14.

2.6K 173 55
                                    

Odanın 4 duvarı da benim fotoğraflarımla kaplıydı. Bende bile bu kadar çok fotoğrafım yoktu.

Çekilen ilk fotoğrafta teyzemgildeki odamın balkonundaydım. Hatırlıyordum bugünü. Beni istemeye geleceklerini öğrendiğim gün biraz düşünmek için balkona çıkmıştım. O zamandan beri beni takip mi ediyordu!?

Dışarı çıktığım her ana ait gizlice çekilmiş bir fotoğrafım vardı. Fazlasıyla tüyler ürperticiydi. Her anımda her saniyemde peşimde bir adam vardı.

Bazı fotoğraflarda Furkan'da yanımdaydı. Demek ki bu fotoğrafları kendisi çekmemişti, peşime birisini takmış olmalıydı. O gün Kayra ile beni çeken kişiydi muhtemelen.

Bu aşk ya da sevgi değildi. Tamamen takıntıydı. Furkan kafayı bana takmıştı. Seven insan böyle yapmazdı!

Kayra ile birlikte olduğumuz her ana ait fotoğraf vardı. Birlikte kafeden dönerken, işe giderken, dışarda gezerken...

Odayı öylece bırakıp çıktım. Furkan'ın anlamaması için tekrar kilitleyip anahtarı da alıp aşağıdaki çalışma odasına girdim.

Anahtarı kalemliğe bırakıp etrafa göz attım ve tabiki her odada yaptığım gibi camlarını kontrol ettim burası da kapalıydı. Ne olmasını bekliyordu gerçekten birden bire ona aşık olmamı falan mı?!

Çalışma odasından çıkıp karşıdaki iki odayı kontrol ettim. İkisi de misafir odasıydı. Sıradan dolap, yatak ve makyaj masası koyulmuş aynı mobilyalardan oluşan iki odaydı.

Tam aşağı inecekken gözüm Furkan'ın odasına kaydı. Belki de bilgisayarı odasında saklıyordu ya da kendi odasının penceresini vidalamamışta olabilirdi.

Kaçabilme umudum olan her yolu kontrol etmeliydim. Hiç istemeyerek odaya girdim. Düzeni neredeyse benim kaldığım odayla aynıydı. Giyinme odası, tuvalet banyo, yatak bilmem ne çoğunlukla aynı şekildeydi. Tek fark aşağıdaki odada makyaj masası varken burda bir tane daha çalışma masası vardı ama bilgisayar ya da tablet yoktu maalesef.

Pencerelere yaklaşıp açılıyor mu diye kontrol ettim. Evet açılıyordu ama burdan kaçmam mümkün değildi!

İşe yarar bir şey var mı diye bakınıp çıktım odadan. Benim kaldığım kata indim. Burda da en üst kat gibi iki oda vardı. Birinde ben kalıyordum zaten diğerinin kulpunu indirip içeri girdim.

Çocuk odası! Burası çocuk odasıydı! Gerçekten de benimle evleneceğine inanıyordu! Beşiğinden pusetine kadar tam bir bebek odası dizmişti buraya.

Tatlış olmasına rağmen oda beni rahatsız etmişti. Ordan da çıkıp giriş kata indim. Burayı biliyordum zaten. Salon, mutfak, tuvalet, banyo ve bir misafir odası daha...

Evet geriye en son bodrum kat kalmıştı. Fotoğraflarımın olduğu odadan ve bebek odasından sonra bodruma inecek cesareti bulamıyordum kendimde. Daha ne kadar şaşırtabilir bu ev beni dediğim an bir şey daha çıkıyordu.

Besmelemi çekip ayağımı ilk basamağa attım. Lambalar kapalı olduğu için alt kat karanlıktı. Elimde ışık yapabileceğim bir şey de yoktu. Bayağı bayağı korkuyordum şu an!

En fazla ne olabilir ki diyerek kendimi sakinleştirdim ve aşağı inmeye devam ettim.

Merdivenin sonunda bir kapı vardı. Kapıyı açıp içeri girdim. Koridorda lamba tuşu bulma umuduyla elimi duvar boyu gezdiriyordum. Sonunda elim bir tuşa çarparken hemen lambayı açtım.

Tamir malzemeleri ve birkaç koli hariç bomboştu. Kolilerde de biblolar, tablolar falan vardı. Sandığım kadar korkutucu değildi. Hatta fotoğraflı oda burdan daha çok tüylerimi ürpertmişti.

HÜZN-Ü BARAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now