Büyük Hata | Askıda

********Büyük Hata********

Feza gülse mi ağlasa mı bilemedi. "Yasemin, sakin ol ama her şey gerçek. Kimsenin sana oyun oynadığı yok."

"Aynen, Feza, aynen." dedi gülerek Yasemin. "Ben de salak gibi inandım ha başta." Kendi salaklığına da güldü uzunca bir süre Yasemin. Artık karnı ağrıyordu.

"Bizi oyuncu sandı, anne." diyen çocuğun başını okşadı Behice. "Öyle sandı, Halil'im." dedi şefkatle. Oysaki oyuncuya benzer hiçbir tarafı yoktu Behice'nin.

Feza kıza su uzattı. "Yasemin, sakin ol. Bak kriz geçireceksin diye korkuyorum artık."

Kızın uzattığı suyu içti ve insanların gülerek kendine baktığını görünce Feza'ya döndü. "Oyun bitti?"

Yorgunca gülümsedi Feza. "Oyun falan yok, Yasemin. Uygur abim, DNA testi yaptırdık."

"Ne?" Dedikten sonra ağzı açık kaldı Yasemin'in.

"Evet, ama annem bilmiyor. Biliyorum senin için çok zor ama bunu kimseye söyleme sakın, hele ki anneme."

"Feza, sen deli misin? Tabii ki annene söyle. Bu," diyip Uygur'a baktı kısaca. "Bu saklanacak bir şey değil."

Omuzları düştü Feza'nın. "Biliyorum ama korkuyorum, ya ona bir şey olursa diye. Biliyorsun, kalp rahatsızlığı var. Çok korkuyorum."

"Anlıyorum." dedi acıyla Yasemin. Bu konuyu belki de özel konuşmalılardı.

Her şey biraz yatıştıktan sonra bile Yasemin ara ara Uygur'a bakmaktan alamamıştı kendini. Hâlâ bu olanlar şaka gibi geliyordu. Arkadaşı buraya geldiğinden beri neler olmuştu öyle?

Kahve için herkes bir araya geldiğinde Semih'in Stephen Curry'ye burun kıvırdığını duyan Feza, yüzünü buruşturdu ve kendini "Keskin nişancı mısın?" diye sormaktan alamadı.

Neden öyle söylediğini anlayamayanlar düz bir şekilde baktı Feza'ya. "Evet de neden?"

"Stephen Curry'yi beğenmemen için Ayesha'ya aşık olman dışında bu seçenek geldi de aklına."

"Aksi mümkün değil." dedi Yasemin tatlısına dalmadan saniyeler önce çatalı tutan elini rastgele havada savururken.

Tim kahkaha atarken Zeki, Ayesha'ya yanık Semih'in omzuna yumruk attı. "Tam 12'den. İkisi birden." dedi kahkahasının arasında.

Tatlısını yutup somurtan Semih'e baktı. "Üzülme, Ayesha'ya ben de yanığım, utanılacak bir şey değil."

"Ne utanacağım? Ayrıca sadece adamın işini beğenmiyor olamaz mıyım?"

Feza adama boş gözlerle baktı. "Sen..." dedi anlamazca. Zira anlayabildiği bir durum da değildi. "Sahanın dışından bile topu potaya rahatlıkla sokabilen Stephen Curry hakkında konuşuyorsun şu an, değil mi?" Kıskançlık bu kadar kör etmemeliydi insanı.

Gözlerini devirdi Semih. "Ne var? Ben de yaparım onu. Sanki matah bir şey yapıyor anasını satim."

"Semih! Çok ayıp!" diyen Suzan'a, "Kusura bakma, Suzan yenge. Bir an ağzımdan çıkıverdi."

Halil kıkırdadı, Behice bunu hemen ayağına gelen bir pas olarak görüp şansını denedi. "Bak gördün mü? Asker abini bile nasıl uyarıyor? Çünkü küfür çok kötü bir şey." diye fısıldadı. Kadınlar duyamasa da kulakları keskin askerler duymuştu.

Halil somurtarak önüne döndü. Yine de bu asker abi kendisine umut veriyordu. O asker olabildiyse kendisi de olabilirdi.

"NBA'i takip eder misin, kızım?" diyen adama döndü Feza.

"Eskiden kaçırmazdım ama artık pek baktığımı söyleyemem." diye yanıt verdi.

Sohbet ilerlerken kızın birçok konuda bilgi sahibi olduğunu görünce şaşkınlığını içinde tutamadı Tayfur. "Bacım, maşallah bayağı da bilgiliymişsin. Kendini bayağı geliştirmişsin."