'Ben Sana Hep Hayranım.'

11.8K 669 49
                                    

Didem Şadoğlu*
Beş ay sonra*

Gözlerimi gecenin kör saatinde açtım.Gördüğüm rüyanın etkisinde kalmıştım.Gözlerimi kapatıp, o görüntüleri hayal etmeye başladım.

Sulu sulu, ekşi ama sert, büyük erikler...ağhhh

Yanımda her şeyden habersiz yatan adama baktım.Bir an ona çok yüklenip, haksızlık ettiğimi düşündüm, acıdım daha sonra elimi karnıma koydum, oğlumun canı erik istemişti.Bir zahmet uyansındı.

"Enes." Diye fısıldadım, bir yandan da kolunu dürtüyordum."Hıı?" Diye mırıldandı.Bir kez daha "Enes." Dedim bu sefer sesim daha yüksek ve sert çıkmıştı.

Enes gözlerini zorlukla açtı.Daha sonra aklına bir şey gelmiş gibi, kısık olarak açtığı gözlerini sonuna kadar açtı.Bir anda ayağa kalkıp beni incelemeye başladı."Ne oldu yavrum?Bebek mi geliyor yoksa?" Dedi aceleyle.Yataktan çıkmak için hareketlendi.

Ani bir hareketle kolundan tuttum."Sakin ol Enes, sadece canımız biraz erik çekti." Dedim sakince.Yüzümdeki hınzır tebessümü bir süre inceledi.

"Şimdi benim oğlum daha gelmiyor mu?" Diye mırıldandı.sözlerine tebessüm ettim."Oğlunun gelmesi için daha bir ay var." Daha sonra kaşlarımı çattım."Hem konuyu değiştirme, erikkkkk" Dedim hevesle.Dilimi dudaklarımda gezdirdim.

Elleriyle gözlerini ovuşturdu, esnedi.Daha sonra derin bir nefes verdi."Yavrum bu mevsimde ben nereden bulayım eriği, gözünü seveyim?Geçen sefer karpuz istedin, Diyarbakır'a gittim.Erik benim bildiğim Ege ve Akdeniz taraflarında yetişir.Erik almaya gidersem, yarın ki düğüne gelemem." Dedi sıkıntıyla.

Aklıma düşenlerle gülümsedim, yarın Büşra ve Tekin'in düğünü vardı."Adamlardan birini göndersem olur mu?" Diye mırıldandı.Sırf Enes'e zorluk olsun diye, her canımın çektiği meyveyi yetiştiği bölgeden ve kendisinin almasını istiyordum.

Biraz bencildim sanırım.

Üzgünce dudağımı büzüp, başımı salladım."Peki." Dedim.Enes telefonunu alıp, korumalardan birini aradı ve erik bulmalarını istedi.

Telefonu kapattıktan sonra bana döndü.Daha sonra karnıma odakladı gözlerini."Oğlum niye rahat bırakmıyorsun anneni, yatsın?" Diye sahte bir kızgınlıkla homurdandı.

"Kızma oğluma." Dedim ve kollarımı karnıma sardım.Enes ise kaşlarını havaya kaldırdı ve alıngan bir ses tonuyla, "Ohoo şimdiden oğlunuzu tutuyorsunuz, Didem hanım.Kocanızı çok çabuk unuttunuz."İkımiz de güldük.Kollarımı Enes'in boynuna sardım.Kulağına, "Sizin yeriniz çok ayrı beyefendi." Diye fısıldadım.

Enes de kolunu belime sardı ve beni kendine çekti."Hmm öylemiymiş?" Gözleri dudaklarıma düştü.Ben de onun dudaklarına bakacaktım ki, karnımda hissettiğim ağrıyla geri çekildim.

Tekme atmıştı.

Enes ilk başta kaşlarını çattı, daha sonra ne olduğunu anladı."Ulan!Daha annenin karnındasın, ne bu kıskançlık?Kime çektiyse artık." Diye mırıldandı imayla.

Tek kaşını kaldırıp, Enes'e baktım uyarıcı bir ses tonuyla, "Enes." Dedim, o ise sadece güldü.

Bu erikler ne zaman gelecek ya?

***
"Ya Didem!Bırak şu erikleri de yardım et bana!" Banyodan seslenen Büşra ile göz devirdim.Ağzıma bir erik daha atıp, paytak adımlarla banyoya geçtim.

Gelinliğiyle aynanın karşısında duruyor, kendini inceliyordu.Arkasına geçip, onun bana yaptığı gibi ben de ona 41 düğüm attım.

Saçıma ve makyajıma son kez bakıp, banyodan çıktım.Düğün salonuna gitme vakti gelmişti.

Üzerimde pudra rengi, uzun yırtmaçlı bir elbise vardı, zarif ve tatlı duruyordu.

Amcam ve Büşra'yı odada konuşmaları için yalnız bıraktım.Bu sırada evdeki misafirlerle ilgileniyor aynı zamanda da sohbet ediyordum.

Ev yine tıka basa doluydu.

Davul zurna seslerinin artmasından dolayı erkek tarafının geldiğini anlamıştım.Zılgıt sesleri daha da yükseldi.Mani sesleri daha anlaşılır oldu.

Kapı çalındığında gülerek kapıyı açmaya gittim.Dejavu yaşıyormuş gibi hissediyordum.Yüzümün görüneceği şekilde kapıyı açtım.Tekin heyecanlı bir şekilde kapıda bekliyordu.Kapıyı açmamla neredeyse herkesin gözü bana dönmüştü.

Saygıyla önlerini iliklemiştiler.

Sanırım buna alışmıştım.İnsanlar Esved'e saygı gösteriyordu, aynı zamanda Esved'in sevdiği kadına da.Ve şuan bir de karnımda Esved'in evladını taşıyordum.Bu çarpı iki kat saygı demekti.

Tekin'in suratına baktım."Ee enişte bekliyorum." Dedim sırıtarak.O ise kızarmıştı.Tekin'in omzuna bir el kondu.Bu kişinin, çevredeki tüm seslerin kesilmesinden dolayı, kim olduğunu anlamıştım.

Esved.

Kocam yani.

Tekin'in sağından geçip, karşıma geçti.Bir süre ışıl ışıl gözleriyle beni inceledi.Daha sonra ceketinin cebinden tomarla para çıkartıp, avuçlarımın içine koydu.Ben de geleneği bozmayarak, sessizce bana bakan çocuklara döndüm.Onlar da sanki bu anı bekliyormuş gibi sırıtmaya başladılar.İçlerinden bir çocuğu çağırıp, "Tekin abin ve Büşra ablanın hediyesi.Adaletli bir şekilde paylaşın." Dedim ve çocuğun yanağını okşadım.O ise sevinçle başını salladı.

Kapıyı ardına kadar açıp, "Buyrun!" Diyerek içeriye davet ettim.Bana tebessümle bakan adamın yanına doğru adımladım.Kollarını sıkıca vücuduma sardı ve saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

"Bir insan nasıl olur da asla değişmez?" Diye fısıldadı."O günki kadar güzel ve zarifsin ve o gün ki kadar beni kendine hayran bıraktın." Diye devam etti sözlerine.

Benimse suratımda onun ki gibi bir tebessüm oldu."Bana o gün hayran mı kalmıştın?" Diye sordum, başım göğsündeyken."Ben sana hep hayrandım ve hep hayran olacağım." Dedi net bir şekilde.

*
Enes Şadoğlu*

"Abi, gözünü seveyim bırak beni.Büşra merak eder sonra." Tekin'in karşımda yalvarmasını umursamayarak, sigaramı içmeye devam ettim.

"Niye bırakmıyorsun, gideyim eve, bari onu söyle?" Dedi sitemle.Derin bir nefes verip, "Senin saygıdeğer karın, benim de baldızım biz evlendiğimiz gün Didem'in  gelinliğine 41 tane düğüm atmıştı.Ben de o gün Büşra'ya sinirlenip, kendi kendime bir söz vermiştim.'Tekin'i evlendiğiniz gece eve sokmayacağım.' Diye.Şimdi de sözümü tutuyorum." Dedim rahat bir şekilde.

Tekin şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.Daha sonra, "Abi bırak da gideyim n'olur." Dedi.Kaşlarımı kaldırıp, güldüm."Cık, canım istemiyor." Diye dalga geçtim.

"Abi, bari şu ellerimi çöz." Dedi bağlı ellerini göstererek.Sırıtarak ona baktım."Çözeyim mi?"

Hızla başını salladı."Çöz." Dedi.Tekin'in ellerini çözdüm.Karşılıklı sohbet etmeye başladık.Tabi o pek rahat değildi.Her beş dakika da bir gözü kapıya kayıyordu.

Saat gece 02.30'a doğru gelirken, ayağa kalktım.Benimle beraber o da anında kalktı.Elimi omzuna dostça vurup, "Git hadi!" Dedim.Başını salladı.Koşarak kapıdan çıktı.

Arkasından ellerim cebimde, Tekin'i izledim.

Karımı özlemiştim.Gidip, kokusunda soluklanasım gelmişti.Sırf bu iş yüzünden hatunumun koynunda uyuyacağım geceyi, soğuk depoda geçirmiştim.Huysuzca arabama bindim.Evime, yuvama doğru sürdüm.

🐍

Dararirariraa

Esved'imi özlemişim.

Cinsiyet öğrenme sahnesini yazmadım ama bir erkek evladımız olacak.🦁

Tekin ve Büşra da evlendi herkes mutlu oldu, ben de kalmadan şu okulu bitirirsem çooooook mutlu olacağım 🧕

Neysemmm sizi seviyoreeee 💟💘

YILDIZA BASMAYI UNUTMAYIN 🤸‍♀️


DİDE'MWhere stories live. Discover now