Büyük Hata | Askıda

*******Büyük Hata*******

Ortamın sakinleşmesinden sonra bilgisayarını aldı ve maillerini kontrol etti. Öğretmenden gelen mesajlara baktı, Halil'i çağırdı. Halil kaderine küfrederek Feza'nın yanına oturdu ve ders dinlemeye başladılar.

Sevinç, Leyla ve Suzan mutfağa gitmişler; salondaki masada ikili ders izliyor; Behice de onları izliyordu.

Halil somurtarak ekranı izlerken Feza yanında getirdiği defteri ve kalemlikten çıkardığı bir kalemi çocuğun önüne koydu.

Halil için okul çilesi her şartta devam edecekti görünen o ki.

Deftere birkaç bir şey yazmış, sonra soru çözmeye başlamışlardı. Bir yeri yapamayınca "Yapamıyorum işte, bırakalım." dedi Halil ve Feza, çocuğa soruyu nasıl çözeceğini anlatmaya başladı. Halil somurtarak çözmeye devam etti fakat aynı hatayı farklı sorularda da yapmaya devam edince Behice müdahale etme gereği duydu.

"Annecim, Feza ablan anlattı ya bunu daha önce." diyip kadının dediklerini tekrar etti.

"Çok biliyorsan sen yap madem!" dedi Halil kaşlarını çatarak.

"Deneyeyim."

Feza kadının yavaşça soruyu çözüşünü izledi. İşlemleri kağıda yazıyor, her adımda "Burada böyle yapıyorduk." diye mırıldanıyor, hatırlayamadığı noktada mantığını tekrar ediyor, o mantığa uygun olduğunu düşündüğü şekilde yol alıyordu.

Feza samimiyetle gülümsedi.

Ne güzel kadındı Behice.

Halil okuldan kaçmanın yollarını ararken belki de Behice için hiçbir zaman seçenek olmamıştı okul.

"Al işte." diyen kadınla düşüncelerinden sıyrılıp gerçek dünyaya döndü.

"Hıh!" dedi Halil kollarını göğsünde kavuşturarak. "Belki yanlış yaptın, nereden biliyorsun?"

Feza kağıdı kendine çevirip kontrol etti. Halil'e ukala bir bakış atıp "Doğru." dedi.

Morali bozulan Halil, "Ben de yapabilirim bir kere." dedi.

"Yap o zaman." dedi Behice. Kendisini küçümseyerek de olsa oğlunun gaza gelmesi iyiydi.

Öğretmenin gönderdiği PDF'e baktı. Benzer bir soru seçti. "Bunu yap hadi."

Kaşlarını düzeltmeden deftere kapandı Halil ve harıl harıl bir şeyler yazıp arada sildi. Nihayetinde kağıdı çevirip cevabını gösterdi Feza'ya.

Feza kısa bir kontrolden sonra "Aferin, doğru yapmışsın." dedi.

Sırıtarak annesine döndü Halil. "Gördün mü?" Zafer hissine bayılıyordu.

"Gördüm."

Dikleşti, göğsünü gerdi Halil ve ukala bir tavırla "Sen bunu yapabilir misin?" diye sordu.

"Bence yaparım." dedi ve çözdü kısa sürede.

Halil'in havası söndü, omuzları düştü fakat hemen sonra tekrardan eski pozisyonunu aldı. "Hıh! Ben senden daha hızlı çözdüm." dedi.

İşleri kızıştırmak ve Halil'i daha fazla derste tutabilmek için "Orasını bilemeyiz, zaman tutmadık." dedi Feza.

"Evet, belki de ben daha hızlı çözüyorumdur." diye ona destek çıktı Behice.

Halil ise "Zaman tutup görelim o zaman. Ben daha hızlıyım!" diye karşılık verdi annesine.

Bunun üzerine Feza aynı tip soruları seçip ikisine de kağıt ve kalem verdi. Ekranı döndürüp "Başlayın!" dedi.