımıza gelmişlerdi.

"Ahsen hanım, bu işin arkasındaki kişinin Furkan Karaoğlu olduğuna emin misiniz?"

"Evet eminim, karttaki yazı onun yazısı."

Polisler işlerini bitirip çıkarlarken Kayra da onlara talimat veriyordu.

Kart, gelinlik ve kutuyu da parmak izi için almışlardı. Zaten onlar almasaydı da ben de çöpe atacaktım.

Herkes çıktıktan sonra Kayra bana döndü.

"Hadi Ahsen, kalk gidiyoruz."

"Nereye gidiyoruz?"

"Benim evime tabiki Ahsen. Bu geceyi kapısı kapanmayan bir evde geçirmeyi düşünmüyorsun inşallah.?"

Ah ben onu tamamen unutmuştum. Evin kapını sadece kilitleyemiyor değildim kapatamıyordum da. Adam direkt anahtar yuvasını komple sökmüştü.

"Yok tamam gelirim ama kapı yapılana kadar?"

"Tamam bakarız hadi kalk sen eşyalarını toparla."

Daha geçen hafta toparlanıp çıktığım eve şimdi geri dönüyordum. Çok komikti gerçekten.

Birkaç parça kıyafet dışında sadece değerli eşyalarımı almıştım. Bilgisayar, birikmiş altınlarım -tabi bir sürü altınım vardı, teyzeler gibi para biriktirdikçe altın alıyordum- takılarım falan gibi değerli eşyalarımın hepsini almıştım yanıma.

Kayra, eşyalarımla birlikte karşı daireye geçerken bende onu takip ediyordum.

Bu gece olanlardan Emir'e bahsetmemiştim ve sanırım yarın sabaha kadar da söylemeyecektim.

"Valizini nereye bırakayım?"

"Aslında senin için sorun olmazsa ben misafir odasında kalsam? Yani oturma odasında kalmam pek doğru olmaz gibi geldi sonuçta orayı kullanıyorsun."

"Yok Ahsen ne sorunu olacak geç tabi ki."

Valizi misafir odasına bırakıp bana hayırlı geceler dileyerek tam odadan çıkıyordu ki durup geri döndü.

"Sana şeyi soracaktım. Yazının Furkan'a ait olduğuna nasıl bu kadar eminsin?"

"Çünkü nişanlı olduğumuz dönem bana sürekli çiçek çikolata bir şeyler yolluyordu ve içine hep not koyuyordu. O notlarladakiyle aynıydı yazı."

HÜZN-Ü BARAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now