*****Büyük Hata*****

112 9 52
                                    

Densepurple  adli okuyucuma ithaf edilmistir. (İthaf kismi telefondan gozukmedigi icin boyle yapmak durumunda kaldim.)

💀

"Baban?" diyen buz gibi sesle nefesini tuttu ve başıyla onayladı. Nefesini dışarıya verdi. "Üzgünüm..."

Kadını izledi bir süre.

"Ona çok benziyorsunuz." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "Hık demiş, burnundan düşmüşsünüz." Adama çıkardı bakışlarını. Kendini izliyor oluşu iyi hissettirmemişti. "Tabii sadece birbirine benzeyen iki yabancı da olabilirsiniz."

"Fotoğrafı var mı?" diye sordu Uygur. Merak etmiyor değildi. Çünkü kızın şu an bile yüzüne daldığını söyleyebilirdi.

Başını iki yana salladı. "O adam..." Yüzünü buruşturdu. Bunu demek hoşuna gitmeyecekti ama demeliydi. Birkaç saniye en hafif şekilde nasıl diyebileceğini düşündü. "Anneme sadık değildi." İğrençliğin en düzgün ifadesi buydu Feza'ya göre.

'O adam' olma sebeplerinden birini böylece öğrenmiş oldu Uygur.

O adam babasıysa bir şanssızlıktan başka bir şanssızlığa atlamış demekti.

"O yüzden eğer o adamın oğluysanız anneniz kim bilemem." Sanki bu kendi suçuymuş gibi başını eğdi.

"Önemi de yok."

İkisi de önemi olduğunu biliyordu.

"Annem bilseydi farklı olabilirdi." diye mırıldandı Feza. Dudaklarını bastırarak hüzünle kaldırdı başını. "Ama annemden yana şüpheniz olmasın."

"Şüphe edilecek bir durum yok. Hayatımız aynı devam edecek. Babamın kim olduğuyla ilgilenmiyorum."

Feza başını salladı ama hemen sonra aklına gelenle elini çantasına attı. "Kararınız değişecek-"

"Değişmeyecek." diye kesin dille sözünü kesen adama acıyla baktı. "Yine de ben sizden bir şey isteyeceğim."

Kaşları çatıldı Uygur'un. "Sen benden ne isteyebilirsin?"

"Siz askerler kesin olabilirsiniz ama ben hayatta her şeye pay bırakma bırakma taraftarıyım." Yutkundu. "Biliyorum, çok büyük bencillik ama..." Daha da hızlanan kalbini sıkmak istedi.

Böyle giderse annen de önce sen kalpten gideceksin.

"O adama gitmeden benimle iletişime geçer misiniz? Annem..." dedi. Gözleri doldu. "Annem kalp hastası. Böyle büyük bir haberi kaldırabilir miyim, bilmiyorum." Sonra dediklerinin yanlış anlaşabiliceğini düşünerek yanlış anlaşılmaları kovmak ister gibi ellerini iki yana salladı hızlıca. "Sakın, yanlış anlamayın. Annem asla sizi suçlamaz veya sizinle ilgili kötü bir şey düşünmez! Asla, asla!" Nefes nefese kalmıştı. Annesinin yanlış anlamasını istemiyordu.

Zaten annesiz büyümüş birine annesinden bahsederek yeterince kötü hissediyordu.

"Hatta sizden haberi olsaydı belki oralarda bile büyümenize gerek kalmazdı, annem size çok iyi bakardı." Yanlışını düzeltebildiğini umdu.

Yaralarına tuz basarak...

Duruldu. Derin birkaç nefes aldı. "Sadece o adam anneme hoş bir şekilde anlatmayabilir, anneme bir şey olursa da müdahale etmez." Dolu gözlerini adamın gözlerine dikti. "Biliyorum, çok bencilce. Ama lütfen. En azından emin olmak için önce benimle kardeşlik testi yapalım."

Annesi olmadan yaşayamazdı.

Kendisini ölüme götürecek en iyi yollarda yürürdü.

"Böyle bir şeye gerek kalmayacak."

Büyük Hata | Askıda Where stories live. Discover now